bugün

prof. dr. saim yeprem'in bomba açıklaması.
kendisi dini nikahın kilisede dini görevliler tarafından kıyılan bir nikah türü olduğunu, islamda bunun olmadığını savunmuştur. kendisine göre resmi nikahtır kıyılması gereken nikah.
edit: lan bu açıklamayı ben mi yaptım da eksiliyorsunuz? hayret bir şey.
(bkz: saim yeprem)
(bkz: copy paste)

Diyanet: islam'da dini nikâh olmaz

Diyanet işleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem, islam dininde "dini nikâhın'' olmadığını belirterek, "Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kıyılan resmi nikâh, islam dininin de geçerli saydığı nikâhtır'' dedi. Prof. Dr. Yeprem, nikâhın kilisede, rahip ve papazlar tarafından kıyılması mecburi olan Hıristiyan nikâhı için kullanılan bir terim olduğunu, islam'da bu anlamda bir dini nikâh olmadığını belirterek, "Her işte olduğu gibi nikâhta da Allah'a dua ederek hayır talep etmek, Müslümanların iyi davranışlarındandır" şeklinde konuştu.

'HIRiSTiYANLIK'TA OLUR'
Prof. Yeprem sözlerine şöyle devam etti: "Dini nikâhın kıyılması için nikâhı kıyan din adamının Allah adına hüküm veren biri olması, nikâhın kıyıldığı yerin kutsal yer olması ve yapılan işin de dini işlem olması lazım. Bu da Katoliklerde olan bir nikâhtır. islamda, Allah adına söz söyleyen bir din adamı ve söylenen kutsal bir mekân yoktur. Namaz kılınan her yere mescit, cami denir ve başka amaçlarla da kullanılabilir. Buraların, kilise gibi kutsiyeti yoktur. Medeni Kanun'un hükümlerine göre kıyılan resmi nikâh geçerlidir. islam dininde bu anlamda bir dini nikâh yoktur.'' Osmanlı imparatorluğu döneminde mahalle imamları tarafından kıyılan nikâhların bugün belediyelerce kıyılan nikâhtan farklı olmadığını da vurgulayan Prof. Dr. Saim Yeprem, "Mahalle imamlarının, devletin itibar ettiği kayıtları tutan, evlilik cüzdanını veren, mahkemelerin kayıtlarını tutan niteliği vardı, bugünkü belediyelerin evlendirme daireleri gibiydi. Bu işlemleri o zaman mahalli imamlar yürütüyordu'' diye konuştu.

http://www.sabah.com.tr
eskiden kadılarda olan evlendirme yetkisi evliliklerin çok, kadıların az olmasından mütevellit imamlara devredilmişti. Bu sebepledirki imamın kıydığı nikah sanki dini nikahmış gibi addedilmektedir. allah katında evli olabilmek için iki şahit yeterlidir. *
(bkz: mantıklı)
şöyle ki;
nikah, insalara ''bakın biz evlendik, ilişkimiz mesrudur bunu böyle bilin'' şeklinde bir duyurudur. imam hanefi'nin içtihatında kadın-erkek birbirlerine ''ben özgür irademle seni evliliğe kabul ettim'' dediği zaman zaten evlenmiş olurlar. bunun dini ya da belediye şekli dediğim gibi ancak duyurudur. bu iş iki kişi arasında rıza pazarlığıdır. dini boyutu ise bu eylemin dualar edilerek insallah hayırlı bir evlilik olur temennisidir. sonuçta evlenmek için bir hocaya ya da bir belediye görevlisine gerek yoktur. bu tamamen vicdani bir meseledir ve kamu işlerinde evrakla bu birlikteliği müstenit kılmaktır.
beni ''şu müslümanlar dinlerini bi tam öğrenemedi, kurallar bi açık açık ortaya konsaydı da herkes rahatlasaydı!'' diye düşündüren önerme. baksanıza 1500 senede her önüne gelen birşey uydurmuş, biri der sakal lazım öbürü der türban şart, bir diğeri kara çarşafa sokar adamı, bir başkası tutturmuş recm , bir diğeri uygular oruç tutmama cezası , bazıları der ki kurana göre ibadet kişiseldir, öte yandan tarikatçı mürit yetiştirir, biri 9 yaşındaki kızı alır mübah der, öbürü 18 altına haram der, bir şeyhin 40 karısı olur, diğeri der en fazla dört, uzar gider bu böyle. *
arkadaşım, bakın böyle şeyler diyorsunuz insanların akıllarını karıştırıyorsunuz.

ben de diyorum ki, islam'da gönüllü tüm ilişkiler sevaptır.

hadin bakalım. aksini ispat edin.
hayır madem böyle bir şeyi biliyordun ne bok yemeye yıllarca söylemedin insanlara denilebilecek kadar şöhret olma hevesi uğruna islamiyeti kullanacak kadar ileri giden bir profesörümsünün, sırf zihinleri bulandırmak için söylediği sözlerdir vesselam. zira söylediklerine itibar edilirse amacına ulaşmış olacaktır.
mantıklı bir söylemdir. zira nikahın şeklen uyulması zorunlu kuralları vardır. tarafların özgür iradesi ve gönül rızası, birlikteliği aleniyete dökmek en önemli 2 kuraldır. yani 2 kişi tarafından gizlice yahut baskı altında olmadığı taktirde belediyeler tarafından da kıyılan nikahın allah katında kabul gördüğüne ilişkindir.
dini kulaktan duyma söylentilerle öğrendiğini sanan ve hristiyanlığın islam' a olan etkilerini islamın gerekliliği sayanların ağızları köpürerek karşı çıktıkları gerçektir.
islam dininde ruhbanlık yoktur. hiç bir insan bu peygamber bile olsa başka bir insanla allah arasına giremez.
aynısını bayraktar bayraklı da söylemıstır nikahın amacının evlılıgın duyurulması, ilişkinin mesrulastırılması oldugunu dusunurksek, söylemın abes bır yanı yoktur.
(bkz: islam dininde olmayan şeyler)