bugün

hata oldugu bilenen ama sıklıkla yapılan, verilen deger ile aslında haketmedigini dusundugunuz ana kadar gecen surenin carpımından elde edilen sonucun bir tarafa giren semsiyenin acılma hızına esit olan olay.
gerektiğinden fazla da kazık yemeye sebep olan durumdur.
kazığı yedikten bir süre sonra göt gibi hissetmenize neden olacak durumdur.
karşı tarafın size verdiği değeri de azaltan davranıştır.
o insanın egosuna tavan yaptırır, bir süre sonra o insan bu duruma alışıp herkesin kendisine aynı şekilde değer verdiğini düşünür ve sizi iplemez,size değer vermez. ama mutlakada gerçeklerin farkına varır, iyi bir kazık yediği zaman aklına gelirsiniz, 'o olsa yapmazdı' diye düşünür fakat çok geçtir. bu yüzden akıllıca davranıp aldığın kadar vericeksin.
suistimal edilmeyle sonuçlacak eylem.
bu insan hele ki kız ise kesinlikle hakettiğinden fazla değer verilmemesi tavsiye olunur. kız ne kadar severse sevsin fazla değer verildiğinde götü başı kalkmaya başlıyor. sonrası yine hüsran. gerek yoktur, ne kadar sevsenizde değer verdiğinizi bilmemesi gerek, bir nevi dışarıya vurmaktansa içinizde büyütün sevginizi.
o değeri kendinden vermektir. (bkz: kendi cebinden yemek)
peki birinin hak ettigi degeri nasil belirleyecegiz? notunu görür görmez mi verecegiz? kiyidan, köseden o insanin davranislarini mi takip edecegiz? huyunu suyunu nasil arastiracagiz, etrafa danisarak mi? insanoglu düz bir varlik olmadigi icin deger bicmek pek mümkün degil gibi.

insana gerektiginden fazla deger vermek en nihayetinde kibir tasiyan bir sözdür. bir insana olmadik özellikler yakistirip sonra da "degmezmis senin gibi birine bu kadar deger vermek" demek pek samimi gelmiyor bana. en güzeli; nankörlükle sonuclanabileceginin bilincinde olup, buna ragmen insana deger vermektir. iyi ve dogru oldugu icin. insanlarla olan iliskilerinizi yarar-zarar diye ikiye ayirmadiginiz icin. o zaman kazik yemis gibi de hissetmeyiz.
karşılığının, yüzde yüz öküzlükle verildiği defalarca kanıtlanmış davranış. bir insana defalarca değer verme aptallığı en beteridir. sonra her önünüze geleni bir bok sanarak değer verme başlar. herkese bir şans yani. kolay akıllanmaz insan.

tek kurtuluşunuz, bir öküz olmaktır. size değer verirlerse, öküzlükten feragat edin. ama, öküze öküz olmak gerekir. cidden böyler yapın. hattâ bir öküz görürseniz inceleyin ve karşınızdaki insanın, tren olduğunu düşünün. zorlanmayacaksınız, çünkü, göreceksiniz ki, trenden de pek farkları yoktur. gümbür gümbür gelip, haldır huldur geçip giderler yanınızdan.
insan ömrünün yegane temeli, tıpın da yetersizliğiyle, ölümdür. en sonunda zaten seni terkedecek olan insanın, diğer bir insan gözünde değer kazanması anlamsızdır. ölümle terkediliş en hoşudur aslında; keza bu dünyada ne ozanlar, ne şairler, ne düşünürler, ne atalar yaşamış. bize biraz fikrimiz olsun diye öğütler bırakmıştır.

"Pek az insan başkalarının deneylerinden yararlanmayı bilecek kadar akıllıdır."

der Voltaire. Hmm.. ne yapmalıymışız. değer vermemeliymişiz. yok yok o değil de, şu var;

"Sakın kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle arkadaş olma."
Hz. Muhammed

yada kimseye kıymet vermeyin. hepsi gün gelince gidiyor.
sonu aptal yerine koyulduğunuzu hissedip -daha doğrusu fark edip- kendinize kızmanızdır.
"insanlara, size nankörlük etmek zorunda kalacakları derecede büyük iyilikler yapmayınız"

balzac

balzac ın bu sözüyle konuyu açıkladığını düşünmekteyim.
değersiz duruma düşmeyi göze almaktır.
(bkz: çok değer verilince kendini bir şey sanmak)
her asik olan insanin yaptigi eylem. ask bitince anlarsin tabe ne bok yedigini ama baya bi patlamistir icinde!
(bkz: bir ölçü birimi olarak insana verilen değer)
imkansız olan değer verme durumudur. kimse kimseye gerektiğinden fazla değer vermez. kapasitesi kadar, elinden geldiği kadar değer verir. daha sonra bir takım olaylar sonucunda gereksiz değer vermek gibi bir durum çıkar ortaya ki, bu sadece kızgınlıktan gelen bir duygudur. kimse bir diğeri için değer biçemeyeceğinden, an içinde verebildiğimiz kadar değer vermiş, sonrasında alabldiğimiz kadar da geri almışızdır. "gereğinden fazla değer verdim" demek; gerisin geri aldığımız değerden de fazlasını koparma, kendimizi cezalandırma isteğindendir ve ne olursa olsun bir başkasına saygısızlık, terbiyesizliktir.

kişi hayatımızın bir evresinde çok değerlidir, bize hasken, çıkarımızı kollarken, mutlu ederken çok değerlidir, kazığı yediğimizde değersizdir, değerini, önceliklerini kaybetmiştir bu kadar basit. yoksa en baştan "bu kimsenin değer ölçütü budur, bu kadar değer verelim" diyemiyor kimse.
tabi şöyle bir durum da mevcuttur; karşılaştığımız insanlarla ilgili yeterince tahminde bulunduğumuz 15 sn süren bir dilim vardır. bu süre içerisinde kişiyi önemser ya da umursamaz tavır almamızı söyleyen sinyalleri alırız beynimizden. bizim için kötü olduğunu düşündüğümüz ve buna karşın önemsemeyi "seçtiğimiz" insanlar olur. buna da bile bile lades denir, sonunda kendi seçimlerinizi kötüler duruma düşer, ne yaptığınızı bilmez konuma gelirsiniz. ama kesinlikle, gerekenden fazla değer vermek gibi bir durum sözkonusu olmaz. değer verilmişse verilmiş, geri alınmışsa alınmıştır. bunalıma girmek, kendimize ceza vermek istersek "aptallık ettim gereğinden fazla değer verdim" filan denir işte. bu kadar basit, bu kadar düzdür.
doğru cümle her zaman; "o da değerli bir insan elbette fakat artık ben o değeri vermiyorum" ya da muadili birşeylerdir. yoksa her ömrünü tüketen şey için bu tür kalıplar kullanırsanız mutlu gününüz geçmez yavrılarım. etmeyin, eylemeyin.
haddinden fazla zarar görmenize neden olabilecek bi davranış. bunu önlemek pek kolay olmayabilir zira kime ne kadar değer vereceğini önceden kestiremez insan. herkesin bi değer istatistiği olsaydı eğer belki... insanlar kavun değilki koklayarak seçilemiyor malesef.
kendini boş yere sıkıntıya sokmaktır. o insanın fazla ilgi ve sevgiden bir tarafı kalkacaktır ve üzülen yine sen olacaksındır. herkese kendi değeri kadar değer vermek lazım azı karar fazlası zarar.
en kısa zamanda oyuncağı olduğunun yüzüne tokat gibi çarpmasıdır. değer güveni getirir, fazla güvenin sonu ise hayal kırıklığından ibarettir. yıkılır yıkılır toparlanırsın. yenilenir aynı değeri tüm soru işaretlerine, tüm paniklerine rağmen tekrar yüzeye çıkartıverirsin.
en değersiz insanı bile adam yerine koymaktır.
verilen değeri tekrar tekrar boşa çıkaracağını bile bile devam etmektir.
kişi her zaman olduğu gibi hayal kırıklığı yaşatacaktır ama yinede haddinden fazla değer vermeye layık görülür.
sonuç; hüsran.
gereğinden fazla değer verme:
2 kuruşluk adama 5 kuruşluk değer verirsen, 3 kuruşa seni satar!

gereğinden çok değer verdin diyelim:
1 kuruşluk adama sen git 10 kuruşluk değer ver, o da seni 2 kuruşa satsın durumudur. * *
insanoğlunun yaptığı en büyük yanlışlardan biridir ve de sonu büyük bir hayal kırıklğıyla sonlanabilecek durumdur.
güncel Önemli Başlıklar