bugün

ingiliz parlementosu'nda 175 hayır oyuna karşı 400 evet oyu ile gerçekleşen sosyal ve kurumsal reform, birleşik krallık dahilinde ingiltere ve galler'i bağlar, iskoçya ve kuzey irlanda bu konuda kendi kararlarını verecektir; ancak bugünkü oylamanın sadece onların değil, avrupa ve dünyada bu konuda adım atacak diğer ülkelerin de karar mekanizmalarını etkileyeceği ve emsal teşkil edeceği kesindir. nihayetinde ingiltere herhangi bir ülke değil. en azından ingiltere'de evlilik kurumu artık "bir kadın ve bir erkeğin birliği" olarak tanımlanamayacak.

başta kilise ve gelenekselciler tarafından karşı çıkılmasına ve iktidar ortaklarından olan muhafazakar parti içinde birçok kavga gürültü ve tartışmalara yol açmış olmasına rağmen bilinen evlilik tanımını köklü olarak değiştirecektir. aslında bu son nokta yarım yüzyıldır toplumun ve devletin eşcinselleri adım adım kabul etmesinin, normalleştirmesinin ve benimsemesinin son durağı, geriye kalan son eksiğiydi. artık ingiliz toplumu rahatça eşcinsellere karşı her tür ayrımcılığın yasal olarak kaldırıldını iddia edebilir. gerçi toplumun birçok kesiminde hala homofobik unsurlar cirit atmaktadır; ancak bunlar iyice marjinal ve yasadışı hale getirilmiştir.

en büyük mesele kilisenin ne yapacağı, ne olacağı mevzusu idi, halen de öyle: ingiltere'de evlilik kurumuna onay verme yetkisi sadece din dışı devletin değil, kilisenin de hakkı ve yetkisidir. yeni yasa ile kiliseler yanında başta islam ve ibrani dini gibi diğer dini kurumlara bünyelerinde eşcinsel evliliğe izin verip vermeme konusunda bir serbestlik tanındı. şimdi ortada eşcinsellerin evliliğine onay veren devlete karşı izin vermeyen dini kurumlar ikilemi oluştu. yani laik sistem bir şekilde dine tuzak kurdu: dini kurumlar reddettikleri her eşcinsel evlilik için daha çok kan -yani taraftar- kaybedecek, kendilerini ve inanç sistemlerini toplum karşısında daha zor bir duruma düşürecekler, zaten birer alay konusu olan meşrulukları bu kez ciddi bir tartışma konusu haline gelecek. tuzağın tek ayağı da yok, eğer bazı dinler veya dini kurumlar "eşcinsel evliliği bünyemize aldık" derlerse, bu kez de geleneksel cemaatleri ile ters düşecekler. mesela şimdiden bazı kiliseler ve liberal sinagoglar ile bu evliliğe şiddetle karşı çıkanlar arasında sorunlar başgöstermeye başladı. ve bütün bu hengame esnasında hala direnenler bu kez "eşitlik ilkesine aykırı olmak" tarzında hiçbir babayiğidin üstüne almaya kolay kolay cesaret edemeyeceği etiketlere maruz kalacaklar. yani dini kurumlar her anlamda sağlam darbe yediler.

karşıtların hepsi de din kökenli değildi elbet; bir kısım laik muhafazakarlar da "evliliğin geleneksel tanımı bitecek" bahanesiyle muhalefete kalkışmıştı. bu mantığa sadece neden evliliği sadece çocuk yapmak amaçlı bir kurum olduğu zamanlardaki haliyle kabul etmedikleri, hatta daha da geriye giderek neden evlilik kurumunu insan toplumları arasında ilk uygulandığı haliyle savunmadıkları tarzında sorular yöneltilerek tutarlılıkları sorgulandı. pek tabidir ki, ciddi bir cevap veremedikleri için argümanlarını daha fazla devam ettiremediler. yine de yeni duruma alışmaları dini kesimler kadar zor olmayacak.

evlilik yasal bir birlikteliktir. bir kısım insan "ben evliliğe inanmıyorum" dese bile toplum ve devlet gözünde evlilik sosyal bir müessesedir ve meşrudur. şimdi bu meşruluğa eşcinseller de dahil edildi, bir diğer deyişle, eşcinselliğin meşruluğu tamamlandı. yüzyıllardır devam eden "insanlara eşit haklar tanıma" kavgasında önemli bir adımdır, ingiltere parlementosu'nu bu kararları doğrultusunda tebrik ediyor, din ve benzeri sebeplerle insanlar arasında keyfi hiyerarşiler yaratan her tür ayrımcı zihniyete de kolay girsin diyorum.
Ne güzel üreyemesin ibneler.
tasvip edilmeyecek birşeydir. yahu bu kadar sapkınlığa nasıl ulaşıyorsunuz çok merak ediyorum. karşı cins neyinize yetmiyor.