bugün

Kitap okumaktan aciz olan, okuduğunu anlayamayan aptal beyanı.
ömründe resmini görse "bu kim?" diyecek insanların atsızı eleştirmesi ayrı bir komedya.
Abartılmış tırt bir -sözlük- yazarının beyanı.
Kitap yazamayanlara dert olmuştur.
yazarmıymış ben at hırsızı sanıyordum.
ufku iki katına çıkaran şeydir.
(bkz: kışkırtma detected)
Faşist k*rtçüler tarafından sevilmeyen türkçü yazara bok atma seansına hoşgeldiniz.
hayatını edebi değeri olmayan orhan pamuk, elif şafak gibilerini okuyarak geçirmiş mal beyanı. hüseyin nihal atsız okumuş olsa, siyasi görüşü ne olursa olsun, böyle bir saçmalama içine girmez.

nasıl ki ben ideoloji yüzünden yaşar kemal'e sallamıyorum, siz de kendinizi küçük düşürüp atsız ata'ya sallamayın.
amaç trollüğe bağlı değilse şurada atsız'ın 2 eserini yapıcı bir şekilde eleştirinde göreyim başlığıdır. Tutturmuşlar bir faşist faşist demeyi her kişiye 'tırt' demeği adet edinmişler. sorsan atsız'ın bir kitabını bile okumamışlardır. Ama tabiki de tırttır canım(!) ne olsa kapağında bozkurtlar, ruh adam, deli kurt vs. falan yazıyor, kesin tırttır yane(!)

Ayrıca şiirlerini de laf etmişler. işte ona götümle güldüm. Atsız'ın şiirini beğenmeyen adam gider nazım'ın şiirlerini beğenir *
gERi GELEN MEKTUP

ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.
dinmez! gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!
hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
tek bendeki volkanları söndürse denizler!
hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'kaabil'
imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

mehtaplı yüzün tanrı'yı kıskandırıyordur.
en hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...

Bozkurtların Ölümü
"kür şad, ölmüş çinli yığınları üzerinde tek başına çin kağanlığına karşı vuruşuyordu. yalın kılıçtı. börkü düşmüş, kaftanı parça parça olmuştu. göğsü açıktı. göğsünden, alnından, yanaklarından, boynundan kan sızıyor, fakat o yine vuruşuyor, dövüşüyor, çarpışıyordu.

o şimdi yarı tanrı gibi bir şeydi. ölümü de başka türlü olmalıydı. kırk kahraman birer birer düştükten sonra o hâlâ ayakta idi. uzun saçları omuzlarında uçuyor, gözleri kıvılcımlar saçıyor, kolu yıldırım hızıyla kalkıp iniyor, her inişte bir çinliyi deviriyordu.

en sonra ölüm kızı onun eline bir sağrak sundu. kür şad bu acı sağrağı gözünü kırpmadan içti. atının yelesine kapandı. başını dayadı. sağ elinde kılıç hâlâ sımsıkı duruyor, sol eli sarkıyordu.

kür şad ölmüş, fakat attan düşmemişti."

ölmüş, fakat yenilmemişti

Bir şiiri ve bir romanından küçük bir parçayı paylaşıyorum.Adamın ideolojisini tartışırsın ama cidden şu şiir ve şu parçayı yazmasına rağmen kötü demeniz acımasızlıktır.
modlar bazılarını silmiş atsız atanın aleyhine olan yorumları ama o kişiler komple embesil ve troll ciddi cevap yazmaya değmez.
Sembolizmin babası kim desen ülgen ile ayata dile gelir de atsız der ulan.
Anti-bozkurtlara göndermeleriyle ünlü yazarımız. Bazılarına baya koymuştur.
kafatasçıydı fakat yazarlığına kimse laf söyleyemez eşsiz eserleri vardır.
Hayatta sadece bir Sözlükte yazar olabilme başarısına(!) ulaşmış kıskanç yazarcığın açmış olduğu başlık.
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın...

Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...

Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
Bu dizeleri yazabilecek bir kabiliyete tırt demek hmm cahilliği acilen bırakmalısın.
nihal atsızn kafası yobaz kafasıydı. kendisi müslüman olmadığı halde yobazdı.

ayrıca atsız miliyetçiliğiyle nazi milliyetçiliği arasında hiçbir fark yoktur. adam tamamen ırka dayalı, kan bağını benimsiyordu.

hatta ben bir makalesini okumuştum, adam diyor ki; devletin bütün kademelerine türkler geçmeli. en iyi yerlere onlar yerleştirilmeli.

bide eğitim anlayışı da şöyleydi: kadın hocalar derslere girmemeli, lakayit olur ve öğrencileri disiplinize edemezler. o yüzden erkek hocalar girmeli.

yani bu kafa şimdi yazar olsa ne olur olmasa ne olur?

adam sparta devleti gibi bir devlet hayal ediyordu. tamamen ordu- millet anlayışıyla her daim disipline olmuş bir halk. tamamen bir birine kan bağıyla bağlı bir devlet.

iyi de bu kafadan sonra millet tabi ki dağa çıkar. sen ülkede olan herkese eşit hak vermeyip ırkçılık yaparsan tabi ki kaçar millet o ülkeden.

atatürk milliyetçiliği mesela böyle değildir. kültüreldir. kan bağını değil, dil birliği, kültür birliğini hedef alır. kendini türk olarak gören herkesi, ya da türk kültürünü benimsemiş herkesi türk kabul eder.

bu biraz daha mantıki temele oturtulabilir ama atsız acemi hitlerdi.
“Beni hiçbir zaman anlamadınız. Ancak anlayacaksınız. içimizde bir gün Moskova’dan Kızıl Ordu gelir hayali ile yaşayanları fark edince anlayacaksınız. Olur da bir savaş daha görürseniz tıpkı benim zamanımda olduğu gibi kardeş dediğiniz milletlerin nasıl bir bir sırtımızdan vurduklarını izleyecek, beni daha iyi anlayacaksınız. Türk olmayan herkesin ölümüne üzülenlerin bir gün Türkler ölürken nasıl sustuklarını, sağır kaldıklarını görecek ve beni çok daha iyi anlayacaksınız”
kalemini satmamış,zoru görünce fikirlerini değiştirmemiş, kıvırmamış, siyasilere yalakalık mektubu yazmamış, herkesin konuştuğu ve kabul ettiği basmakalıp şeyler yerine sadece kendi iç sesini dinlemiş, ümmetçilik ile milliyetçiliğin bir arada olamayacağını türk olmanın nasıl farklı bir şey olduğunu gayet güzel anlatmış, türk kültür tarihi kadar edebiyat tarihimizi de incelemiş bir tarihçi,edebiyatçı idealist ve bükülmez bir dava adamıdır.

fikirlerini seversiniz sevmezsiniz o ayrı bir konu, ama yaşamı duruşu,davasını savunuşundaki özgüven ve istikrar bakımından günümüz türkiyesinde asla rastlanmayacak bir şahsiyettir!

yaşasaydı bazı malum tiplerin kendisine ileri geri sallamasına güler geçer, cevap vermek bir tarafa adam yerine dahi koymazdı!
Gram edebi bilgisi olmayan, bir makale yada bir metne yönelik en yatkın olduğu şey gazetenin son bölümündeki spor sayfaları olan yazar beyanı.
fikirleri hala yaşıyorsa demek ki daha ölmemiş.
Irkçı bir adam olmazsa muhtemelen hiç duymazdık.
Ruh adam ı okuyup etkilenmeyen adam, kitabı okuduktan sonra geri gelen mektup u okuyup duygulanmayan adam ya gerizekalıdır ya da aşırı duygusuz bir piçtir. Net.
Ancak ergen gazlayan bir yazar modeli. Evet.
güncel Önemli Başlıklar