bugün

arkadaşlarla bir monitöre bakılıp sabaha kadar eblek eblek oynanan ve her defasında kaybedenin ağladığı şimdiye kadar oynadığım en güzel sıra tabanlı strateji oyunudur.
etraftaki tüm düşmanları temizledikten sonra girdiğim bir adada 3000 angel tarafından ağır bir hezimete uğratılmam sonucu bir daha asla oynamadığım oyun. ama güzeldi buna rağmen, zevkle oynardık.
windows xp de hata veren ve kendini oynatmayan oyun.
hemen her birimin özellikleri ayrıdır ama bunlardan ayrı olarak oyunda, birbirinden tiksinen birimler vardır.
archangel - archdevil
titan - black dragon
bu birimler birbirlerine karşı her zaman %150 hasar vururlar ve aynı orduda bulunurlarsa ordunun moralini düşürürler. *
nacizane, sevdiğim iki kale incelemem için; (bkz: necropolis) (bkz: castle)
wake of gods diye funlarının yaptığı bir modul vardır ki tadından yenmez. armageddons blade ve shadow of deathden sonra üstlerine yapılmıştır. * *
the armageddon's blade pathci tadından yenmeyen efsanevi oyun. 2 boyutludur ama bundan öte bir strateji oyunu ben tanımıyorum.
enfes strateji oyunu.. bütün haritalar ezberlenmesine rağmen maksimum 1 ay dayanılır, yeni bir ırkla yeni bir harita açılır.. her ırkın artı ve eksileri olmasına rağmen fortress ve stronghold kaleleriyle etkili oynamak beceri ister. ama oyunu bilen biri için en güçlü ırklardan 2 si bunlardır. oyunu iyi oynamak ve kazanmak bir sürü ince kıstasa ve stratejiye bağlıdır ancak wisdom ve earth magic skillerini fulleyip bir yerlerden town portal büyüsü bulursanız, yolu yarılamış olacaksınız.
heronuzu biraz daha geliştirme, hafta başında bütün birimlerinize takviye yapma falan derken kolay kolay başından kalkılmayan bir oyun. özellikle müzikler fazlasıyla başarılı. herolarınızın kuvvetinin yanında etraftan bulabileceğiniz artifactlerde çok fazla şey değiştirme gücüne sahip. özellikle bir elementin büyülerini tamamiyle yapmanıza imkan veren büyü kitapları son derece faydalı. son derece güçlü ve rakipsiz bir ordunun herosunda mutlaka shackles of war olmalı ki, tırsak düşmanlar savaştan kaçamasınlar ve sizde ganimete konabilin.
bunun yanında oyunun en kritik özelliklerinden bir tanesi de heronuza ekleyeceğiniz özellikler. mevcut onlarca özelliğin arasında sinsi sinsi duran diplomacy en önemli özellik. tanımında sadece surrender ın fiyatını azalttığını söylese de expert diplomacy ile yolda karşınıza çıkan onyüzbinlerce ejderhayı bile ordunuza katabilir kartopu gibi büyüyerek düşman kalesine sefer edebilirsiniz.
oyundaki tüm kaleler şöyle listelenebilir;
castle rampart tower dungeon necropolis stronghold inferno fortress conflux
bunlardan bir tek conflux kalesi ile hiç oynamadım, periler, bol bol elementaller ve karizma bir birim olan phoneix'i içeriyor. pek matah bir kale gibi değil, ek görev paketleri ile geldiği için oyuncular tarafından üvey evlat muamelesi görür biraz.
iki gün boyunca oynadığım ve yenilmesi imkansız ordumun karşına bir daracık tünelde, 10,000 archdevil çıkararak, beni dağıtmış oyun. gerçi kazandım ama efsane ordudan pek eser kalmadı. oyunun güzel yanı da budur, her an süprizlere açık ve yeni olaylara gebe.
ek görev paketlerini çıktıktan yıllar sonra *, oynama fırsatı buldum. önce herşey aynı gibi gözükse de oynadıkça oyunun çok daha ileri bir noktaya taşındığını görüyorsunuz.
daha sonra 4. ve 5. oyunlarında 3 boyut denendi. ancak bu oyunu çekici yapan, grafikleri değil, sayısız kombinasyon ve seçenekle ordular kurabilmek, çeşit çeşit artifact için savaşmak, güzel kaleler inşa etmekti. grafik uğruna bunlar kısılınca yeni oyunlar tatsız oldu.
efendim ben de benim favorim olan fortress kalesini tanıtmaya çalışayım yeni başlayanlar için.. artistlik gibi olmasın ama oynaması bayağı zor bir kaledir, inceliklerini bilmek gerekir. özellikle mage guildların level 3'e kadar olması oyunun başlarında sorun yaşatır. tek tek birimlerini tanıtmaya girersek;
1) gnoll, bayağı kofti bir birinci seviye yaratığıdır. upgade'i gnoll marauderdır, pek bir numaraları yoktur.
2) lizardman, kalenin tek okçu birimidir defansı fena değildir, upgrade'i lizard warrior'dur.
3) fly, bu sineğimsi şeyin upgrade versiyonu olan serpent fly, çoğunluka savaşta ilk hareket hakkına sahiptir. bu özellikle rakipteyken çok can sıkıcı olabilir çünkü siz bir şey yapmaya fırsat bulamadan bunlar hemen uçup, özellikle de sayıları fazlaysa, vurdukları birimi mundar edebilirler. siz kontrol ederken ise başabaş bir savaş olacaksa özellikle, fazla heyecan yapmadan ya sıralarını pas geçme, ya da defence ile geçmek en iyisidir. çünkü hemen karşı tarafa gönderirseniz belki zarar verir ama 3 turn sonra bütün sineklerinizi de harcarlar. zaten bir uçtan bir uca uçuyor kolayca bırakın zamanı gelince kullanırsınız. kritik rolü olan bir birim, ırk için.
4) basilisk, upgrade'i greater basilisk, bu dev kertenkelelerin attack/defence oranı hiç fena değildir, ayrıca vurdumu da taş yapar, 4 turn bekletir vurduğu üniteyi.
5) gorgon, upgrade'i mighty gorgon, işte bu ırkı seçmenin başlıca nedeni.. oyundaki en iyi 5. seviye yaratığı.. bu boğacıkları öldürmek çok zordur, inanılmaz iyi bir defence ve hp oranları vardır. ayrıca zaten iyi olan attacklarıyla vurduktan sonra, vuran her 10 mighty gorgon için, darbeyi yiyen üniteden 1 tane gider, bu da rakibinizin canına okur. ordunuzda 3 rakamlı sayılara ulaştımıydı sataşabilirsiniz sağa sola rahatlıkla..
6) wyvern, upgrade'i wyvern monarch, nispeten kötü bir 6. seviye yaratığı. ancak onu da önemli kılan speedi. yani tıpkı serpent fly gibi bir uçtan bir uça yetişebiliyor. yine serpent fly gibi ona da savaşın başlarında sıra geliyor ve nacizane önerimle, yine serpent fly gibi onları da ufacık bir savaşta duman etmek istemiyorsanız vuruş haklarını sonraya saklayın..
7) hydra, upgrade'i chaos hydra, belki oyunun en iyi son seviye yaratığı değil ama en yararlılarından biri ve bence en karizması.. şimdi açıp bakmaya üşendim oyuna ama yanılmıyorsam 300 hp ile, oyundaki en fazla hp'ye sahip yaratık idi. (özel dragonları ayrı tutuyorum tabii ki.) öldürmek bayağı zaman alıyordu yani.. ayrıca 4 başlı bir arkadaşımız olması neticesinde etrafındaki herkesi, düşman olmaları suretiyle, mahvediyordu bir vuruşunda.. illa ki atak bir oyun sergilemek istiyorsanız, bunlarla mighty gorgonları korkmadan salmak lazım savaşın başlarında rakibe, akabinde de wyvern monarchlarla serpent flylar ile de öldürücü darbeyi vurmak gerkiyor. ancak benim önerim fortress kalesi ile savaşırken bekle gör politikası izleyip, üniteleri ya çok az yürütmek yada bir turn defence yapmak.. rakip sizin ayağınıza gelince zaten perişan olacak.
xp sp2 de windows hatasi vermeye devam eden oyun. her turn sonrasi save etmekten bikan bunye, win98 istemektedir.
yalnız zamanların vazgeçilmez oyunu. karakterlerin, kalelerin, heoreslerin, büyülerin özelliklerini öğreninceye kadar kafa yorarsınız ama öğrendikten sonra en az 5 yıl sıkılmadan oynarsınız. * fantastik ve mitolojik kahramanları ve yaratıkları sevmeyenler oyunun yanına bile yanaşmasın.
fafnir yazinca 20 tane siyah ejderiniz oluyor.
armageddon blade ile shadow of death sürümlerini üst üste kopyalayınca artifact birleştirilebilen ve random harita üretilebilen yeni versiyon elde edilen güzel oyun.ayrıca nt patch i le xpde de oynana bilen oyun.
ai'sinin nasil calistigini yillarca cozemedigim oyundur. soyle ki, solmyr abimiz kapiya dayanmistir, bir sonraki turnde dalacak belli, ne yaparsiniz? kacarsiniz biliyorum ama sansinizi denemek istersiniz degil mi sevgili sir mullich* hayrani kardeslerim?

oyunu kaydedip bekleyin ...

abimiz direk daldi mi? +20 spell power'den aldigi gucle vurdugu chain lightning caninizi acitti mi? sorun degil, kaydettiginiz yerden bir daha acin, yok kacmayin lan, bir daha gunu gecirin. (bkz: gunu gecirmek)

e ama bu sefer de gitti herif. neden?

bu her zaman olmuyor, bazen oluyor biliyorum ama ne oldu da fikir degistirdi ki simdi?
Heroes of Might and Magic III: Armageddon's Blade ve
Heroes of Might and Magic III: Shadow of Death

şeklinde 2 ek paketi çıkmıştır..
in the wake of gods kurulmadan oynanmaması gereken allahlık oyun.

öyle ki bu eklenti binlerce yenilik getirerek oyunu "heroes of might and magic 3.5" haline (zaten unofficial ismi de bu) dönüştürmektedir.

anlatılmaz oynanır o derece.
ayrıca "tek kale, tek hero, tek yürek, tek yumruk" tadında oynamak, tüm gücünüzü belirli bir kale ve hero'ya kanalize etmek isterseniz yapay zekanın ağzınıza sıçıp sizi testislerinizden tavana asması muhtemeldir.

oyunun 20. dakikasında üçüncü, sonra dördüncü kalesini alır, etrafta 3-4 hero ile gezerek size etek giydirir, oynatır.

yok mu şunun "karşı taraf bir kale-hero ile gezsin, şerefsizlik yapmasın" seçeneği lan? hayattan bezdim.
unutmadan**, adventure map'de kullanacağınız 3 büyü vardır ki bunlar candır, kandır.

bunlardan ilki tabii ki town portal olmaktadır. bu büyü ile haritanın neresinde olursanız olun hop diye town'a ışınlanırsınız. özellikle large ve x-large haritalarda can simididir, sizi ortalama 1-2 hafta sürecek yolculuklardan kurtarır. Ayrıca multiplayer oyunlarda ordusu sizden kuvvetli olan arkadaşınız size dalmaya geldiyse, bir turn sonra tepenize binecekse kendisini süper kanser edersiniz. (+hadi ben kaçtım hacı. hooop, *click* -allah belanı versin be!)

ikincisi dimension door isimli büyüdür. bu da ultimate şerefsizlikler için kullanılabilir. x noktasından y noktasına (y noktasının basılacak kara olması şartıyla) aradaki mesafeyi yürümeden ışınlanmayı sağlar. normalde ulaşamayacağınız yerlere atlar, ceylan misali haritada gezer, seke seke çaydan geçersiniz. özellikle underground map'lerde tek geçerim. "labirent" olgusunu bitirir, harika kasmanızı sağlar.

üçüncüsü ve favorim de fly.

bu aralarından en ibnece olanıdır. bu büyüyü cast ettiğiniz zaman, o turn boyunca haritada bulunan hiçbir doğal engeli (su hariç) takmaz, dağ-tepe-orman demeden üzerlerinden laylaylom şeklinde yürür gidersiniz. surface map'lerin kralıdır.

çok kuvvetli bir yaratık (arc-angel, arc-devil, hede hödö dragon vs vs) harika artifact'ler mi koruyor? içinden geçin, kafasına basın, savaşmadan arkasındaki hazineleri toplayın ve kaçın. süper lan.
Ne oyunlar çıktı ama zaten yoktular. Ben kopamadım bu oyundan. Aklı başında biri 11 senedir aynı oyunu oynar mı? işte bu oyun Hero's ise oynar. Stretejinin bence ağa babasıdır. Çünkü rakip sizi gıcık etmek için zaman zaman çakal gibi döner çevrenizde. lkalenize saldırmaya gücü yetmez. Ama aradaki mesafeyi de kollayarak uzak durur ki bir turn'de gelip haklamayasınız onu. Sonra madenleri eline geçirir. Uyuz eder sizi. Bu gibi durumlarda en hoşuma giden ya uçma ya ışınlanma büyüsünün olmasıdır. Adam sizi ağaçların arasından gözetleyeceğini sanarak beklerken burnunun dibinde bitip cezayı kesersiniz. Yalnız zamanların vazgeçilmez oyunu demiş bir sözlükdaşım. Aynen öyle. Yaklaşık 10 gündür Burdur'dayım ve 7-8 oyun oynadım. Favori kalem dungeon'dur. Çünkü artifact merchants yaptırdığınızda güzel bir avantajınız oluyor. Ayrıca manticore ve Black Dragon'da bana yakışan yaratıklar. Evil Eyes'a da ayrı bir sempati duyuyorum elimde değil. Ne yazık ki oyunun hemen hemen en sevmediğim yaratıklarından olan Troglodytes'lerde bu kaleden çıkar. iki ayaklı çekirgeleri anımsatır hep bana. Bu entry'i girerken bile arka planda oyun açık hem. Oynadığum oyun ise Crimson and Clover. nasıl bir tutku anlayın işte. Oynayanlar zaten bana hak verirler.
yapay zekanın şerefsizlikleri anlattıkça bitmez.

harita x-large boyutundadır. karşı tarafın 3, sizin 1 heronuz vardır. ordunuz hayvan gibidir. castle sayesinde 100 arc-angel'ı toplar kaleden çıkarsınız. son bir haftadır düşman herosunun sizin town'ın etrafında it gibi gezdiğini, ama kuvvetli olmanızdan dolayı dalmadığını farketmişsinizdir.

siz kaleden çıkar çıkmaz eleman cins cins kaçmaya başlar, inat edersiniz. o kaçar siz kovalarsınız. [ (bkz: kovaladıkça kaçan ateş böceği)]

herifi 2 hafta boyunca (haritanın kuzeydoğu, yüzey kısmından güney batı underground kısmına kadar) kovalarsınız.

gider kalesine kaçar, dışarda beklersiniz, çıkmaz. kaleye saldırmak pek iyi bir fikir değildir, zira savunmasının sağlam olduğunu bilmektesinizdir.

siz onun madenlerini alırken o içerde aylar boyunca ordu biriktirir. en sonunda yeterli orduyu toplayıp çıkar, bu sefer o sizi town'a kadar kovalayacaktır.

(bkz: laaaan)
multiplayer oynanırken sir mullich nedeniyle yılların arkadaşlıklarının bitme noktasına geldiği oyundur. oyun içerisinde alınan kale ve hero'dan daha önemli olan şey elde edilen artifact'lardır ve öğrenilen büyülerdir. ancak castle'da sir mullich komutasında oynamak tadından yenmez bir durumdur. diplomacy özelliği oyunu piç edebilen bir durumdur bu nedenle kullanımının yasaklanması oyunu daha eğlenceli hale getirir. bir dönem gece gündüz demeden oynanmışlığı vardır. güzel günler ve güzel insanlar ile özdeşleşmiş oyundur.

(bkz: arch angel)
(bkz: shackles of war)
slow çıkmışsa earth, haste çıkmışsa air'da master olunması gereken oyundur. yapılmış en iyi turn based strategy oyunlarından birisidir, fantastik bir ortamda geçmesi daha da süperdir. dungeon'ı seçip de warlock oynatması ise en süperidir.

tek bir kötü yanı vardır ki sonraki patch'lerde düzeltilmiş miydi hatırlamıyorum ama zaten bir çok adamı oldukça güçlü olan castle'ın son adamı angel'ın sadece altın istemesi ve oyunda eşitsizlik yaratması sorunu bulunmaktadır. basarsınız bir sürü angel, zaten resource sorununuz olmaz, ik gruba ayırırsınız ki birbirini resurrect etsinler, hem de sabit damage vururlar. karşısına çok sayıda archdevil bile çıksa ilk vuracağı için zaten yokedecektir. oyuncu adam gibi oynamayı biliyorsa uzayan bir oyunda castle kesinlikle fazla avantajlıdır.

heroes 3'de castle ile oynayan kişi kesinlikle ya oyunu bilmiyordur yada kolayına kaçıyordur.
gecenlerde oynadıgımda necro kalesındekı adam 4k ıskeletorla kapıma dayandı.
ne yaptım ,tabiiki de tabanları yağladım. sonunda mı ne oldu onu ne siz sorun ne ben anlatayım...