bugün

"hassas ayar argümanı" adı verilen felsefi bir argüman, kabaca şunu söylemektedir:
evren o kadar hassas bir şekilde ayarlanmıştır ki, bu ayarların değişmesi sonucunda evren'in bildiğimiz haliyle var olması veya canlılık gibi karmaşık yapılı sistemleri inşa edip barındırabilecek bir evren'in var olması imkansızdır.[1]

1. yerçekimi kuvveti yasa olarak var olmasaydı canlılık oluşamazdı. aynı zamanda yerçekimi kuvveti (“g”) harfiyle ifade edilen evrensel yerçekimi kuvveti sabiti) daha şiddetli olsaydı, tüm yıldızlar bu kuvvetin gücüne direnemeden kara deliklere dönüşürdü. eğer daha zayıf olsaydı, kimya tablosundaki elementlerin çoğunu oluşturacak yıldızlar oluşamayacaktı. her iki durumda da canlılık mümkün olmazdı.
2. güçlü nükleer kuvvet çekirdekteki proton ve nötronları bir arada tutar. bu kuvvet olmasaydı canlılık olamayacağı gibi bu kuvvet biraz daha zayıf olsaydı hidrojen dışında hiçbir atom, dolayısıyla canlılık oluşamazdı. bu kuvvetin şiddetinin farklı olması da yine bütün süreci bozardı.
3. elektromanyetik kuvvet daha şiddetli olsaydı kimyasal bağların oluşumunda sorun çıkardı. eğer daha zayıf olsaydı da kimyasal bağların oluşumu sorunlu olurdu ve canlılık için mutlak gerekli olan atomlar oluşamazdı.
4. zayıf nükleer kuvvet biraz daha güçlü olsaydı canlılık için gerekli süreçler olumsuz etkilenirdi. eğer bu kuvvet biraz daha zayıf olsaydı da yıldızlardaki ağır elementlerin oluşumu olumsuz etkilenecekti ve canlılık oluşamayacaktı.
5. hayat için gerekli atomlardan en önemli ikisi karbon ve oksijendir. bu atomlardan karbonun oksijen atomunun rezonansına oranı daha yüksek veya daha düşük olsaydı, bu atomların yıldızların içindeki oluşum süreçlerinde çıkacak sorunlardan dolayı canlılık için gerekli oksijen ve karbon atomları oluşamazdı.[2]

[1] evrim ağacı
[2] bu tip hassas ayarlara örnekler için bakınız: john barrow-frank tipler, the anthropic cosmological principle, oxford university press, oxford, 1996; paul davies, the accidental universe, cambridge university press, cambridge, 1982; john leslie, universes, routledge, new york, 1989

hala evrenin tesadüfen olduğuna inanan varsa iki parmağını gözüne soksun.