bugün

aksaray'da guzel yemekler yapan bir kebapci. metro'nun arkasinda. bir de efsanesi vardi bunun, halil ibrahim diye bir zengin var. bir sofra hazirliyor, oturan herkes doyuyor. kimse ac kalmiyor.
sözlerinin tamamı şöyledir:

insanoğlu haddin bilir kem söz söylemez iken
Elalemin namusuna yan gözle bakmaz iken
Bir sofra kurulmuş ki Halil Ibrahim adına
Ortada bir tencere boş mu dolu mu bilen yok
Buyurun dostlar buyurun Halil ibrahim Sofrasına

Daha çatal biçak kaşık icat edilmemişken
ismail‘e inen koç kurban edilmemişken
Bir kavga baslamiş ki nasip kısmet uğruna
Kapaği ver kulbu al kurbanı hiç soran yok

Buyurun dostlar buyurun Halil ibrahim Sofrasına

Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok

Buyurun dostlar buyurun Halil ibrahim Sofrasına
Alnı açik gözü toklar buyursunlar baş köşeye
Kula kulluk edenlerse ömur boyu taş köşeye
Nefsine hakim olursan kurulursun tahtına
Çalakaşik saldırırsan ne çıkarsa bahtına
Halat gibi bileğiyle yayla gibi yüreğiyle
Çoluk çocuk geçindirir haram nedir bilmeyenler
Buyurun siz de buyurun buyurun dostlar buyurun

Bariş, der her bir yanın altın gümüş taş olsa
Dalkavuklar etrafında el pençe divan dursa
Sapa kulba kapağa itibar etme dostum
içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
Para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
içi boş insanların bu dünyada yeri yok...
halil ibrahim sofrasının menşei, Hz. ibrahime dayanır. Hz. ibrahim yoldan geçen insanları sürekli evine davet eder ve onlara eksiksiz bir sofra sunarmış. Bilindiği üzere Ulu'l Azm peygamberlerden olan Hz. ibrahimin lakabı Allah'ın sevgili dostu anlamına gelen Halilullahtır, ve Halil ibrahim ismine kaynak olmuştur. Böylece eksiksiz görünen sofralara Halil ibrahim Sofrası denmesi adet olmuştur. Hatta bir keresinde Hz. ibrahim bu sofraya o sırada Hz. Lutun kavmine azap götürmekte olan 2 meleğide davet etmiştir, meleklerin bir şey yememesine işkillenmiştir fakat onlar melek olduklarını söyleyip Hz. ibrahimi rahatlatmışlar, aynı zamanda Hz. ishakın doğacağınıda müjdelemişlerdir.
barış manço klasiklerinden bir tanesidir, türkiye de şarkıları aşkın esaretinden kurtarıp yoksula yardımı ve insanlığı işleyen bir şarkı. en sonkurban grubu tarafından çok başarılı bir şekilde coverlanmıştır.
birçok şehirde rastlanan klasik kebapçı ismi.
anneannemin şöyle bir duası vardı yemekten sonra ; artsın eksilmesin taşsın dökülmesin halil ibrahim sofrası bereketine gitsin... ya diyodum kim bu halil ibrahim küçükkene , sonra öğrendim...
mevlana müzesinin karşısında bulunan, konya' nın en iyi turistik restaurantlarından biri.
ankara keçiören de yer alan, belediye karşısındaki dev restoran. düğün için de ideal yer.
bereketi ile bilinen sofra. o bereketin kaynağı ise günümüzde rastlanmayan iki kardeşin hikayesine dayanır;

--spoiler--
Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış....

Büyüğü Halil.... Küçüğü ise ibrâhim...

Halil, evli çocuklu. ibrahim ise bekârmış...
Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin...

Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş,
Bununla geçinip giderlermiş.Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı. ikiye ayırmışlar. iş kalmış taşımaya....

Halil, bir teklif yapmış :
ibrahim kardeşim ; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle. Peki abi demiş ibrahim... Ve Halil gitmiş çuval getirmeye... .
O gidince, düşünmüş ibrahim:
Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine. Böyle demiş ve, Kendi payından bir miktar atmış onunkine...

Az sonra Halil çıkagelmiş. Haydi ibrahim...! Demiş, önce sen doldur da taşı ambara.
Peki abi...!
ibrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola..

O gidince, Halil düşünür bu defa: Der ki:
Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. Ama kardeşim bekâr. O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek.
Böyle düşünerek,

Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.....

Velhasıl , biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.

Bu, böyle sürüp gider..... Ama birbirlerinden habersizdirler.

Nihayet akşam olur. Karanlık basar. Görürler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile....

Hak teala bu hali çok beğenir.
Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki ... Günlerce taşır iki kardeş , bitiremezler.
Şaşarlar bu işe...

Aksine çoğalır buğdayları. Dolar taşar ambarları.

Bugün 'Bereket' denilince, bu kardeşler akla gelir.
bu bereketin ad: halil ibrahim bereketidir....
--spoiler--
barış mançonun en sevdiğim eseridir.
tamamını ezbere bildiğim bi kaç şarkıdan biridir.
eser ders olarak okutulsa çok yerinde bir iş yapılmış olunur.
--spoiler--
daha çatal bıçak kaşık icad edilmemişken,
ismail'e inen koç kurban edilmemişken,
bir kavga başlamış ki nasip kısmet uğruna,
kapağı ver kulbu al kurbanı hiç sonra yok.
--spoiler--

bilgece bir şarkıdır. her dinlediğimde hafiften burnumun direği sızlar. her satırında büyük anlamlar vardır. alın teriyle helal kazanç sağlamanın kutsallığına bu kadar didaktik yaklaşan başka bir eser şimdiye kadar yapılmamıştır.
her dinlediğimde tüylerimin diken diken olduğunu farkettiğim eşsiz barış manço şaheseri.
para pula ihitaşama aldanıp kanma dostum
içi boş insanların bu dünya da yeri yok!
klibi ise şurada

http://www.barismancomix....eomix-halilibrahimsofrasi
ağlatan bir barış manço şarkısıdır. zamanın ötesine yazılan şarkılardan biridir. sanırım 25 yıl falan önce yazmıştır kendisi ama aradan 125 yıl geçse de içinde barındırdığı mesajlardan hiçbir şey kaybetmeyecektir. çünkü bu bir şaheserdir.
halil ile ibrahim adlı şahısların kurduğu sofradır.

(bkz: latife yaptım yer misin)
(bkz: yazar bu entrysinde espiri yapmaya çalışmış)
(bkz: iğrençtim kabul ediyorum)
bir dönem çok favori olAN EV yemekleri sunan bir aile lokantasıdır. kıs. halil ibo denirdi.
insanoğlunun dünyaya geldiği ilk günden itibaren içine atladığı sonsuz serüvenin hangi dengeler üzerinde durduğunu anlatan muhteşem bir barış manço eseri. erdem, ahlak, onur, şeref ve haysiyetin hangi çizgide takip ettiğini ve bugüne nasıl yansıdığını çok iyi anlatan parça, akıllarda insanoğlunun bu vaziyetiyle ilgili genel bir tablo çizmede çok başarılı.

"yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası,
topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası,
bazen durur bakarım bu ibret tablosuna,
kimi tatlı peşinde, kimininse tuzu yok..."
insanın tüylerini diken diken eden ve yazıldığı dönemi de içine alarak tüm zamanların dehşetli bir tablosu niteliğinde, barış manço şaheseri. özellikle şu günlerde şu ahir zamanlarda daha da anlam kazandı bu şarkı. sadece bir şarkı değil.

tekrar tekrar dinleyip üzerine düşünmeye sevk ediyor insanı. sabahtan beri bunu dinliyorum. hiç uğruna ölen madencileri düşünüyorum, üzülüyorum. "Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna, Kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok" demiş barış abi. ne güzel söylemişsin be büyük insan...

sen ne ileri görüşlü, ne güzel kalpli adammışsın... adam gibi adammışsın vesselam.

Daha çatal bıçak kaşık icat edilmemişken
ismail'e inen koç kurban edilmemişken (hz. ibrahim'in allah'a kurban edeceği oğludur ismail, kurban edilmesin diye allah gökten bir koç indirmiştir islama göre)
Bir kavga başlamış ki nasip kısmet uğruna
Kapağı ver kulbu al kurbanı ne hiç soran yok

şu sözlere bakın ya. şuan yaşadığımız dünyayı anlatmıyor mu? ben, dehşete düşüyorum dinlerken. insanoğlunun her şeyi nasıl pislettiği bu kadar mı güzel anlatılır ya?

- - -

Sapa kulba kapağa itibar etme dostum
içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
Para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
içi boş insanların bu dünyada yeri yok

Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası (hiç bitmedi zaten ve bitmeyecek)
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok

bu bir ibret tablosu. "halil ibrahim sofrası" hz. ibrahim'in sofrası demektir bu arada. hz. ibrahim çok cömert ve ikramı seven bi insan olduğu için "halil ibrahim sofrası" meşhur olmuştur. halil ibrahim sofrası, onun mertliğini ve cömertliğini temsil ederken öte yandan; barış abi, bu cömertliğe rağmen insanların doymak bilmediklerini, hala kavga ettiklerini ve birbirlerini kırdıklarını anlatmış bu şarkısında.

allah, hepimize yetecek güzellikleri verdiği halde hep kavga halindeyiz. adımız insan ama insan olmayı hiç bilemedik, tüm cömertliklere rağmen, tüm güzelliklere ve berekete rağmen...

şarkıyı tekrar tekrar dinlemek lazım. çok özel bi şarkı, tıpkı diğer barış manço eserleri gibi.

http://www.youtube.com/watch?v=Tvsi2ghrZz0
halil ibrahim diye kastedilen kişi hz ibrahim'dir. zira çok bereketi sofrasının bulunduğu söylenir.
bir zamanlar kadıköy halitağa caddesinde bulunan kaliteli, azcık hafiften de pahalı restoran.
yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası,
topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası.
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna,
Kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok...

insan mısın be adam. nasıl yazdın şu sözleri...
Yakın zamanda trt1 ekranlarında izleyebileceğimiz dizidir. Tanıtımlarında ahmet yenilmez, hasan kaçan ve kadir çöpdemir görülüyor. inşallah ekmek teknesi gibi efsane bir dizi olur.
ulusal kültür bileşimini en iyi yapan sanatçı olan barış mançonun ne zaman dinlesem gözlerim dolan şarkısı.

Ağzı açık gözü toklar buyursunlar baş köşeye
Kula kulluk edenlerse ömür boyu taş döşeye
Nefsine hakim olursan kurulursun tahtına
Çalakaşık saldırırsan ne çikarsa bahtına

ne derin ne imanlı ulvi sözler, rahmetle anıyoruz kendisini efendim...
--spoiler--
dünyanın derdi sakal gibidir sen kesersin o uzar, o uzar sen kesersin.
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar