bugün

düşündüğüm başlık bu değildi.. ben daha çok "15 mart 2009 trabzonspor galatasaray müsabakasındaki hakemin yanlı tutumu" başlığını açmak istemiştim bu noktaya nasıl geldim bilmiyorum.. neyse yazalım bare..

ingilizce konuşan kişinin, konuştuğu konu içinde gelen bilimum özel ve mantıken kendi özelliğini veren dilin tonlamasıyla okunması gereken ismi, ingilizceymiş gibi telaffuz etme işgüzarlığıdır..

- good evening mister richman, i hope you've enjoyed your flight.. (tercümesi: efendim hoş geldiniz selamet getirdiniz richman beyim.. bi maraz çıkmadı işallah he uçakta? gerçi british airways'den bilet aldık, hayatımda ilk defa uçak bileti için bankadan kredi aldım, sıkıyorsa çıksın giderim o hareketsiz duran saray muhafızlarını bulup onları sikerim de bişicik yapamazlar valla..)

+ aw yeah it was alright.. what's your name sir? (kanka o değil de senin isim neydi ya?)

- eeemm mmeeaachmood.. mmeaachmood sööerdenngetchınn olm ölcem.. (mahmut.. mahmut serdengeçen olm ölcem)

+ nice to meet you mr. gelsenkirchen arena.. (schalke 04 başkanı mı bu amına koyim?)

abi ne uğraşıyosun allahını peygameberini seversen? sen babalar gibi 'mahmut' diyecen, onun dilinin dönmesi gerekiyor.. dönmezse onun sorunu.. hem ya adın abdulmuhtalip olsaydı.. böyle günü kurtararak nereye kadar..

bi de şehir adlarında oluyor bu..

- where you from maan? (oğlum senin kütük nereydi söyle askerde nereye gönderileceğini söyleyeyim..)
+ een i'm frrom tiikıırdagg.. (şimdi ben istanbul doğumluyum aslında ama baba tekirdağ'dan gelmiş küçükken.. onun kafa kağıdı tekirdağ'da..)
- ? (?)
+ tikıırdagg, near iis-teean-boull.. (tikırdeğ ne anasını satayım kendimden nefret ettim..)
- whatever.. (sktiret onu da olm şu küllüğü uzat kafam taşak gibi oldu)

yapmayın olm siz türkoğlutürk gibi konuşun elazığ çömelekli yağız'ım ben diyin.. şimdi onlar düşünsün..

***

eeaaabbdüülll, eabdül.. emm.. muucchhhteellippe.. eeabdüllmuchtellippee..
+oo yeah what is your name?
-oh yeh may neym is cimayll..*
kişinin ingilizce bilmediğine işarettir. hatta türkçeyi de bilmediğine işarettir. çünkü, özel isimler hiçbir dilde değişikliğe uğramaz. adınız hüsamettin ise, çin'e gitseniz yine hüsamettin olarak kalacaksınız.
+ whats your name ?
- my name is can.

(bkz: ken) / (bkz: can)

(bkz: kime göre neye göre)
eurovizyon yarışma programında manga'yla yapılan ropörtajda grubun solisti olan ''ferman akgül''ün konuşurken ay em ''fermın'' demesi gibi bişeydir.
(bkz: ayem fermın)
Efenim eğer isminizi söylemeleri zor ise, isminizi kolaylaştırma çabasıdır.

+Hey, what's your name?
-My name is Ilke. But you may call me iyılkey, ilki, ilka, elke, alke.
+Oh, ok then ilki- ya da kolayından başka bi isim.

Iyi oluyo vallahi, sabit bi isimle kalıplaştırıl(a)mıyorum.
daha beteri de olan durumdur. şöyle ki:

+ what's your name?

cevap veren elemanın ismi mutlu'dur ve olay gerçektir.

-my name is happy.

netekim çocuktuk o zamanlar, bu yaratıcılığı ve engin kelime dağarcığını sergileyen arkadaşı hep anarım. *
sansüre karşı eylemde topluluk "inci siker" diye slogan atarken yanımdaki tayvanlı arkadaş sorar.

-what is the meaning of that?
+inci fucks.

incicilerden bi kız çıkagelir ve güya düzeltir.

*it means "pearl fucks".
+özel isim değil mi yavrucum o.
-your name, please?
-You fuck!
-oops! can you spell it?
-U-F-U-K
gerçeğide yaşanmış bir durumdur ilkokl yıllarında sınıfta rümeysa diye böle aklı bir karış havada okulu vakit geçirme yeri olarak gören bi kızdı ingilizce dersinde hoca sorar
+where are you from?
-I'm from rayzi(rize) demişti.
görgüsüz, hanzo.
kuşadası yerine kusadasi demek gibi bir şey..
girl tower, it's mean kız kulesi.

-neyin peşindesin lan !
- what is your name?
+ ebdöl muteylıb.
- sorry?
+ eeb-döööl, muteeeeey-lıb.
- what?
+ abdülmuttalip ulan sığır!
- Hi, whats your name?
- Aytac...
- No, no, no! Don't touch me, just tell me your name...
-hello, where are you from ?
- I'm from Turkey/oldctiy.
- ooh. good. what's your name?
- my name is help.
güncel Önemli Başlıklar