bugün

bir aylık kısa süre içerisinde askerliğin temelinin verilmeye çalışıldığı faliyettir.
uyum sağlama
Usta birliği'ne başlayan kısa dönem asker bu süreci 1 hafta yaşar.
yukardakiler hep askeri anlamda deginmişler konuya. lakin intibakın diger bi anlamıda universitede dikey gecisli bir ogrenicinin gelmesiyle bir sene uyum yılı yasadıgı, bu uyumun uyumsuzluga donustugu anda da universitemizce "bizden bu kadar bize layık değilsin" denerek kişinin universite ile ilişiginin kesilmesi muhtemel olan yıla denir... tabi gecerseniz sınıfınızı sorun yok artık o universitenin saygın bir ogrencisisiniz.. Umarım bende bu seneyi gecerim ve geriye donup baktıgımda benim gibi bu intibak ogrencilerine yardım eder pozisyonda olurum..en azından temennim bu..
uyum sağlama sürecidir.Dikey geçiş sınavını geçip 4 yıllıklara yerleşenlerin almadığı dersleri alttan aldıkları senedir.Üniversitesine göre değişmesi rağman 2 dersten fazla dersten kalırsan okulla ilişkini kestikleri lanet ettiren senedir.

(bkz: intibak senesi)
uyum sürecidir.

üniversitelerde dgs ile geçiş yapanları 1 sene boyunca esir alıp çeşitli işkencelerde bulunup, bir çok haktan mahrum bırakan koca bir senedir. sen dgs ye gir 3 kişi kontenjanı olan yeri kazan sonra senle birlikte o 2 kişiye yapılanlara maruz kal.

öncelikle kayıtlarda başlar her şey...
gidersiniz öğrenci işlerine, ben intibak sınıfıyım falan falan.... anlatırsınız bir dünya derdinizi, adamlar anlamaz, senelerdir bu işle ve azınlık olan intibaklılarla uğraşsalar da her seferinde bilemezler işlerin nasıl yürüyeceğini... öğrenci işleri *
seni danışman hocaya gönderir. danışman hoca bir şeyler anlatır ama kendi de inanmaz anlattıklarına, seni dekana gönderir, dekan odasında yoktur, yan odadaki birilerine sorarsınız; ''az önce buradaydı şimdi gelir'' falan der, bakınır durursunuz koridorda, dekanı tanımazsınız bile acaba şu mu acaba bu mu diye diye... okul koridorlar uzar gider... dekan gelir, size bakar, bakar... yeterince ezik büzük bir haldesinizdir zaten. sonra size prosedürü alnatır ve öğrenci işlerine yönlendirir tekrar... eğer öğrenci işleri ve sizin fakülte binası arası mesafe uzak ise zaten yandınız. * gidersiniz iş başından aşkın * öğrenci işlerine, ortam iyice gerilir hele ki siz patlamaya hazır bomba olmuşsunuzdur...adamlar size bıdı bıdı bir şeyler anlatır ve dooooğğğru danışman hocaya... hoca da sizin sabrınızın taşmak üzere olduğunun farkındadır ve öğrenci işlerini arar, sayar * sayar... '' arkadaşım bu öğrencinin işlemleri bende değil'' falan der... yine öğrenci işlerine, ve en sonunda o koca salonda bağırıp çağırısınız, elinizdeki lanet olası belgeleri yere, masaya, gerekirse adamın kafasına çarparsınız ve gözünüzün karardığını gösterirsiniz, onları etkisiz hale getirirsiniz, tek kelime dahi edemezler. eğer bayansanız * bi de oturur ağlarsınız. ''lanet olsuuuunnnn, nerden kazandım bu üniversiteyi bennnnnnn, böyle sistemin içiine...böhü böhühü''. sonra öğrenci işlerindek en yetkili ve en yufka yürekli kimse alır eline sizin belgelerinizi, size bir çay söyler, sen buradan ayrılma ben geliyorum der ve 15 dakika sonra tüm işlemleriniz hallolmş şekilde döner. artık o lanet olası üniversitenin resmi olarak bir öğrencisi olmuşsunuzdur! demek ki işlerinizi hallettirebilmek için ağlamak gerekiyormuş. *

gel gelelim, sizi öğrenci diye kayıt ederler ancak peşin peşin söylerler: ''sizi devlet öğrenci saymıyor'' diye. çünkü size kyk yurdu, burs, kredifalan çıkmaz. yok! devlet vermiyor, neden? çünkü siz hala öğrenci değilsiniz. siz dgs yi kazanıyorsunuz, 600 tl harç yatırıyorsunuz, okula gidip geliyorsunuz, sınavlardı bilmem neydi... vay efendim neymiş? devlet seni öğrenci görmüyormuş. artık babanız zenginse şanslısınız, yoksa borçla harçla, özel yurtlarda ya da evde kalarak geçinir gidersiniz. yabancısı olduğunuz bir şehirde okuyorsanız, vay halinize... ezerler de ezerler...

gel gelelim derslere... 1. ve 2. sınıftan dersler alırsınız. aslında almanız gerekenler fark dersleridir. ancak size fakr dersleni verirler. sonra sizin önlisansta almış olduğunuz bir dersin adını değiştirip verirler. aldığınız dersleri adı adına uysa da verirler. siz transkriptiniz ve önlisansta aldığıınız ders içeriklerinin aslı gibidir onaylı suretleri ile öğrenci işlerine, dekana, danışman hocanıza koşar durumu anlatırsınız, ''ben zaten bu dersleri aldım, tekrar almamam gerekiyor'' dersiniz ama nafiledir... ''krediler tutuşmuyor'' diyerek size o dersleri paşa paşa verirler * (versinler ki siz o derslerden kalın, yaz okuluna gelin, para kazansınlar; ya da 2 taneden fazla dersten kalın, okuldan atılın onların da egoları tatmin olsun değil mi...)

-intibak sınıfıyım.
+intibah mı?
-intibak kardeşim!
+haaaa.. o ne ya?
-şimdi ben dgs ye girdim....(anlatır durursunuz artık)
+!? (yine anlamamıştır)

evet, bu dialogları çok sık yaşarsınız. aile ve arkaaş çevrenizden, yurttan, okulunuzdan, sınıfınızdan ve hatta hoclarınızdan ''intibak''ın ne olduğunu bilmeyen bir çok insanla karşılaşırsınız ve işin acı yönü onlara tek tek ne olduğunu anlatırsınız, ve işin daha da acı yönü onlar yine anlamazlar. * çok nadir de olsa intibak kelimesinin ne demek olduğunu bilen ve sizi anlayan insanlar çıkar karşınıza.* gözleriniz yaşarır.

intibak olmanın en acı yönlerinden biri de 2 sene boyunca kaç ders alırsanız alın, toplamda 2 dersten fazla kalırsanız ve bütünlemelerde, yaz okulunda da veremezseniz sizi gözünüzün yaşına bakmadan okuldan atarlar. * bu yüzden bu sene boyunca hep yusuf yusuf vaziyette ders çalışırsınız. kopya çekmeyi bile yemez bi taraflarınız, aman atarlar falan diyerek... kimi hocalar, yardımsever, öğrenci halinden anlayan hocalar sizi anlayışla karşılar ve çok sıkmazlar. * kimi hocalar ise sizi umursamaz, o dersten bırakmak için elinden geleni yapar, yetmezmiş gibi derste sizi ezme çabaları inatla devam eder. *
her ortamda ezilirsiniz intibak olduğunuzdan dolayı. ''aa siz derslerden kalınca okuldan atılıyosunuz dimeeaaaa'' gibi sinir bozucu sorulara çok sık mağruz kalırsınız. sizin gibi intibak öğrencileri ile er ya da geç bir araya gelirsiniz ve nefesinizi bile birlikte alırsınız. derslere, sınavlara beraber çalışırsınız, beraber not tutarsınız, hocalara beraber gidder gelirsiniz, ''intibaklının, intibaklıdan başka dostu yoktur''
diyerek birlikte yol alırsınız ve her zorluğu birlikte atlatırsınız.`
yaşasın intibak ve kendini intibak hissedenlerin kardeşliği`!

artık intibak senesini gururla atlatmışsınızdır ve artık ''öğrenci'' muamelesi görürsünüz. artık atılma korkusu yoktur. artık ezik değilsinizdir. ezmenin vakti gelmiştir. * *
(bkz: birebir aynısını yaşadım gördüm biliyorum)
(bkz: intibak olmak farktır)
(bkz: bir intibak öğrencisinin günlüğü)
(bkz: intibak serzenişi)
(bkz: akü)
(bkz: allah belanı versin yök ve ösym)
üniversitelerde olan intibak sistemi hakkında son bilgileri acil öğrenmem gerekendir. gören, duyan, bilen pm atabilir.
(bkz: intibak yasası)
2012-2013' te kaldırılacağı söylentisi olan kural.
zaten kaldırılmazsa mayalılara güveniyorum.
2 milyon emeklinin umutla beklediği ancak 2013 yılına kaldığını duyunca hafif düzeyde beklenilen bir şok yaşadığı olay.
(bkz: intibak yasa tasarısı)
öğrenciliği zordur üvey evlat muamelesi görürsünüz hatta ilk sene numara bile vermeyebilirler. yoklama isminizin karşısında intibak yazar millet rahat rahat geçerken siz ders bırakınca atılacağınız için stresin kralını yaşarsınız.
görsel
görsel
polis okulunda ki aylık süre.
görsel
görsel
güncel Önemli Başlıklar