bugün

(bkz: alexandre aja) ile tanışmamızı sağlayan 2003 yapımı korku filmi, her ne kadar dikkatli izleyiciler için finali bir sürpriz olmaktan çıksada özellikle başarılı müzikleri ile sizi etkileyen türünün başarılı bir örneği.
http://www.imdb.com/title/tt0338095/
öyle herhangi bir korku filmi formatıyla zerre alakası yoktur. Türe resmen farklı bir boyut getirmiştir. ne diyalog var, ne karakter incelemesi. Kızımız nereden tanıştığını bilmediğimiz arkadaşının evine gider, ailesiyle bir iki hasbıhal eder, sonra odasına çekilir. Tam masturbasyona giriştiği sırada kapı çalar..
--spoiler--
-Az evvel gördüğüm rüyaya inanamıyorum. Çıplak ayakla bir ormanda koşuyordum. Yaralanmıştım ve biri beni takip ediyordu. Kaçtıkça daha fazla yaklaştığını hissettim.
-Seni takip eden adam kimdi?
-Bir adam değil. Kendim. En garip kısmı burası. Kendi kendimi kovalıyordum.
--spoiler--

Dikkatle izlenmesi gereken film, çekimler ve senaryo dikkat gerektiriyor..
2003 yapımı fransız yapımı korku filmi. yönetmeni Alexandre Aja dır. filmin bir özelliği içerdiği şiddet öğeleri yüzünden bir çok ülkede gösterimi yasaklan film olmasıdır.
hostel gibi şiddet unsurlarının tavan yaptığı fransız filmi. dostluk, arkadaşlık, aile bağları, lezbiyenlik, şizofreni, manyaklık, psikopatlık ekseninde dolaşan bir film. film dünyasına yeni ve çok orjinal mesaisini tamamlar gibi insan doğrayan sevimli ve psikopat bir amca kazandırmış durumda.
--dozu yüksek spoiler--
filmin sonunda aslında bütün olanların yeni nesil bir leyla-mecnun hikayesi olduğunu ve yaşananların ferhat'ın şirin için dağları delmesi masumiyetinde olduğu ortaya çıkıyor. aslında tam olarak bir leyla ile şirin hikayesi.
--dozu yüksek spoiler--
(bkz: haute tension)
high tension diye de bilinen filmin orjinal adı.
Mükemmel bir giriş ve iyi bir gelişmeye sahip olan ancak son 5 dakikasında "böyle olucağı belliydi" dedirten ya da "bu güzel filme neden böyle klişe bir son?" diye sormamıza sebep olan film. yine de güzeldir. izlenmesi tavsiye edilir. özellikle bu saatlerde.. *sabah mı demeliyim

--spoiler--
arabayla takip sahnesi için
(bkz: new born) (bkz: muse)*
--spoiler--
(bkz: high blod pressure)
(bkz: hipertansiyon)
bir internet fenomenine dönüşmüş durumda. ne kadar illegal paylaşım ortamı varsa dünyada 143 ülkede yasaklanmış film diye lanse ediyorlar. öyle abartıldığı kadar bir aşırılık mevcut değildir. fakat diğer kesmeli biçmeli filmelere nazaran daha kanlı olduğu da doğruduur.
bugüne dek izlediğim en başarılı gerilim filmi diyebileceğim film. bunun en önemli sebebi ise izlerken ''ulan bu başa gelebilecek bi olay'' denilerek izlenmesi. ruh muh yok kısacası. korkudan don lastiğine, davul gergisine çevirir insanı.. izledikten sonra testere gibi filmler resmen vız geliyor.. gerçekten gerim gerim gerilmekten ve ödü kopmaktan hoşlananlar için iyi bir seçim olur bu film.
son zamanlarda çekilmiş olan, ele gelen en somut gerilim - korku tarzı filmlerden. alexandre aja'nın gerçekçi stilini sergilediği, sonu her ne kadar tahmin edilebilse de, yine de mükemmel biten, aksiyon dozu da bir hayli yüksek, izlenmesi gereken filmlerden.

(bkz: alexandre aja)
boktan bir finale sahip olan filmdir. yine de gerilim severler kaçırmasın derim.
Bazı yerlerde mantık hatası mı var, yoksa benim mantıksız yaklaşmamdan mı kaynaklanıyor anlayamadım.
geril geril gerilmediğimde ( ? ) düşünülürse, var bi anormallik abi.
aşırı ve abartılı şiddet sahneleri yüzünden 143 ülkede yasaklanan filmdir.
kanlı sahneleri, vişneli meyve suyu fışkırtılıyormuş gibi olan film. o sahneler daha iyi yapılmış olsaydı filmin kurgusunun yanında sönük kalmamış olurdu. çoğu yerde germesine rağmen sonu klasik olan bana göre vasat film.
son sahnesinde akıl hastanesindeki kızın aniden ellerini açması ile yaşanılan gerilim ve kızın o andaki surat ifadesi; hayata bakış açısını değiştirme gibi yan etkileri olan bir fransız filmi. türünü sevenler için izlenir efendim. mantıksız bazı yanları olsada izlenir. izleyin izleyin! fakat ardından 2 rekat namaz kılın ve tövbe edin. 2 kere izlemeyin. marie'ye özenirsiniz.
sonunu tahmin etmenin oldukça zor oldugu, film bittikten sonra film boyunca yaptıgınız sorgulamaları tek tek idrak etmeye başladığınız son derece kaliteli,insanı yerine çivileyen bir dünya sahnesi olan,türünün tek örneği sayabileceğimiz bir gerilim filmi.

--spoiler--
özellikle marie'nin alex'in annesinin boğazını kestiği sahneden sonra,kadının neden diye sorması.
film boyunca marie'nin alex'in yanına gittikçe alex'in sessiz durarak ona yardım etmek yerine sürekli bağırması.
--spoiler--

ve daha bir sürüsü film bitince mantığınıza uyuyor .o açıdan şok edebiliyor .
akacak kanin damarda hic durmadigi 2003 yapimi fransiz gerilimi. zira mezbaha gibi oldu her yer, bir ara ekrandan yuzume sicradigini hissettim kanlarin. artislik yapip isiklar kapali izledigimden de olabilir simdi. neyse, kanli canli bir gerilim isteyenler icin iyi bir alternatif. ayni porno film gibi sonunu tahmin etmek zor degil o yuzden zevk almaya bakin derim ben.
izlenebilecek en çakma korku filmi, tüm kurgu sağdan soldan çalmalarla oluşturulmuş.
o kadarki en sonunu izlemeye gerek duyulmaz.
kötü bir korku filmi.. izlenmeye deymeyecek türden..
happy tree friends tarzı sahnelere sahip, kan ile ürkütmeye çabalayan bir fransız filmi. filmin sonunda ise fight club semalarından esen püfür püfür esinlenme sahneler insanı alıp götürüyor.
baştan aşağı fail diye niteleyebileceğimiz bir film. bunun yanı sıra filmi sona bağlayamamışlar, zira el maquinista ve fight club gibi filmlerde, başta kafamızı ne karıştırdıysa filmin sonlarına doğru hepsi bir bir çıktı, biz de rahat ettik, güzel film izledik dedik. ama haute tension, bunlardan tamamıyla uzak, kesme-biçme, kovalama ve karanlık ile korkutmaya çalışan bir film. o kadar kötü yapmışlar ki, korkutmaması sorun değil, film bitince "bunu mu izledim ben ya?" diyorsunuz. zaman kaybı...

--spoiler--
cecile de france madem katil, iri yarı erkek sandığımız olan kişi yani. nasıl oluyor da bu iki kız arabada eve yolculuk ederken, kamyonda kopmuş kafaya sakso çektiriyor katil? o hani yoktu ?

mantıksal olarak da, tendon bağı kopan biri, nasıl oluyor da o kadar sakin kalıyor veya o kadar kısa zamanda yürümeye başlıyor, ilginç, fransa'da tıp almış yürümüş heralde.
--spoiler--
biraz klişe ögeler barındırsa da, başarılı ve izlenesi alexander aja filmi. müzikler ve görüntüler oldukça tatmin edici. konusu alışıldık ve sonu tahmin edilebilir, ama yine de heyecanınızdan birşey kaybettirmiyor.
başyapıt diye tabir edilen film, verdiği sosyal içerikli mesajlarla izleyenleri kendine hayran bırakmıştır 8 yaş üstü herkesin izlemesi tavsiye edilir. ayrıca oscar ı alamaması hayret verici.
güncel Önemli Başlıklar