bugün

dr. david burns'ün biblioterapi uğruna yazdığı numune eser. psikyatristlerin hastalara yutturmadığı tek ilaç. alın, okuyun, heyecanlanın ve lütfen nasıl bulmak istiyorsanız öyle bırakın.
uzun zamandır aramız pek yoktu kendisiyle ancak yeniden göz kırptı bana.

yeter diyip üzerimdeki ölü toprağını, depresif halimi, kötü hislerimi candam aşağıya fırlattıkdan hemen sonra onlarsız yapamayacağımı düşünüp pencereye koştum ve aşağıya baktım. yerde ölü gibi yatıyordu beni hayat karşıtı bir militan yapan olgular. ardından ne yapacağımı bilemedim ve tamamen şans eseri kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. orada olduğunu neredeyse unuttuğum gökyüzü o kadar güzel gözüküyorduki, aylardır kullanmadığım pozitif sıfatları ardı radına sıraladım ona. uzun sakalım, birbirine girmiş yağlı saçlarım, eskimiş gömleğim ve kaşe ceketime rağmen küçük bi kız gibi mutlu hissettim kendimi. yabacısı olduğum bu duygu içimi yavaş yavaş kaplıyordu. hava kapalıydı yalnızca bi kaç yıldız görebiliyordum fakat hiç bi zaman aşırı isteklerim olmamıştı ve yeterliydi bunlar benim için.

hava biraz soğuktu ancak iyi gelmişti bu bana. içimdeki tüm olumsuz duygu ve düşüncelerin rüzgarla gidişini izledim. içeriye girdim ve perdeyi sonuna kadar açtım, sandalyemi pencerenin önüne bıraktım ve geceyi izlemeye devam ettim.

o gece diğerlerinden pek farklı gibi görünmüyordu. yalnızdım, sigara dumanı vardı odamın içerisinde, ışık hala loştu, kadife bi ses, en kasvetli sözcükleri fısıldıyordu radyoda, vücudumda fazlaca alkol ve nikotin bir aradaydı, elimin üzerindeki delik hala iğrenç görünüyordu.

benim en çok ellerimi severlerdi, sarı saçlarımı ve temiz yüzümü. şimdi yüzüm bi önceki gelişi güzel traş nedeniyle şekilsiz uzamış sakallarla doluydu, saçlarım kısa kestirilmiş ve bakımsızdı, elimin üzerinde winston softun ucu büyüklüğünde, derin bi delik vardı.

güzel olmayan sesimle gitarımın melodilerine eşlik ederdim ben eskiden, şimdiyse parmaklarım hissizleşmiş,sesimse neredeyse çıkmıyordu.

güzel koktuğumu söylerlerdi bana, üzerimde bi bebek kokusu olduğunu ve bunu içimdeki çocuktan geldiğini. şimdiyse sigaradan başka bi şey kokmuyordum, içimdeki çocuğun mevlüdünü kısık sesimle çoktan okumuştum.

güzel öptüğümü söylerdi hatırlamadığım bi yerde hatırlamadığım bi zamanda hatırlamadığım bi kadın. şimdiyse şarabın boyadığı dudaklarımın derileri kalmış, kurumuştu.

o gece bütün bunların yanında bi farklılık vardı bende, bi yerlerden tanıdığım ama uzun zamandır görmediğim bi şey, adını dahi hatırlamadığım, garip bi şey..

evet umuttu bu. sonra eskilerin sevdiği o gülücük belirdi çatlamış dudaklarımda. saçlarımı düzelttim ellerimle, sakallarımı kesme kararı aldım, elimdeki deliğin üzerine biraz krem sürdüm. sonra elimde kalan kremle yanına bir nokta ve altına bir çizgi çektim. elimde oluşan bu ufak gülücük figürü bana "sakın bırakma" der gibiydi.

şimdiyse saçlarım temiz, güzel kokuyorum, sakallarımı kesiyorum düzenli olarak. küçük mavi vosvosumu sürüyorum halımı kenara çekip, sigara içerken camları açıyorum, radyo frekansım değişti, dudaklarımda ne şarap izleri ne de çatlaklar var. her gece yatmadan önce gökyüzüne bakıyorum, görebileceğim kadar yıldız görüp öyle giriyorum yatağıma.

elimdeki deliğe gelince neredeyse kapandı. derin değil artık ancak boyu hiç küçülmedi hala derimden çok farklı renkte ve şekilde. bu izi hayatımın sonuna kadar taşıyacağımı biliyorum ve bu benim için problem değil. çünkü ben hiç bir zaman "unutacağım, hayatımdan çıkartıp atacağım" demedim. yaşadığım güzelliklerin yanında acısıyla da kabul ediyorum geçmişimi. bu acının çekilmesi gerekiyordu ve birisi bunu yapmalıydı.

kendimi iyi hissediyorum. mutlu bi adamım, dört gözle beklediğim bi ptt görevlisi var, her zaman yazmamı istedikleri o "mutlu" şeyleride yazıyorum.
david burns'ün bilişsel terapi hakkındaki çalışmaları derleyip toparladığı kitabı. depresyona ve mutsuzluğa somut yaklaşımı ve istatistiki verileri ile ilgi çekmeyi ve sıradan "mutlu olmak" konulu kitaplardan sıyrılmayı başarıyor.
Garip bir eylemdir . Çünkü bazen hayatınız bok gibi giderken , gördüğünüz ya da duyduğunuz bir şey size günlerce iyi hissettirebilirken , her şey yolundayken , tek bir sorun bile yokken huzursuz olunabilir ya da kötü hissedilebilir.
her zaman beceremediğim şeydir.
bir yerlerde iyi bir his olmalı. ben hep onu arıyorum.

bir sabah kalkmalı ve kendimi iyi hissetmeliyim. bu hayat bu kadar zor olmamalı.

iyi hissetmek, mutlu olmak, uyanır uyanmaz kendinden sıkılmamak, bu kadar zor olmamalı.

ama her seferinde farklı taşların altında arıyorum ilacımı. inatla. yoruluyorum ama durmuyorum. sıkılıyorum ama pes etmiyorum. her seferinde farklı kişiler, her seferinde farklı işler, her seferinde farklı dünyalar. açıp bakıyorum, burda değil, kapat. açıp bakıyorum, burda da yok, kapat. kapaklar hep farklı, ama içinde bulmayı umduğum şey belli. aynı. her seferinde, kendimi iyi hissetmeye çalışıyorum. inatla.

biliyorum. bir sabah kalkmalı ve kendimi iyi hissetmeliyim. mutlu olmak, neşeli olmak, sevmek, sevilmek, her sabah uyandığında umudunu biraz daha kaybetmemek, bu kadar zor olmamalı.

iyi hissetmek.

iyi hissetmek biraz da, yada belki çokça, iyi hissetmek için bu kadar yırtınmamakla alakalı olmalı.
sabah uyandığınızda perdeleri açmak için kanepeye, yatağa çıkın ve çamı açın; inanılmaz iyi hissettirendir.
cebinde paran varken dışarıya çıktığın zaman hissedilen duygudur.

yapamıyoruz o ayrı.
http://www.rainymood.com/
Hiç bir zaman uzun süreli yaşayamadığım bütün dertleri sıkıntıları atlatmış sevdiğim insanlarla mutlu kahvem yanımda çikolatam elimde içim huzurlu sorunları düşünmediğim en ufak vicdan meselesi yaşamadığm anlardır.
uyumak ve bir daha hiç uyanmayacağını düşünmek (karamsar zamanlarda).
istersen intihar edebileceğini bilmek (hayat çok zorlaştığı zamanlarda).
seksin herşey demek olmadığını kavramak (erken boşaldığın vakit).
cidden iyi hissetmenin binbir yolu var bunu farkettim.
david burnsun okuyunca insanı iyi hissettirebilecek düşünceler yaratmasını sağladığını öğrendiğim kitaptır. en kısa zamanda alıp okuyacağım mutlaka. bu aralar çok ihtiyacım var o tarz eğitici bir kitaba.
birden gelebilir ve birden geçebilir bir histir. iyi hissediyor olmak peşine yaşanabilir bir dünyanın varlığına işaret eder. bir bakmışsınız bir hiçken dünyanın orta yerine dikilmiş kuzey kutbu direği olmuşsunuz.

hayat yaşamaya değmiş, değiyor.
uzun süre yapılmadığında
kendini özlettiren bir eylem,
çaba gerekir aslında
hepsi bu.
hayatında her ne kadar mutsuz olsanda küçük bir kıvılcımla kendini iyi hissedersin..
bazen bir şarkı , bazen eski bir dost , belki çocukluğunda kaybettiğin bir şeyin o eski koltuğun arasından çıkması..
Sen ol yeter ki.

Iyi hissetmemem mümkün değil. Özledim seni çok özledim.

Geri gel ol yine benim yine ikimiz olalım ha?

Gerçekten özledim seni. Bana sen ilacsin. Olsan şimdi yanımda olurdu hersey. Bana iyi gelen şey sensin
çok uzun sürmeyen bir ruhsal rahatlamadır.
iko gün önce gittiğim gezide hissetmiştim uzun zamandan sonra, onun doğup büyüdüğü her sokağında, caddesinde anılarının olduğu yerlerden geçmek, yan yana yürüyememiş olsak da, onun o yollardan geçmiş okduğunu bilmek bile huzur verdi bana. Kendimi yakın hissettim onun hayatının içine girmisim gibiydi. Gelmek istemedim ordan yanımda olamayacağını bilsem bile..
"Aha buldum şarkıyı yapıştırıyorum ehehehe" entrysidir.

http://www.youtube.com/watch?v=D5Y11hwjMNs
son bi kaç gündür milletin elinden ve dilinden düşmeyen kitap..

bi kaç ay öncesinde bunun seminerine katılmak zorundaydım ve vurdum kafayı uyudum amk nasıl oluyor da bi kişisel gelişim kitabını bu kadar övebiliyorsunuz anlamış degilim hala. ne kadar iyi olabilir ki, tabi okumadan konuşmamak da lazım ama...
Hayatımda okuduğum en güzel kitap. Hiç kimsenin vermediği tavsiyeleri bulabiliyorsun. Depresyon seviyem %70'ten %50'ye indi.
David burns imzalı ülkemizde psikonet yayınlarından çıkan en ucuz psikoterapi yöntemi olan kitaptır.

iyi hissettiriyor.
Psikologumun önerisi üzerine aldığım, okumaya başladıktan sonra psikoloğu bıraktıran kitaptır.
çok net uyuşturucu etkisi.
aylar önce depresif bir anımda iyi hissetmek ümidiyle aldığım ancak yaklaşık 20-25 sayfalık genel bilgilerin verildiği kısmı okuduktan sonra o hüzünlü havamdan sıyrıldığım için bir daha yüzüne bakmadığım kitap.* sonuna kadar okunup günlük yaşama geçirilebilirse olumlu etkiler alınabilir. değişmeye niyetiniz varsa tabii. her şey kafada bitiyor.
güncel Önemli Başlıklar