bugün

(bkz: pollyana vol 1)
her şeyden beklentisini düşük tutmalı insan;

çünkü her şey, beklenenden hep düşük olur..
ne kadar az beklenti o kadar çok mutluluk .
sıfır beklenti sonsuz mutluluk. ne kadar yapılabilir orası tartışılır.
her şeyden beklentisini düşük tutmalı insan; çünkü yüksek olan beklentiler hayal kırıklığına sebep olur...beklentin ne kadar düşük olursa, o olay olmadığında daha az üzülürsün olduğunda ise sevinirsin. her açıdan iyi.
bu durumda dikkatli olunmalı kalan umutlarıda yok etmemeli.
(bkz: dengeyi tutturmak)
dengeyi oturttuğu sürece sorun teşkil etmeyen davranıştır. ama denge kurmayı benim gibi beceremez iseniz işiniz gerçekten zor.
beklentiyi sıfıra indirgemek kendini kabulleniştir, direnmemektir..

mevlana' nın yegane mesajlarından biridir kabullenmek ve sıfırlanmak insanın kendini bulması yolunda, tıpkı yeni yaratılacak bir melodi, bir müzik gibi önce sessizlik hakimdir ve bir anda o sessizlik içinden anlam bulur ortaya çıkar eşsiz melodi...

sessiz olmadan içini dinleyebilir mi insan? nasıl anlamlandırabilir kendini? kendini, içini dinlemeyen, anlamayan insan başkalarının uzantısı yansıması olmaya devam eder ve taklitçi bir yaşam biçimi sürdürür kendisi olamamıştır çünkü olduğunu sanmaktadır...
(bkz: her şeyden beklentisini yüksek tutmalı insan)
kendinden beklentisini düşük tutmamalı sadece. hayata dair minimalist yaklaşmak bir bakış açısı, dünya görüşüdür ama kendine karşı minimalist olmamalıdır insan sadece. kendini sevmeli ve potansiyelinin farkına varmalıdır. her işte başarılı olamaz zaten kimse. ama bazı işlerde ya da hayatın bazı alanlarında çok başarılı olacağının da farkında olmalıdır.
üzülmemenin tek yolu. ama insanız illa beklentileri artırıyoruz. istiyoruz ki benim gibi düşünsün, benim gibi hissetsin. işte orda dünyanın yanlışını yapıyoruz.
umut acıyı artırır.
(bkz: sen işini kış tut yaz çıkarsa bahtına)
pollyanna sendromudur. sendrom demek yanlıştır elbet, bazıları için son derece gereklidir, özellikle benim gibi hasta insanlar için. olmayacağını bile bile istemek umuttan çok acı verir çünkü.
her şeyden beklentisini yüksek tutan insanın hayal kırıklığı sonrasındaki felsefesidir.
çoğu zaman "ne kadar beklenti o kadar üzüntü" önermesi doğrudur. mantık çerçevesinde değerlendirdiğimizde insanın kendi dışındaki tüm etmenlerden beklenti içerisine girmemesi en temizidr.
başka insanlar olsun , güzel gözüken meyveler olsun , çok beğenerek alınan araba olsun herşey çoğu zaman hayal kırıklığına uğratır.
insanoğlunun çok hayalperest olmasından mıdır bilinmez ama hayallerle gerçekler pek uyum sağlamaz akabinde üzüntüye gark olur ruhlar...
herhangi birinden bir şey beklemedikçe hayal kırıklığına uğramazsın. keza hayattan...
Beklentilerin düşük tutulduğu hayatta mutlu olmak ve sevinmek için daha çok fırsat çıkacaktır. Hayal kırıklıkları da daha az olacaktır.
Alçaktan düş ki kırıkların az olsun durumudur.
çok üzülmesin diye.
Çünkü herkes bilir;
beklemezsen, üzülmezsin.
aşk konusunda hiç aşk yaşamama derecesinde beklentisini düşük tutan insansa vahim durumdaki insandır.

yazar burada kimden bahsetti acep?

edit: teşekkürler zall.

http://s1309.hizliresim.com/1f/4/s8kml.png