haklı çıkma sanatı

özellikle siyasette başta olmak üzere,hayatın heryerinde kullanılır.kullanılan argümanların doğru ya da yanlış olması önemli değildir.algı boyutunda,kişinin hakı hissedilip hissedilmediği,karşı tarafı ezip ezmediği önemlidir.bilinçli bir şekilde amaca hizmet eden araç olarak kullanılmadığı sürece,egoyu tatmin eden bir araçtır.

kadınların çok iyi becerdiği sanattır. zira her konuda üste çıkarlar.

* * suçu bastırıp bastırılan suçun başka suçlara yönlendirilerek yapılmasıdır.

Tartisma adabini bilen ve dogru sorulari sorabilen insan karisinda caresiz kalan sanattir.
Laf ebeligi, konu saptirmaca vs vs gibi teknikler isi bilene pek sokmez.

Ben her zaman haklıyım ama istersen hobi olarak yine de tartışalım diyen insanların sanatıdır.

genelde cahil insanlarının bokunu çıkardığı sanattır . hep kendisi haklı başkası haksız ve hakirdir.

Arthur Schopenhauer'ın bir kitabı. Kitapta 38 başlık altında bir tartışmada, haklı veya haksız; doğru veya yanlış olmanız önemli değil, başvurulabilecek hileleri anlatıyor yazar. Anlatımda ağırlıklı olarak Aristoteles'e olmak üzere farklı filozoflara atıfta bulunuluyor.

imge kitabevi'nden çıkan Hüseyin Salihoğlu çevirisini okudum ve bu çeviriyi okumamanızı tavsiye ediyorum. Aşırı derecede latince yazı, basit Türkçe karşılığı olmasına rağmen çokça kullanılan ingilizce kelimeler ve yerli yersiz parantez içi ifadeler kitabın okunabilirliğini yerlerde süründürüyor.

Kitaptan bir hile de paylaşalım;

--spoiler--

Muhalifin bir iddiası karşısında iddianın önceden söyledikleriyle ya da kabul ettiği herhangi bir şeyle ya da övdüğü ya da uygun gördüğü bir okulun ya da mezhebin tüzüğüyle ya da bu mezhebin taraftarlarının eylemleriyle ya da sadece sahte ve sözde taraftarlarının eylemleriyle ya da bizzat kendi yaptıklarıyla herhangi bir şekilde, icabında sadece görünüşte, ters düşüp düşmediğine bakarız. Örneğin intiharı savunuyorsa hemen, "Neden kendini asmıyorsun?" diye çıkışırız. Ya da Berlin'in yaşamak için hoş bir yer olmadığını iddia ettiği vakit derhal, "Neden hemen ilk kalkan trenle gitmiyorsun?" diye azarlarız.
Böylesi kötü niyetli saçmalıkları bir şekilde ortaya çıkarmak her zaman mümkündür.

--spoiler--

Ayrıca (bkz: eristik diyalektik)

yemişim schaupenauer’i falan, mesele başka burada. temelinde tartışmama, karşısındakini dinlememe, empatiyi önemsememe hali olan bi sanattan bahsedelim. güya tecrübeli ve ideolojisini pratiğe geçirmede sinsi kişilerin, rakiplerini alt etmek için başvurdukları ayak oyunlarını gördükçe “sanat menfaat içindir” diye bağırarak koşası geliyor insanın.

Kursu olsa katılmak isteyeceğim sanat.

(bkz: başak burcu) insanının usta olduğu sanattır. Bir insan hep haklı çıkar da burnu b*katan nasıl kurtulmaz hayret.

bunu bilen tiplere karşı tedbirli yaklaşmak gerek. eş zamanlı olarak yobazlık, işgüzarlık, adilik ve satıcılık da yaparlar çoğunlukla. en temizi muhattap olmamak, bir kağıt gibi yırtıp atmak.

çomar olun arkadaşlar. hep siz haklısınız hatta saltanat gibi direk haklı doğuyorsunuz.

Ön görüşlü olmakla başlayan, hissiyata dayalı bir süreçte savların tutması olayıdır.

Ona:
"Sen asla kimseyi mutlu edemeyecek ve mutlu olamayacaksın" dedim

Edemedi.
Olamadı.