bugün

yaşamak nedir?
yaşıyor olmak nasıl isimlendirilebilmiştir?

bir insanın diğerine oranla daha iyi, daha mutlu, daha rahat yaşıyor olması,
ne ile ölçülebilir?
para? aşk? mutluluk? evet, sanırım son söylediğim.

peki mutluluk nedir? bir insan nasıl mutlu olabilir?
nasıl unutur ölümü? nasıl yaşayabilir, nasıl nefes alabilir,
her nefesinin kendisini, biriktirdikleriyle beraber ölüme çektiğini bilerek!

nasıl bir saroşlukla becerilebilir yaşamak, yaşama heyecan katmak hangi aklın ürünüdür,
ve insanlar hayatlarının sonuna kadar 'ölmeden' nasıl yaşayabilirler?

bilmiyorum...

hayaller ve umutlar insanı yaşama bağlamak için üretilmiş mükemmel yalanlardır.
öyle sıkı iplerle bağlar ki, ucu bucağı olmayan hayal,
öyle bir hırs verir ki umut, gözlerini kör eder insanın, yürüdüğün yolların farkında olmadan
soluğun kesilene kadar koşarsın.

sırtından gözlerinin önüne sarkıtılmış bir yemdir umut,
sen koştukça senden kaçar,
ve sen,
her yakaladığını sandığında duraklarsın,
olduğun yerde.
ve tekrar acıktığında,
bir yem daha,
ve bir daha,
tekrar koşmanı sağlayan.

umut ve hayallerini öldürürsen,
hayatın durur. ilerlemez, biter!

bana sorarsan eğer; "insan hayalsiz yaşamalı öyleyse, kandırılmadan?"
veremem ki sana cevabını, yaşamak nedir bilmediğimden...

"öyleyse, nasıl mutlu olur insan?" dersen,
durgunlaşır kaşlarımı çatarım: "mutlu olmalı mı?" derim.
sessizliğe karışır bakışlarımız.

ve bir sabah daha,
uyanırsın,
hala rüyada olmayı 'umut ederek'
ve bir gece uyursun,
bir daha uyanmamayı 'hayal ederek'
bu aralar tam olarak içinde bulunduğum durum. önceden beöyle değildim,neden böyle oldum ben diye düşünüp duruyorum ve anladım ki bu hayatı zorlaştıran da,umutsuz,katlanması zor hale getiren de insanlar aslında.nasıl bu kadar kötü, nasıl bu kadar bencil, nasıl bu kadar ruhsuz hale geldik biz?

hiçbir beklentimin ve umudumun olmadığını görüyorum değiştirmeye çalışıyorum yeniden düşüyorum.daha bu yaşımda bu kadar vazgeçmiş olmak ne kadar acı.emekli olmak istiyorum artık hayattan..yetti!
yaşamamaktır bir yerde... diğer canlılardan bir farkın kalmamasıdır... yaşanır ve ölünür.
düşüncesiz ve amacı olmayan bir hayatı seçmekten farkı olmayan yaşam biçimi.
imkansızdır. insan hayal neyse de umut etmezse yaşayamaz.
insan umutlarıyla yaşar ve hayalleri için vardır. Umutsuz insan hiç doğmamış, hayalsiz insan hiç yaşamamıştır. Umutsuz ve hayalsiz yaşanmıyor. Hayal gerçeğin tohumu değil mi?
umutsuz ve hayalsiz yaşanmıyor. Bizler de gelecekteki umut ve hayallerimize ulaşabilmeyi en doğal hakkımız olarak istiyoruz. Hayat aslında çok kısa, zaman varken insan sağlığında umutlarına kavuşabilmeli... "Bir tutam aşk, bir taşım gözyaşı. Hayat yüktür omuzlarda kayadan farksız, Umutsuz ve hayalsiz olma, ne kadar ağır olsa da taşı. Hayatın içine koş,dal bir yerinden, Tutun sarıl sakın bırakma, Çünkü hayat yaşanası değerler yumağı, Çünkü hayat bir tutam aşk, bir taşım gözyaşı..." Her insan ulaşacağını, ulaşamadığını, istediğini, bazen başaramadıklarını hayal eder. Umutlar da hayallerle sağlanır umutsuzluklar da... Gerçeği görmemizi sağlayan da hayal,yalanı da... insanın bazen yüzüne tokat gibi iner, Kalır izi yıllarca. istediğini ve hayalinin gerçek olmaması en kötüsü ise kurduğu hayallerin verdiği mutluluğu geri almasıdır. Yerini mutsuzluğa, umutsuzluğa bırakmasıdır... Hayaller anlatıyor insanı ve o hayaller yaşatıyor sevgiyi, özlemi,umudu... Hayaller yaratıyor insanı baştan başa, değiştiriyor hayatını. Hayallere kapılmak kötü ve hayalsiz kalmak da. Bu kahrediyor insanı...