bugün

uzun zamandır bir hanım kızdan hoşlanıyorsunuzdur. ama bir türlü medeni cesaretinizi toplayıp hanıma açılamazsınız. bir gün tamam yetti bu kadar artık duygularımı rahatça dile getireceğim dersiniz. hanım kızla randevulaşırsınız.
buluşma saatine az kalmıştır. bayramda aldığınız takım elbiseyi giyersiniz. altına bir de rugan ayakkabı. adeta bir italyan erkeğinden eksiğiniz kalmaz.
heyecanlı adımlara buluşma yerine doğru ilerlersiniz. buluşma yeri ise tabii ki bir çay bahçesidir. hoşlandığınız hanımdan daha önce çay bahçesinde içersiniz. hatta garsonu tembihlersiniz. her zaman ki müşteri ayaklarına yatarsınız.
birden gözleriniz kamaşır. evet beklediğiniz kişi gelmektedir. yaklaşır.
az bir mesafe kala şahinden daha keskin gözlerinizle hoşlandığınız hanımın elbisesinde kahverengi parçalar görürsünüz.
ilk başta idrak etmekte zorlanırsınız. yaklaştığında ise o parçaların afedersiniz bok olduğunu anlarsınız.
bir an ne yapacağınızı şaşırırsınız. elinizdeki çay bardağını fırlatır, masanın üzerindeki peçeteyi hoşlandığınız hanımın üzerine atarsınız. ortamdan koşarak uzaklaşırsınız.
kan ter içinde evinize gelirsiniz. odanıza çekilir, saatlerce ağlarsınız.
ağlaya ağlaya uyursunuz.
bir müddet sonra her zaman olduğu gibi vefakar valideniz kapınızı tıklatır. sütünüzü getirmiştir. sütünüzü içer tekrar derin bir uykuya dalarsınız.
büyük bir hayal kırıklığına uğrarsınız.
(bkz: hayata dair popo burkan detaylar)
e tabi kavun değil ki g.tünü koklayıp alasın. artık kader kısmet.