bugün

Hıristiyan keşişler tarafından öldürülen filozof ve matemetikçi hatun kişi,
güzel ve alımlı olmasının yanında zeki ve asi oluşu da eklendi mi...getirileri ölüm oluyor. zira bu özellikler sayısız erkeği yaşayan ölü yapmaya yeter de artar ve keşişler bu tehlikeyi farkedip çözümü de barbarlıkta bulmuşlardır.
370-415 yılları arasında yaşamıştır ve tarihte ilk kadın matematikçi olarak bilinir. Yaşadığı döneme göre kadın bilim insanlarının azlığını düşündüğümüzde, hypatia'nın matematiğe verdiği bu gönül yine matematikçi olan babası iskenderiye'li theon sayesinde olmuştur. Matematiğin bir çok alanında çalışmalar yapmışsa da onun en önemli katkıları; astronomik tablolar, appolonius konik kesitleri ve diophant üzerine yaptığı çalışmalardır.

iskenderiye'de verdiği dersler, zarafeti, bilgeliği ve olağanüstü güzelliği geniş bir öğrenci ve hayran kitlesi çekmesini getirmiştir. Ancak bir kadın olarak alanında tek olması dönemin bilim ve aydınlanma karşıtı çevre tarafından kabul edilememiş, inançsız olmakla suçlanarak "iskenderiye'li hayasız bir kadın öğretmen" olarak karalanmaya çalışılmıştır. iskenderiye'de çıkan dinsel gerginlik ve çatışmaların içerisinde bilgeliğiyle öne çıkan eski aydınlanmanın temsilcisi olan hypatia öğrencilerine yaptığı konuşmalarından birini bitirdikten sonra bir grup keşiş tarafından linç edilerek öldürülmüştür. öyle ki bazı kaynaklarda ölümüne dair; keşişler tarafından derisi istiridye kabuklarıyla yüzülerek öldürüldüğü yazar.

hypatia'nın, kendini sadece matematikle sınırlamadığı ve dönemin iktidar ilişkilerinde ve politikada da yeri olduğu sanılmaktadır ve etkili bir kişi olması, çevresinde gittikçe artan bir kitlesi olması nedeniyle öldürüldüğü de düşünülmektedir. xix. yy. şairlerinden charles leconte, "de lisle hypatia" adlı şiirinde onu şöyle anlatır;

"plato'nun ruhu, afrodit'in bedeni
ebediyen hellas'ın güzel göklerine çekildi. "
Aynı dönemde Hristiyanlığın baskılarının artmasının bir sonucu olarak Yeni Platoncu ekolünün son temsilcisi olan ve Cyrus adındaki bir rahibin kişisel çabaları sonucu halkın galeyanıyla vahşice derisi deniz kabukları ile soyularak öldürülen kadın filozof. Yeni Platoncu okulun başında bulunan komple bir insandı. filozof olduğu kadar, babasının da etkisiyle güçlü bir matematikçi ve astronomdu.
filmi çekilen ilk filozof kadın.
umberto eco'nun baudolino romanının baş kahramanı olan baudolino'nun harika bir atı olan bilge sevgilisi.

belden yukarısı inanılmayacak güzellikte bir kadın olan hypatia'nın belden aşağısı yumuşak ve kıvır kıvır tüylü bir keçidir. hypatialar tümüyle dişilerden oluşan bir sürü halinde yaşarlar ve tümünün adı hypatia'dır, başka bir deyişle özel isim kavramları yoktur. en yaşlı dişiden gence doğru inen bir hiyerarşi ile yönetilirler ve tek varoluş amaçları, evrenin sırlarını çözmek ve evrenle bir bütün olabilmektir.

belli zamanlarda savaşçı erkeklere buluşup döllenirler, doğan yavru erkekse babaya verilir, dişiyse sürüde tutulur. evrenin sırlarına vakıf olmayı amaçlayan hypatialar için aşk kavramının hiç önemi yoktur. baudolino'nun hypatia'sı ise aşkı tadar; bunun sonucu olarak sürüden aforoz edilme tehlikesiyle boğuşmak ve baudolino'dan olan hamileliğinden doğacak çocuğunu (çocuğun hem kız, hem de erkek olması ihtimaline karşı) sürüde tutabilmek için savaşmak zorunda kalır.

(kaynak: umberto eco, baudolino, doğan kitap, çev: şemsa gezgin, 1. basım, şubat 2003)
(bkz: corto maltese) 'nin (bkz: bir venedik masalı) macerasında refere edilen bir tarihi kişilik. bayan filozof ve matematikçidir.
ms 400'lü yıllarda yaşamış matematikçi, astronom, filozof. gök cisimlerinin yükseliğini hesaplayan bir makina icat etmiş. hristiyanlar tarafından, inançsız olduğunu gerekçe göstererek linç etmişler.

rivayet edilir ki bu hatun kişi çok güzelmiş, öyle ki kendisi için eflatun'un ruhunu afrodit'in tenini taşıyor diyorlarmış. ayrıca pek çok insan sırf hypatia ile konuşabilmek adına, felsefe ile ilgilenmeye başlamış. sonra da dünyası değişmiş.
agora filminde kısmen zayıf tasvir edilmiş tarihin ilk kadın filozofudur. güzelliği ve gök bilmine olan ilgisiyle tanınsa da dönem hiristiyanlığının zorba yükselişine kurban gitmiş, yazık olmuş...
(bkz: hbbia) *
agora isimli filmi izleyip kendisinden haberdar olduğum ,tarihte kadın filozoflarında var olduğunu öğrendiğim ilk kişi.filmde dünyanın yörüngesinin elips olduğunu gösteren ilk çalışmayı yaptığınıda öğrenmiş olduk.galiba.
rachel weisz tarafından başarıyla canlandırılmıştır.
238 nolu asteroide adı verilmiş olan bayan filozof.
barbarlar tarafından vahşice katledilen kadın astronom,matematikçi ve filozof.

malesef günümüze çalışmaları ulaşamamıştır. işte bilime verilen önem. tarih boyunca hiç değişmez.

agora filmindeki bir söz çok hoşuma gitti. hypatia hristiyan vali'ye diyor ki"sen hayatı sorgulayamazsın. sorgulamamak zorundasın. Ama ben sorgulamalıyım" bu yüzden dini reddetmiştir. aynı şey bugün için de geçerlidir. gidin sokakta bir hayatı sorguluyorum bu yüzden dine inanmıyorum diyin bakayım. Linç ediyorlar mı etmiyorlar mı...

ira canlı canlı parçalanarak hemde istiridyr kabuklarıyla, linç edilmiştir.
kadın matematikçi ve filozoftur ayrıca sıfır sayısını bulan ilk matematikçi ünvanını taşır,agora filminde detaylı olmasada vurgulanmıştır.
agora filminde hayatı anlatılan kadın filozof.
"resmi dinler sahtedir" dediği rivayet edilmekte.
bilimle uğraşması ve sivri dili sonucu vahşice katledilmiştir.
agora filminde hayatı anlatılan filozoftur
Filmleri kendimizin seçtiğini zannederiz ancak onlar bizi seçer buna inandım.
Agora filminde işkencelerle öldürülmek üzereyken kendisine aşık kölesinin onu boğarak öldürdüğü dinsiz filozoftur.
" Hypatia’yı Özlemek



Sevgili Hypatia… Az sonra sunağın önüne doğru yerlerde sürükleyeceğiz seni. Sunağın önüne geldiğinde acın daha da büyüyecek her yer kararacak bir ışık dahi bulamayacaksın çevrende.Diz çökeceksin,yalvaracaksın erkeğe,yalvaracaksın bize.Ama hayır! Sen bunu yapmayacaksın biliyorum Hypatia. Yapmaman, boyun eğmemen başkaldırıların en büyüğü olacak; Erkeğe, iktidara,rahiplere,tanrıya.

Ahh! güzel Hypatia…

Ölmelisin sen…Ölmelisin sen, ölüp toprağa ait olduğun yere dönmelisin..Dünyanın düzeni böyle kalmalı.Tanrının erkekleri olarak varlığımızı sürdürmeliyiz biz…Midye kabuklarıyla etini kemiklerinden ayırmalıyız,vücudunu parça parça etmeliyiz bir daha bütünleşmemesi adına…Öl Hypatia Öl…



Nasıl tanımlamalı Hypatia’yı? Modern tarihin tanımladığı biçimiyle bir astronom, bir matematikçi ya da bir bilim insanı olarak mı? Yeterlimi bu tanımlamalar ona yoksa öne çıkartılması gereken nokta kadın kimliğiyle yapmak istedikleri mi? Hiçbirini yazmak gelmiyor içimden.Hypatia karşısındaki aciziyetim,düşünsel mahkumiyetim, bütün yazmak istediklerimin önüne geçiyor.Hissetmek istiyorum tarihini onun.Öyle ağır basıyor ki bu hissiyatlar.Hayalgücümle buluşturmam gerektiğine inanıyorum.Zamanda bir yolculuk yapıp uzaklara Grek iskenderiye’sine gitmek,4. yüzyılda onunla beraber doğmak,büyümek çocukluk hayallerini paylaşmak,oyunlar oynamak düşsel avuntularda…Babası Theon’la birlikte sonsuz göklere uzanıp fikir çatıştırmak,uzayın derinliklerinde evrene bir merkez aramak.kiliseye rağmen fikirlerimden vazgeçmemek.Sonra onunla beraber ölüme gitmek…O da böyle yapmadı mı?

Her yönüyle erilleşmiş bir toplumda bir Pagan kızı olarak dünyaya geldi. Hıristiyanlığın giderek yaygınlaştığı dünyada büyük çatışmalara gebe bir toplumun içerisinde genç bir kadındı. Diğer filozoflar gibi hakikatin peşindeydi,biraz Platondan,biraz Ptolemyden etkilenmişti ve yeni fikirler üretiyordu.Büyük bir filozoftu,genç yaşından itibaren halkın ilgisini çekmeyi başarmıştı.iskenderiye de kadınların eğitim dahi almasının yasak olduğu dönemlerde erkek öğrencilerine eğitim veriyordu.Hakikat arayışına dahil ediyordu tüm toplumsal mekanizmayı.

Başarısının sırrı erkekten uzak duruşu olarak niteleniyordu.Hiç evlenmediği rivayet edilir Hypatia’nın.Bir seferinde soylulardan birinin evlenme teklifine Regl dönemine ait kana bulanmış bir bezle cevap verir.Kadının toprağa bağlılığını hatırlatmak üzerine yapmıştır bunu.Her ay doğadan alıp doğaya verdiğine dair.Kadın doğaya aittir,onun bir parçasıdır.Doğadan kopuk bir eril zihniyet kadının köleliğidir sadece.Gelen bu ‘’soylu’’teklifi reddedip bilime adamıştır kendini.

Felsefik duruşuna kadının sezgileri ve doğaya bağlılığı,evrenle bütünleşme hali eklenince büyük düşünce biçimi de kaçınılmazdı.Yıllardır ikna olunan ve kilise tarafından da kabul edilen dünya merkezli evren anlayışına açtığı savaş artık evrenin merkezine güneşi yerleştirmişti.Uzun süren yoğunlaşmaları sonucu böyle bir karara vardı.Merkezde dünya değil güneş olmalıydı.Vahşice öldürülene kadar da bu düşüncesi sürdü.Ölmesinden yüzyıllar sonra bu düşünce Kepler tarafından ortaya atıldı ve evrensel gerçeklik olarak kabul gördü.

Dönemin eril iktidar anlayışı olan din olgusu ve onun rahmi olan kiliseler kabullenemedi bu durumu.Nasıl olurda Bir kadın Erkeklere akıl vermeye kalkardı.Sümer rahip devletlerinde örülmeye başlanan anlayışlara tersti bu durum.Kadın erkeğin karşısında sadece bir eş olabilirdi konuşma hakkı dahi yoktu oysaki.Tanrı’nın kendisi böyle buyurmuştu.kadın erkek için vardı sadece.

Hypatia’nın kadın özgücüne dayanan bu duruşunu kirli tarihin hiçbir tozlu,eril yaprağında bulmak pek mümkün değil.Yaşam duruşuyla,düşünce biçimiyle büyük boyutlu bir erkeğe karşı duruş sembolüdür aslında.O dönemde toplumun önüne konulan tepsideki meyveleri yemeği reddederek büyük bir direniş sağlamıştır.Bunu doğal toplumun ahlaki,politik değerlerine özlem olarak ta yorumlayabiliriz.Bilim ilk olarak kadın öncülüğünde toplumun yararına kullanılmıştır.Sonrasında toplumkırımı başlatan eril zihniyet tüm diğer kavramlar gibi bunu da kirletmiştir.Hypatia somutunda tekrar o döneme özlem somutlaşmıştır.Hypatia bir arayıştır…

Kısa ömrüne bunları sığdırdıktan sonra dönemin baş rahibi Cyril tarafından hedef gösterilerek cadı ilan edilmiştir.Cyril aslında bir birey değil eril zihniyetin en büyük temsilcisidir.Mitolojik bir karakter gibidir.Marduk,Enki gibi… Nitekim Hypatia’nın sonuda bu tanrıların savaştığı Tiamat-inanna gibi olmuştur.Her kaybeden kadın gibi vücutları parça parça edilmiştir.Parça parça edilen kadınlar değil toplumun kendisidir aslında.Hypatia’dan günümüze ne değişti? "
Türkçe'de sadece iki kaynakta geçen yeni platoncu filozof. Ölümü ile odakları üzerine çekse de asıl dikkat çekmesi gereken yanı düşünceleridir. Son süreçte devam eden "cadı avı" durumu biçim değiştirip katledilmeyi de sindirmek haline getirmiştir. Suçsuzluğun suç olduğu durumda cezaevinin bu dünyanın kendisi haline getirilmesi de son derece doğal...
eserlerinin hiçbirinin günümüze ulaşamamış olması gerçekten çok ama çok üzücü olan tarihte bilinen ilk kadın matematikçi. saygı duyulup örnek alınması gereken kadınlardan sadece bir tanesi.
ilk kadın filozoftur. Yaşadığı dönem ve kendi hakkında fikir edinebileceğiniz bir film de var: agora
nam-ı diğer iskenderiyeli hypatia. hayatını gerçekten merak ettiğim güzel kadın. linç edilerek öldürülen tarihteki ilk kadın matematikçi ve filozof. yeteneğini belli ki babasından almış. eserlerinden günümüze kadar ulaşanı olmamış. bir de sanırım agora isimli film kendisinin hayatını anlatıyormuş. bir ara izleyeceğim bakalım.
Öldürülen sayısız kadından birdir. Ilk matematikci kadin filozof olarak taninir. Öldürülme nedeni ise çok yabanci degildir. Kadin olmasi ve gercegin pesinde olmasi yobazlar icin gecerli bir sebeptir.

Din icin oldurulen bir bilim insani, bir kadin, bir insan daha.

Hani milatdan ince bazi populasyonlar bakir devrindeyken bazilari da tas devrindeydi ya. Modern dunyada boyle aslinda. Hala kuresellesemedi. Yuzyillar oncesinde yasanan bu olay hala ortodugu ve anadolu medeniyetlerinde yasaniyor. Hala besinci yuzyil kafasinda insanlar.

Ve nedense tum radikal kokten dini cinayetler bugyn ortadogu ve anadolu dan cikiyor. Ve nedense tum semavi kabul edilen dinler ottadigu ve anadolu kokenli. Pavlus un anadoluya hriatiyanligi yaymasi. Mersin e giden kesisler vs. Ya da isa nin israilli olmasi musa nin ibrahim ishak yakup(israil) soyunun devami olmasi gibi. Neden her cinayetin her kotulugun kaynagi din?
tabiri caiz ise hermetizmin şehitlerinden biriydi.

Gökten yere tekrar inmesi için birini seçecek olsam kendisini seçerdim. Belki o zaman dünya kadınları ta o çağdan beri ötelenmez, köle gibi görülmez, istismar edilemez ve hypatia mükemmel dişinin örneği olurdu.
görsel