bugün

"acaba benden hoşlanacak mı?"
"acaba ne giydi?
"acaba öteki elbisemi mi giyseydim?"
"acaba sıkılacak mı benden"
"acaba tahmin ettiğim gibi biri mi?"
"acaba konuşmayı becerecek miyim?"
"acaba elektrik alacak mı,alacak mıyım?"
"acaba burada buluşmak doğru bir karar mıydı?"
"acaba aşık olabilicek miyim?"
"acaba bundan sonra neler olacak?"
sorularının beyne savaş açması durumuna sebep olan,sanal ilişkilerin gerçekliğe ilk adımındaki ilk görüşmedir.
(bkz: ilk izlenim son izlenimdir)'den yola çıkarak, stres, heyecan vb. bilimum şeyler yapma ihtimali yüksek olan buluşmadır. *
bir sonraki buluşmaların var olup olmayacağını belirleyen buluşma.
cok da stres yapılmaması gereken durum. Zaten ortada bir b*k yoktur. olursa olur olmazsa da olmaz diye dusunulmeli.
potansiyel şahin k filmi
genelde arkadas ortamında baslayıp ilerki zamanlarda arkadaslarınızın orayı birer birer terk edip bas basa kaldıgınız bulusmadır...rahat olmak gerekir ama bunu basaranı daha görmedim
Başarıya ulaşılması durumunda tadından yenmeycek hatırdan silinmeyecek buluşma.
bir türlü o şerefe nail olamamanın verdiği can sıkıntısıyla beklemeye geçmek...ya bi göremedik gül cemali demek...
ikili ilişkilerin lansman özelliği taşıyan ilk buluşma hadisesi erkek bünye tarafından randevu evvelce alınmış ise, buluşma saatine kadar bir nevi kamp dönemi şeklinde geçen iğrenç şebekliklere dönebilir.

bilgisayar dönemine yetişemeyen bir nesil üyesi iseniz öncelikle evdeki tüm kitaplar karıştırlır. amaç sadece bir kaç güzel şiir ezberlemek ve buluşma saatinde en rutkay aziz ses tonunla hatun kişisine söylemektir. o zamana kadar avrupa futbolunda bile bilmediğin futbolcu ismi kalmayan ve bunla övünen benliğine küfürler etmeye başlarsın. k.çına sok dersin juventus'un onbirini , yarında kıza bu onbiri sayıp üçün birini alırsın şeklinde kendinle kavgalara başlamışındır. evdeki vitrin altüst edildiğinde milliyet gazetesinden alınan ansiklopediler ve ev doktoru adlı güzide eserden başka hiç bir bok olmadığını gören erkek çaresizce hayatının en büyük hatasını yaparak şiir yazmaya karar verir. anne ve babanın gecenin bir vakti hala odanda kağıt kalemle uğraştığını görüp '' doktor olucak benim oğlum şundaki azime bak '' '' yok yok kesin hakim olur o çalışkan oğlum benim '' tarzı tezahuratları arasında sen hiç bir boka benzemeyen şiirini tamamlamaya çalışırsın.

buluşma günü en sevdiğin spor ayakkabı , kot pantolon ve üzerinde hangi akla hizmetse o zamanlar çok sevdiğin, şimdi düşündükçe kendine lanet ettiğin acid denen çılgınlığın bir ürünü olan gülen acid logolu t-shirt, artık kendini hazır hissediyosundur. en son hamle olarak kafana yarım kilo jöleyi inek yalamış kıvamında sürüp zamanın en güzel kokusu first class ' ıda gusul abdesti alır gibi sıkındıktan sonra evden çıkmışındır.

Tüm sevimliliğinle karşısına çıktığın hatunu nereye götüreceğini bilmeyen bir şaşkınsındır , sağınamı geçsem sol profilim dahamı iyi diye sürekli kasım kasım kasılan , '' kediler havaalanına niye giremez ? pist var ya orda eki eki '' şeklinde salak esprilerle hakan şükür tadı veren , buluştuğun andan itibaren geçen her saniyede inermisin çıkarmısın yarışmasına katılmış , podyumda yerin dibine geçen adam rolune bürünen ve en salağı yazdığı şiiri unutan kara bahtlı kem talihli kahraman hugo'sundur sen.

bir acılar denizidir ilk buluşma. Ama geçer donjuan kıvamına sokar seni yaşadığın her deneyim , yerin dibine battığın her buluşma sana bir şeyler katar.
cok onemlidir,kesinlikle ilk bulusmada hatun kisiye "biyiklar orjinal mi?" diye sormamak gerekir.
son bulusmada sorabilirsiniz.
2 gün öncesinde uykusuzluklar başlar. ne giycem derdi yanında gelir. ardından neler konuşulabiliceği düşünülür. kötü giden buluşma ve iyi giden buluşma türlerinin altında seneryolar yazılır. buluşulduğunda da bu seneryolardan biri gerçek olur. umarım herkesin iyi giden buluşma seneryosu gerçekleşir...
'i fuck at first meeting' tişörtünün giyilmesi durumunda tadından yenmeyecek buluşmadır.
şu şekilde mesajlaşmaya sebebiyet olabilir;
+aşkım ben avcılardayım neredesin?
-beylikdüzündeyim
+tamam bekliyorum
-aşkım hala yoksun?
+tatlım geliyoruz
-aşkım şimdiye gelmiş olmanız gerekti
-aşkım?
+işim vardı da geliyorum
-tamam tatlım
sonra birkaç arama ve şans eseri sevgilinizle karşılaşırsınız.
halbisem sevgiliniz bir saat öncesinden buluşma yerindedir ve çok heyecan yaptığı için buluşmaktan korkmaktadır.
daha öncesinden sarılsam mı, öpsem mi, elini mi tutsam vs vs gibi düşünceleriniz bir anda yok olur. içinizden geldiği gibi davranırsınız, sarılırsınız öpersiniz, saatlerce dolaşırsınız vs vs
ve en önemlisi ise hiç unutamazsınız.
Ellerinizin terlediği buluşmadır.
(bkz: ilk buluşmada öpüşmek)
(bkz: ilk buluşmada ayrılmak)
adrenalin seviyesini yükseltici aktivitelerde bulunmak iyi bir başlangıç olur.örneğin; ilk buluşmada bindiğiniz roller coasterdan indiğinizde sanki aylardır beraberiz hissi oluşur.
zamanın en gerisinde olan buluşmanız olsa bile; herşeyiyle dün gibi hatırlanır..
eller titrer dizler boşalır ayakta duracak hal kalmaz boncuk boncuk ter akar daha onceden konusulacaklar ayarlanmıstır ama o an hersey silinir akıldan sudan cıkmıs balık misali iki tarafta karsıdan konu acmasını bekler damardan olaya giris yapilirsa ilerleyen saatlerde tabiki de tadına doyum olmaz.
hatırlayınca şimdi ilk buluşmamızı ölmüş bir hatırayı tekrar canlandırmak, bir siyah beyaz filmi tekrar izlemek gibi hissettiriyor. herşeye dışardan seyirci olmak gibi oluyor. oysa bir zamanlar o filmin içinde ben oynadım. fotoğraflar hariç, mazide şimdi hiç birşey yok.
hatunun amcaları tarafından heykel de kovalanmanıza sebebiyet veren buluşmadır. * *
karşıdakine hoş gözükmek adına yapmacık hareketlerin olduğu buluşma, iki kat kibar olunur iki kat romatik imajı çizilir, giyime çok önem verilir vs. ama bu iş asla abartılmamalı, yoksa zamanla çelişkiler yaşanmaya başlanır, en sonunda da tekme yenir.
(bkz: ya oldugun gibi gorun ya gorundugun gibi ol)

bir de işin sakarlık kısmı var tabi, aşırı heyecan ve hatasız rol kesme işlemi insanı geriyor bir yerde ve sakarlık yada pot kırmak kaçınılmaz oluyor. mümkünse yürürken adımlara dikkat edilmeli kesinlikle yere düşülmemeli ayrıca masada ele kola hakim oturmak da önemli, ilk buluşmada üzerine bir şey dökmek pek güzel olmuyor.
annem anlamıştı o gün bir kızla buluşacağımı. sırf bu yüzden evden çıkarken biraz daha para verdi.

randevularına hep erken giden ve geç geleni gelince geldiğine pişman eden ben, o yol boyunca, aval aval etrafa bakarak yürüyordum. yürüdüm, sanki ağaçlar, yollar, çocuklar , evet çocuklar , bir yirmi üç nisan da okullarından ellerindeki türk bayraklarıyla stadyuma kadar yürüyen çocuklar onlarda benimleydi.

yürüdüm, az sonra buluşacağımız yere gelmiştim. bir sigara yaktım, etrafa bakarken , aman allah ım geliyordu. o kız geliyordu.

hani, belgesellerde ceylanlar yürür çimenlerin üzerinde seke seke , o da öyle yürüyordu. ben bakıyordum. o an dünya yıkılsa umurumda olmazdı.

gözleri yaklaştı , daha da yaklaştı. ama bir şey vardı. sanki bir şey. hava birden kararmaya başladı. o yanımdaydı. elini tuttum. etrafta kimseler yoktu. öptüm. ama bir şey vardı.

ilk buluşma , oysa , hem okulda, hem okul dışında olmuyordu, ben çalışıyordum, okulda öğretmenler izin vermiyordu. şehir küçüktü, herkes herkesi tanıyordu.

bu gün ilk buluşma ve elleri elimde, ama bir şey vardı. oysa lisede harita almak bahanesiyle gittiğimiz harita odasında elini tutuyordum, beden derslerinde, bazı dersler de yanına oturuyordum. ders boyunca eli elimdeydi.

ama bu gün başka bir şey vardı.

sonra yürüdük. yürüdük. hiç bir şey söylemedi. ben yine heyacanlıydım. oysa fırlama , hiperaktif ben, sevdiğim kızın yanında , uysal bir kedi, hatta, köpek oluyordum.

sonra konuşmaya başladık. okuldan. birlikte üniversiteye gideceğimizden. hayallerimizden. sonra ailelerden. işte o an anladım bir şey vardı. evet sözlenmişti.teyzesinin oğluyla. öyle ya, biz farklıydık. o farklıydı. mezhep farklıydı.

hemde teyzesinin oğluyla, ve benim için sorun değildiki mezhep, onun içinde sorun değildi. ama ailesi.

çevresi, ama olsundu. peki dedik. ayrıldık. zaten ne paramız vardı. nede ailelerimizi dışlayacak gücümüz. evlendi. ben üniversiteye gittim.

beş yıl sonra, aynı yerde, elimde sigara bekliyordum en yakın arkadaşımı. baktım karşıdan geliyordu. ceylan gibi geliyordu. yanında annesi vardı.konuşamadık.

bakıştık, "nasılsın" der gibi baktım:
"iyiyim sen nasılsın" der gibi baktı.

"boşanmışsın" der gibi baktım
"evet ". der gibi baktı bana

" istanbuldaymışsın" der gibi baktı bana
" evet hayallerimizin peşiden gittim ben" diye baktım ona

"görüşürüz" der gibi baktı bana
"görüşelim" der gibi baktım ona
" ben seni unutamadım " der gibi baktı bana
"benide senin kadar zaten kimse sevmedi" der gibi baktım ona...
vucut ölçülerinizin, göz renginizin, el sıcaklığınızın, bakışlarınızın, bacak kalınlığınızın, kaş, göz ve burnunuzun, sözlerinizin , davranışlarınızın en önemlisi nasıl öpüşebildiğinizin ölçüldüğü buluşmadır. memnun kalındığınız merak edilirse yarım saat sonra bir telefon gelir ve 'aşkım şu an nerdesin napıyorsun' denirse buluşma olumlu geçmiştir, haydi kolay gelsin..
acıya dönüşen bekleme, bitmeyen bir başlangıc,istek duyulanın yanında sendelemek.
kız çekingen ise (yüzde 90 çekingendir) erkek tarafı için herzaman problem olan durumdur. kız sürekli susar ve dinler, sizde susarsanız ayvayı yersiniz. sürekli birşeyler anlatın, hatta arkadaşlarınızın başından geçen komik olayları sanki siz ordaymışsınız ve başrol kahramanı sizmişsiniz gibi anlatın, sanşınız artar. kendinizi fazla övmeyin yada eziklik hissetmeyin. güzel kızlar hakkındaki tüm bildiklerinizi unutun. onlarda insan sonuçta senin benim gibi osuruyor, sıçıyor, uyuyor. "rahat olun" diye tavsiyeler duyarsınız ama kesinlikle rahat olunamaz. buluşup evlerinize ayrıldıktan sonra hiçbirşey yapmayın ve bir gün bekleyin. o size çağrı, mesaj vs. atıyorsa bu iş olmuştur hacı. ama kendinize güvenemiyorsanız bir yoklama mesajı atın ve alacağınız cevapta yazan kelimeleri dikkatlice okuyun ve kızın tutumunun ne olduğuna dair yorumda bulunun.
not: bu anlattıklarım 16-24 yaş arası erkekler için geçerlidir.
güncel Önemli Başlıklar