bugün

muhtemelen enayi olarak anılmakla sonuçlanacak eylem.

içi para dolu bir çanta bulan ve paraları doya doya harcayıp, hayatını kurtarmak yerine sahibini arayıp, iyilik yapma kaygısı güdülür. ''ya birinin mutfak parasıysa'' gibisinden kendi kendine vicdan muhasebesi yapılır.

ulan o kadar mutfak parası mı olur?
belediyenin 1 senelik aşevi masrafı bile o kadar değildir.

gidin yiyin çıtır çıtır. oh. mis.
enayiliktir.
kul hakkı yemenin günah olduğunun farkında olan kişinin eylemidir. bunu yapan kişiyi tebrik etmek gerekir.
vicdan sahibi herkesin yapacağı iştir. 10 lira için aranmaz da bi çanta para bikaç yüz gece uykuları harap eder.
dürüstlük örneğidir, günümüzde çoğu insanın kaybettiği bir duyguyu hala yaşayan yüce insanın davranışıdır.
adama verme yolunda ilerlerken "acaba dürüstlüğümden ötürü iki üç bişey verirmi" diye düşünmeden alıkoyamaz kendisini bu davranışı sergileyen insan.
en yakın polis merkezine gitmek sahibini aramaktan daha kolay bir yoldur.
zira elinizdekini çarptırma ihtimaliniz vuku bulabilir.
-abi bu senin mi
+bu ne çocumm
-içi para dolu çanta.kaybetmiş de biri
+oy oy kıyamam onu sen mi buldun.ver ver.benim tabi.bak bu benim kartım ara beni görücem seni
**
No Country for Old Men'i izlemiiştir.
(bkz: türk filmi klişeleri)
arama işini polise bırakmak gerekir.
günahını almak olmasın.ama karakola götürürseniz para aynen çorba parası olabilir karakoldakiler arasında.istisnalara lafımız yok tabi.anladın sen..

içinde kimlik vb. yoksa yapılmaması gereken durumdur.biraz göt ister.
kişisel görüşüm sahibini bulma şansı varsa denenir, ama götürüpte karakola vermek mallık olur, biri yiyecekse o yiyen neden başkası olsun ben yerim afiyetle.
%95'in yapmayacağı şey. Kimse boşuna ben ararım falan demesin, ikramiye çıkarsa fakirlere dağıtırım diyenler kadar mal durumuna düşersiniz.
(bkz: Olm bak git)
yapılması gerekendir ancak şu şartlar altında birçok kimsenin yapmayacağıdır.
Ayakkabımı bağlarken bir karış önüme bir tomar lastiğe sarılmış para düşer. o sırada yürüyen bir kişi vardır ve para düştüğünde çıkardığı sese rağmen oralı olmamıştır. parayı yerden aldım, incelerken şeytanın insan kılığına girmiş hallerinden biriyle göz göze geldim. seyyar çiğ köfteci durumu görmüş hadi iyisin edasıyla sinsi sinsi gülmekte ve elimdeki sermayeye ortak olabileceğini düşünmektedir . parayı düşüren kişi ise 10 metre ötede caddeyi geçmek için bekliyor. Karar vermek için 5-10 saniye..

- Pardon üzerinizden para düştü mü?
Koltuk altına sıkıştırmış olduğu altılı bültenini açar:
- Evet lastiğe sarılıydı gazetenin arasından düşmüş herhalde.
- Buyrun.
- Teşekkür ederim.

Yeşil yanar, ganyan talihlisi vatandaş henüz çocuk sayılabilecek bu kişiye küçük bir ödül vermeyi bırak, arkasına bile bakmadan karşıya geçer, gözden kaybolur. çiğ köfteci "ne yaptın hacı" dercesine ellerini açar.

sonuç:

be fesemenk herif, allah parayı önüne düşürmüş, şeytanı yanıbaşına dikmiş o parayı al diye, insanlığın ne lüzumu var?
erdemliktir. Hakkı olmayan parayı sahibine teslim ettikten sonra duyduğu huzur milyonlara bedeldir. Bu huzuru parayla satın almak mümkün değildir.
güncel Önemli Başlıklar