bugün

kendi üzerine alınmak, kendisiyle özleştirmek.
edinilen bilgiyi özümseyerek günlük hayatta kullanılabilir hale getirmek.
karamsar "kanıksamak" ın didaktik kardeşi.
özümsemek kelimesi varken, kulağı böööyle * göstermek babında kullanılan gereksiz kelime.
özümsemekden ziyade sosyolojide kültür olgusuyla birlikte kullanılan kelime.

misal; kardemirçelikkarabüksporlu bir ailede yetişen çocuk ilerde ne kadar fenerli olursa olsun kardemirçelikkarabükspor'a laf söyletmez, bir yandan da bu takımı tutar.
tiyatro oyuncularının, canlandırdıkları karakteri başarıyla sahnelemeleri, rolün hakkını vermeleri için yapmaları istenen eylem.
sindirmektir.
özümsemek kelimesiyle anlamdaş olandır. bilinmeyen bir olgu, durum ve benzeri şeylerin, benimsenmesi olarak da ifade edilebilir.

ülkemizde ziyadesiyle var olan bir durumdur içselleştirmek. kalabalık içinde yerde yatanı, sebebini tam anlamıyla bilmeden tekmeleyen, göstericileri protesto edenlere her iki taraf hakkında da bilgi sahibi olmadan katılan insanlarımız epeyce mevcuttur. bir deney örneği bunu çok iyi izah eder. beş maymun deneyi olarak bilinir genelde. kafeste mevcut beş maymun vardır deneyde. bu kafese yukarıdan bir muz sarkıtılır. maymunlar muza ulaşmaya çalışır ve tam da muza dokunduğu anda muza elektrik verilir. (burada buzlu su döküldüğünü söyleyenler de mevcuttur.) velhasıl maymun kaçar ve kafesteki diğer maymunlar muza yönlendiğinde onlara dayak atarak engel olur. sonra bu maymun kafesten çıkarılıp yerine olayı hiç görmeyen bir maymun konulur. maymun sarkıtılan muza gitmeye çalışırken diğerleri tarafından dövülerek uzaklaştırılır. sırasıyla, baştaki olayı görmüş tüm maymunlar dışarı alınıp yerine yenileri konulur. yani son durumda kafeste bulunanlar olayı ne yaşamış ne de görmüş olan maymunlar olur. bu durumda da son gelen maymun muza ulaşmak ister ve dayak yer. enteresan olan ise, dayak atanlar neden dayak attıklarını bilmemektedirler. olayı benimsemiş, içselleştirmiştiler.
iletişim sorunlarının neticesindedir.