bugün

içimdeki kaktüs; radyosyonu eme eme nükleer santral gibi olurken, dikenlerimin ne suçu vardı da kör bağ makasıyla bir bir kestin. beni ben yapan her şeyi buduyorsun, farkında mısın?
çölün ortasında kaktüs gözyaşım gecenin ayazında tek damla olarak ağır ağır birikti ve bu gece kızıl şafağa döküldü çaresiz. şimdi üstümde bir tek nar çiçeği rengi çiçeğim kaldı bak... ve bir çingene kızın saçlarındaki toka gibi kirli ve mat.

sen; içimdeki hain pusu:
çok hoşsun diyerek, kelime kelime , üstüne basa basa söylemi bekliyorsan çok beklersin. o zaman, seninle ilgili doldurduğum onca imge onca duygu nereye gider, bunu hiç düşündün mü. hoş olduğumu gözlerim sana anlatmıyorsa ve anlamıyorsan bitsin bu duvar.. hem bu sendeki, hoş olduğunu duyma fetişizmi nereye kadar?
daha önce çok sayıda insan söylediği için kızın kanıksaması, umursamaması ihtimalinin %99.9 olacağından doğru hamledir. zaten inanmaz. laf olsun diye söylüyorsun sanır.
altı üstü hoşsun diyeceksin ya.

bunu da diyemiyorsan öl zaten.
aslında kolay olan şeydir. fakat kızın haberi olduğu anda bir cesaret kaybı yaşayabilir insan.
mesela hoşlandığı biri olup olmadığını öğrenmek için biraz çabalarsın, hayvanlık olmasın diye, sonuçta birinden hoşlanıyorsa geri planda durmasını da bilmen gerek.
sonra yardım istediğin şahıs gider öter ona bütün olanları.
sonra sıçarsın, sıçarsın, sıçarsın.
arada sırada liseli gibi grup halinde sana bakıyorlarsa bir de işte o zaman sıvarsın.
seviyorsan git konuş bence *
çok acıdır için içini kemirir.
görsel
güncel Önemli Başlıklar