bugün

insanların içinde yara olan, sindiremediği, düşündükçe ezim ezim ezildiği şeylerdir.

Çalış, çabala ama emeğinizin karşılığının çok az olması, umut ettiğiniz şeylerin bir türlü gerçekleşmemesi gibi.
(bkz: halter)

bi' de çamaşır makinesi. kapıdan çıkmakta zorlanır hep evet.
her şey karşılıklı değildir ama bir konuda bir adama yardımcı olurken, derdini dinlerken, onun haliyle hallenirken o adamın aynı durum senin başına gelince aynı hassasiyeti göstermemesi çok ağrıma gidiyor.
kendime, görüşüme, kişiliğime, dinime yapılan hakarettir. ağırıma gittiği gibi ağırına gittiririm.

(bkz: lafı gediğine koymak)
Sen mezun olunca ne yapacağım diye düşüne dur. Millete sorunca da - ya ben dışişleri bakanlığında çalışıcam- desin. Nasıl ya daha sınava girmemişsin, mezun bile olmamışsın? -benim torpil var, kesin gibi bir şey yani.- hayır, bir de sorsan en müslüman onlar.
toplumun ortasinda asagalanmak. ötesi yoktur kardesim herhalde.
çok sevdiğin insanın buna değmediğini görmek.
en sevdiğin insanın başkaları yanında senin yanında olduğundan daha mutlu olması.
Babasının onu reddetmesidir.
halter.
(bkz: rezil olmak)
(bkz: aldatılmak)
(bkz: anlaşılmamak)
(bkz: yalnız olmak)
hakemlerin takımları ezip biçmeleri.
herhangi bir ortamda ilginin benim üstümde olmaması çok zoruma gider.

böyle de pis bir adamım.
Istediğim bir şeyi elde edememek.
arkadaşlarının seni atlatıp, sensiz başka yerde buluşmalarıdır.
koyunlar neyse de kürtlerin bile rte'ye inanması.
Emeğin ve iyi niyetin suistimal edilmesi.

Uğraşıp didinip önüne koyduğunuz şey bir anda hiç edilir ya işte onu afedebilmek için çok ama çok değer verilen biri tarafından yapılmalıdır ki o da çıkmaz yürekten közlenir kalır öylece.
onunla hiç birlikte olamayacağım yapabildiğim bunca şeye rağmen...
ülkenin geldiği durumdur.
Salak yerine koyulmak.
Severken terkedilmek .
paradan çıkan tartışmalar.
topluluk içinde aşağılanmak ve en büyük rakibinin prim yapması.
görmezden gelinmek ve haksızlığa uğramak.
sevdiği, değer verdiği kişi tarafından hakarete uğramak, yanlış görmektir.