bugün

gaz ile frenin yerlerini karıştırmamak için ön panele not düşen, birinci vites haricindeki vitesleri gözardı eden bir ilk deneyim.
kısa bir sürüş için bile olsa ilk kez direksiyon başına geçmek müthiş zevklidir.
panik olmaya müsait bünyedeki kişi trafik canavarı nitelğinde olup trafiğe kapalı alanlarda rol kesmesi gerekir.
debriyajdan ayağı kaldırırken hızı ayarlayamayıp öne doğru yapılan sert hamleyle insanı ürküten; her ışıkta durulduğu zaman 'allahım yüzümü kara çıkartma şu arabayı stop ettirmeden kaldırayım' diye dua edilen; bariyermiş, yayaymış, çukurmuş dinlemeyip bir an önce gideyim çabasıyla ilerlenen; stresli bir deneyimdir.
"bak flyaway! bu gaz, bu fren bu da debriyaj*. hadi vitesi bire tak da gidelim" şeklinde yaşadığım, herkesçe klasikleşmiş deneyim.
"aha şimdi istop etti" dedirten , her defasında direksiyona yeni gelinin tuttuğu organ gibi * sarılmaya neden olan , üstünüzden hiç kalkmayan ve sanki sizi koltuğa yapıştıran , stres ve adrenalin barındıran aktivite.
araba kullanmaya babasının kucagında başlayanlardan oldugum için aklımda kalan çok güzel bir his oldugu yolu zor gördügüm ve pedallara zor yetiştigim sadece direksiyonu tam kapasite tutabiliyordum. *
sol ayağın tutmaması halidir. *
öğrenene kadar çin işkencesi olan. öğrendikten sonra hayatta zevk alınan en guzel anlardandır. tabi trafik sıkışıklığı derdi olmadığı sürece...
(bkz: çalkalamak) *
- bak şimdi ben ne dersem onu yap tamam mı hiç heyecanlanma...
+ tamam anladık salak diiliz..
- vitesi boşa al...
+ aldım...
- çalıştır arabayı.. yeter çek şu elini motoru yakıcan bee..
+ sölesene be nerden bilim..
- vitesi at 1 e şimdi...
+ attım...
- el frenini indir...
- şimdi yavaşca debriyajdan ayağını çek gaza bas.
ani bi patinaj sesi ve arabanın ileri geri yalpalamasıyla istop...
- ben sana demedim mi yavaşca yap die...
+ baaarma bee...
- sende baarttırma o zaman..
vs...
araba kullanmak hakkında tek bildiği '' debriyajdan ayağını çekerken yavaş yavaş gaza basıyorsun '' olan bünyeyi ilk etapta heyecanlı anlara gark eden faaliyet.

sürücü kursunun sempatik hocası sayesinde yatışan hayecanı, pür dikkat dinleyen kulaklar bastırır.

sağ sinyal, sol sinyal, selektör, sağ sol aynalar, dikiz aynası, emniyet kemeri, el freni her şey kontrol altındadır.

hocanın direktifiyle ''debriyajdan ayağını çekerken yavaş yavaş gaza basıyorsun .''şeklindeki teorik bilgi artık pratiğe dökülür. ve evet şov başlamıştır.saatte yalnızca 10 km bile olsa şov şovdur.

ilk defa araba kullanmak, kişide bir kez daha araba kullanmak hususunda karşı konulamaz bir istek uyandırır. hatta bu bazen o kadar büyük bir boyuta ulaşır ki her arabaya, ramazan vakti oruçluyken iftar yemeğine bakıldığı gibi bakılır.
kırmızı ışıkta durulur, arkada kocaman bir tır vardır, yeşil yanmadan arkadan kornalar çığırdığında kişi panikler ve gaz yerine frene basar. araba kitlenir, yeşil yerini çoktan kırmızıya bırakmıştır bu arada. sonra yine aynı olay tekrarlanır en son arabayı kenara çekip, kapıları kitleyip tırın gitmesi beklenir. *
motor bagirirken "vites degistir" diye bagiran co-pilotunuz'a "boyle iyi" cevabini verdiginiz keyfi yuksek atraksiyondur.
1,80 boyundaki babamın o tarihlerde yine aynı boyda olan beni kucağına oturtarak kıç kadar kartalını kullanma deneyimini yaşatma çabasıydı.fizik kurallarına aykırı olduğunu ilk denemede neyseki anlamıştı babam.mahalle arasında yapılcak olan bu eyleme zaten direksyon koltuğuna iki kat sığsaydık bile gerçekleşmesine izin vermeyecektim.neyseki yan koltuğa oturmayı akıl edebilmişti babam ve direksyonun tek hakimi olarak pedalların fonksyonları hakkında gerekli formasyonu aldıktan sonra debriyajdan ayağımı çektim ve gazı kökledim.evet kökledim meğer birazcık dokunmak gerekiyomuş.araba birden fırladı,babam direksyona atıldı ben bu kez (Allahtan şaşırmadım)freni kökledim ve duvara yaklaşık 20-30 cm kala durabildik.bundan sonra gazı hiç kullanmadım diyebilirim, debriyaj ile ne kadar gittiysem tecrübem o oldu onun yetmediği zamanlarda gaza dokunup çektim ayağımı.güzel anılara sahip olmanıza neden olan heyecanlı aktivitedir vesselam.
kişi panik olmasın diye seçilen tenha bir alanda kişi gaz debriyaj kargaşasıyla meşgul olurken karşıdan bir aracın geldiğini görunce hem elleri hem ayakları kendine doğru çekip ilk ve son defa araba kullanım deneyimini yapması da olabilir. * *
son kez olmaması dilenen eylem.
ilk orgazm gibidir.
çok çabuk geçer. hiçbişey anlaşılmaz. yapılanlarla ilgili akılda hiçbirşey kalmaz. olup bitmiştir artık.
benzeri için : (bkz: ilk kez sevişmek)
aşırı heyecan vericidir. hatta mehmet akif bu olayla alakalı şu dizeleri yazmıştır:

"o ne müthiş hazdır, savrulur enkazı beşer."
kırmızı ışığa boğa gibi sinirlenip tepki vermektir. *
kırmızı ışığı görür görmez, durup kalkma işinden kurtulmak için hemen arabayı rölantiye almak; yeşili görür görmez de gaza abanmaktır.
öneri:geri vitesi denemeyin.
Evet bu arabayı ben kullanıyorum diye bağırıp, vitesi 3'e takcam derken 1'e taktığımı çok iyi hatırlıyorum.
En sinirlenmeyen insanı bile çileden çıkartan sürüştür . Panik dolu anlardır.
otomatik vites değilse araba, ayağını debriyajdan çekerken gaza yavaşça basmayı öğrenmektir. evet, gerisi hikaye. ilk deneyişimde bir türlü kaldıramayıp, sinirlenip bırakmıştım. arabaya elimi sürmediğim halde birkaç gün sonra ilk deneyişimde en usta şoför ayarında hiç hissettirmeden kaldırmayı öğrenmiştim hep yapmak üzere.*
tenha bir sokak seçilmesi.
babanın debriyaj ve gaz arasında ince bir ayar olduğuna sizi uyandırması ve gerekenleri anlatması.
daha sonra sizin bu ince ayarı tutturamamanız, hayvan gibi patinaj yaptırmanız.
o sakin sokakta sakin sakin arabalarını yıkayan araba sakinlerinin, o sokağa bir tur atıp geri döndüğünüzde arabalarıyla birlikte sokağı terketmesi ile sonuçlanabilecek hadise.
güncel Önemli Başlıklar