bugün

eğitim hayatının ilk beş yıllık diliminden akılda kalanlardır. şimdi ilköğretim oldu ama o beş yıllık süre hala ilkokul olarak vazifesini sürdürmekte.

ilkokul birinci sınıftaydım, daha henüz başındaydım yani her şeyin. sene 1990. berna diye bir kız vardı sınıfta. yan sırada oturuyordu. çok güzeldi. bembeyaz bir ten. aşık mı olmuştum. hislerimi de anlayamıyordum ki. sene 2008 hala o kızı arıyorum. görsem hemen tanırım. sonra yaz geldi. italya'da dünya kupası olmuştu. maradona'yı hatırlıyorum top oynarken ilk ve son kez. futbol oynamaya o yaz karar vermiştim.
sonra 5 sınıfta hasan diye bir arkadaşım vardı. bir broşür gibi bir şey vardı elinde. çocuk kolejden gelmişti. biraz ingilizcesi vardı. biz ise türkçe küfürleri daha yeni sökmüştük. broşür ingilizceydi. kelimeler vardı alt alta. merak edip öğret lan dedim şunları. bir cümle kurayım da havam olsun. devlet okulu nasıl olsa herkes çok mütevazi. öğretti ibnenin oğlu cümleyi. bende kızın birine mektup tarzı bir şey yazıp vermiştim. kızdan hoşlanmıştım. neyse, ertesi gün kızın babası beyzbol sopasıyla geldi okula. yazdığım kağıdı görmüştü zalim baba. '' i want to fuck you'' yazıyordu.
yag yagmur yag
daga baga yag
her yere her yere yag

seklinde bir tekerlemeyi yumusak g tuzagina dusup okuyamayip daha birinci sinifin kasiminda ilk tokadini yiyen kucuk lkb akildan cikacak gibi degildir. bir hafta ogretmenine kus kalmis. okula velisini getirtmistir.
-1. sınıftaki öğretmenimin tembeller,çalışkanlar sırası yapması ve benim o sıranın tembeller kısmında oturmam.sonra bir gün tahtaya kaldırıp ismimi yazdırması ve adımı yazabildiğim için çalışkanlar sırasına geçirmesi.
-2. sınıfta öğretmenimin değişmesi.bugün bile sadece 1 yılda kendini nasıl bana bu kadar çok sevdirmiş olduğunu anlayamamam.
-3.sınıfta şehir değişikliği nedeniyle tekrar öğretmen değiştirmem ve 3. sınıf öğretmenimin konuştuğum için kafama kitabı indirmesi.
-4.5. sınıftaki öğretmenin konuşanların kafasına tebeşir fırlatması,anahtarla kulağını karıştırması.sonra bir gün ders dinlerken montumun ön tarafındaki metalle oynadığım için kulağımı çekmesi hatta yanımdaki kız da metale bakıyor diye onun konsantrasyonunu bozduğum için onun da kulağını çekmesi.****
cüneyt in bana aşık olması, benim sarı saçlı mavi gözlü bir oğlana aşık olmam, sarı saçlı mavi gözlü oğlanın hem kübra ya hem tuğba' ya aşık olması, tuğba nın gelip bunu bana söylemesi benim de dertlenip ** 6 yaşında evimizin arka bahçesinde mahalleden meryem'in de gazıyla ** sigara tellendirmeye çalışmam.*****
(bkz: 6 yaşındaysan hayat çok dertli be sözlük) *
insanın daha sonraki yaşamı üstünde bayağı etkisi olan anılardır. ilkokul üçüncü sınıftayken bir resim dersindeyiz, yine sınıf kaynamış kimse yerinde oturmuyo, dilek isminde bi arkadaşım vardı konuşurken birden sıraların arasına pat diye düştü ama öyle bi indiki ölü gibi suratı sapsarı oldu, titreyip sarsılmaya başladı onu daha önce hiç böyle görmemiştim daha doğrusu hiç kimseyi böyle görmemiştim hayatımda bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. "öğretmenim dileğe bişey oldu" diye bağırıştık öğretmen geldi dileğe baktı, hiç bişey yapmadı öyle dikildi suratında anlamsız bi sırıtış oldu hiç anlam veremedim bu sırıtışa öyle şaşırdım ki, sonra kız kendine geldi, yüzünü yıkamaya gittik "sakın anneme söylemeyin" dedi bize yine anlam veremedim. bu olay arada aklıma gelirdi ve öğretmenin sırıtışına bi anlam veremezdim sonra bi gün epilepsi krizi geçiren bi insan gördüm o zaman dank etti o an öğretmenimden tiksindim.
beslenme * saatinde haşlanmış yumurta getirip bütün sınıfı kokutan çocuk.
1 ya da 2. sınıftayken bir öğretmenler gününde bütün sınıfın öğretmene selpak mendil alması sonucu öğretmenimizin eşinin, sizin öğretmeniniz bu kadar sümüklümü diyerek sınıfı utandırması akıllardan silinemez.
(bkz: tabiki kötü niyetli değildi)
(bkz: ekonomimiz ancak bukadarına yetiyodu)
annemin çantama koyduğu süt paketlerini içmeyip pipetlerini takıp iki bacak arasından işiyormuş gibi yapmak ve diğer bütün kizları buna aliştirmak annem öğrendikten sonra koymadığı süt için aynı işlemi gerçekleştirmek amacıyla babamdan süt almak için para istemek.

(bkz: yaramaz kizlar okula yaramaz aletler getirmemeli)
-ilkokul öğretmeninden yenilen dayaklar
-sınıf değişikliği
-çöp tenekesi başında kalem ucu açmaca *
-okuma bayramı ...
öğretmenler gününde öğretmene kar küresi alınmıştır.aradan bir ay geçer.öğretmenin oğluyla aynı sınıfta okunmaktadır.sonra bir gün öğretmenin oğlu:
-esensss hani senin öğretmenler gününde babama aldığın kar küresi vardı ya
-hıhı evet çok aramıştım.çok güzel di mi?
-hıhı çok güzel
-ee nolmuş ona
-ablam onu doğumgünü olan bir arkadaşına hediye olarak götürdü.*****
hatice'dir. ilkokul denilince hep aklıma hatice ismi gelir. *
(bkz: benim babam senin babanı döver)
ölünceye kadar unutamayacaklarımız.
iple boyuna asılan kokulu ve renkli silgi.
paket paket fındık dağıtırlardı bütün öğrencilere bizim zamanımızda bedavadan... ne hikmetti bilinmez artık yok zannediyorum.
(bkz: bir avuç fındık iyi gelir)
hoş anılardır.

ilkokula yeni başlamışız öğretmenimiz temizlik konusunda tavsiyeler veriyor:
-çocuklar tuvaletten çıktıktan sonra ellerinizi 3 kez yıkayacaksınız.
zil çalar tuvalate gideriz. bizim safiyene arkadaş çıkar telaşla tuvaletten:
- mmrna, tuvaletten sonra elimi 5 kez yıkadım birşey olur mu?
- yok oğlum daha temiz olur.
deyip kahkaha atılır ve güzel bir anı olarak bellekte yerini alır.
ışıklı ayakkabılar...
iki tarafı da açılmış kurşun kalem...
şüphesiz ilkokulda öğretilen manasız şiirlerdir ;
okulumu severim
koşa koşa giderim
öğretmenim , arkadaşım ikinci ailemdir benim.
büyük,küçük,uzun,kısa hepsini öğrendim baksana.
bilgilerle donandım,hazırım yarınlara...
odev olarak yapilan resmin ogretmen tarafindan gizlice yarismaya verilmesi o ve resmin yarismada derece almasi hayat boyu unutulmaz.
altına kaçırmak. nedense o zamanlar sınıftan en az 10-15 kişi yapmıştır bu olayı.* *
(bkz: türküm doğruyum çalışkanım)
kızları öpüp kaçmak. alışkanlık yapıyor ama sonra ileriki yaşlarda kafanıza yediğiniz makyaj malzemeleriyle dolu çanta darbeleriyle birlikte alışkanlıktan eser kalmıyor.
(bkz: önümüze gelene bir tekme) oynamak,
(bkz: yakan ters son ders) adlı güzide espriyi 5. dersin bitiminde yapmak.
(bkz: tek elma)
unutmaya olanak verilmeyen şeylerdir. ilkokuldan sonra 6 yıllık bir lise hayatı yaşamı ardından 4 yıl ilköğretim öğretmenliğine hazırlık sonrasında 10 yıl öğretmenlik...
keşke daha az şey kalsaydı ilkokuldan.
ezilmiş kola kutusu ile yapılan maçlar...