hakkari de askerlik yapmak

mayınlar arasında,yemeğin ve suyun zor bulunduğu bir ortamda,karşı dağa baktığında ırak'ı gördüğün bir yerde askerlik yapmak olarak özetlenebilir askerlik durumudur.

vatan sağ olsun diyerek gidilen ancak kendi sağlığını yitirmiş olarak* geri gelinen yurdumun bir parçasıdır

telefon çalar, arkadaşım telefona bakmak için uzanır. arayan hakkari de askerliğini sürdürmekte olan başka bir arkadaşımızdır. telefon açılır ve ilk söz;

- sen hala ölmedin mi lan?

azrail ensede birbuçuk yıl nasıl geçer ki diye hayıflanası, maalesef korkulası bir durumdur.

askerlik fikri düşünülmeye hayal edilmeye başlanan kabus durumdur

(bkz: vatan sagolsun)

orada bulunulup, vatan uğruna yeri geldiğinde ölünesi, 3-5 kelle de avlanılası bir yerdir.

Bu konu ile ilgili çok kitaplar,hikayeler yazılmıştır.Kahramanlık hikayeleri söylenmiştir.Burdan bu entryi yazmak yada ordan bunu okumak kadar kolay değildir.
Kafanın üstünden mermi vınlaması oldumu anlarsın nası bir yer olduğunu.Orda görev yapan subay,astsubay ve erlerin nerdeyse çelik gibi sinirleri olur.Yada olması lazımdır,yada olamadan geri dönerler...
Zordur,Televizyonlarda 2 dakikalık vatan sağolsun görüntüsü gibi hiç değildir.bu vatanın isimsiz kahramanlarıdır onlar.Görevlerini yaparlar ve aynı asillikte geri dönerler.
Kimisi normal döner kimisi de normal dönmez.Panik atak,vietnam sendromu gibi ek takıntı hastalıklarla geri dönerler.

van 'da askerlik yapmanın biraz daha güneyidir. zordur. gurur vericidir.

sözlükte atıp tutmaya benzemeyen olaydır.

(bkz: askerlik yan gelip yatma yeri değildir)

yan ranzadaki yakın arkadaşın şahsın gözleri önünde havaya uçup parçalanıp şehit olmasından sonra şahsın psikolojisinin bozulduğu durum.

türk askerinden nefret edilen bir bölgede askerlik yapmaktır.*

askerin yakınlarının ordan haber gelebilecek her türlü alet edavat başında nöbet tuttuğu durum. (tv,telefon,gazete)

(bkz: bu vatanin her karisi bizim)

(bkz: gazilerden mektuplar)

şöyle bir olaydır ;

kendinizi zindana kapatılmış gibi hissedersiniz. insan yüzü görmezsiniz. çarşı izinleri pek yoktur. güvenliğiniz yoktur çünkü. bir şeyler almak için verdiğinizi paranın pkk üyesi orospu çocuklarına gittiğini bilmek acı koysada yapacak başka bir şey yoktur. o para size mermi olarak geri dönecektir.

hormonlarınız ne yazık ki askerde de faaliyet halindedir ve sizin gördüğünüz tek şey kısa boylu kara saç/göz ve kapkara tenli çelimsiz dişilerdir. unutursunuz güzel görünümlü şeyleri..dahası kürtçe her yerdedir. konuşulan türkçe ise arap aksanıyladır. ne rezalet.

giyim kuşamları da bir acayiptir. feodal yapı o kadar kendisini belli eder ki bir ağa adamları, esnaf, halk kesin sınırlarla çevrilmiştir ve asker...onlara hep özel bir gözle bakılır.

çıkın sokakta yürüyün, sağınızda bina, solunuzda bina...ama hayır oradayken sağınızda dağ, solunuzda dağ...

üstelik o dağlardan ölüm gelir üzerinize, bunu bilmek bile sizi mahfeder. ölüme bu kadar yakın olmak, şehit olarak ölmek kadar güzeli olmasa da...işte can tatlıdır derler ya...o bakımdan her zaman korkutucudur o dağlar.

haritaya baktığınızda ülkemizin sınırlarını görürsünüz değil mi ? hayır efendim yalan o sınırlar, zira giremediğiniz pek çok köy vardır hakkari ilçeleri köyleri arasında. yıkık dökük ve oraya giremezsiniz. o köyler o kansız köpeklerin kontrolündedir...ve o köyler bizim topraklarımızdadır...

işte budur hakkari'de/hakkarı'nin bir ilçesinde askerlik yapmak.

en kötüsü de...buradan kurtulduğunuz gün bile ölümün peşinizi birakmamasıdır.

dört gözle van'dan bindiğiniz uçağın ankara'ya hareket etmesini beklerken rötar haberi gelir, sikiym bi kurtulamadım derken...bir şehit cenazesi getirilir...uçağa konur ve havalanırsınız...

o şehit...arkadaşınız çıkar sizin.......ağlamak mı ? neyi değiştirir ki ??

sadece ağlıyoruz zaten...

hep ağlıyoruz...

hep ağlayacağız.......

1995 ağustos
aabi eğirdir dağ komando okulunu (acemi birliği) bitirmiştir. kurada hakkari çıkmıştır. abisine telefon eder. "daha ötesi yokmuydu" der telefondaki ses.

1995 ağustosun ortası. meyil izni biten aabi hakkarideki birliğine teslim olmuştur. teslim olduğu gün çukurca ya gideceğini öğrenir. telefon eder abisine tekrar. "daha ötesi varmış" der.

iki gün sonra aabi çukurca yolunda. artık askeri araçlar daha bir telaşlı, askerler daha tedirgindir. araçlar vadiden geçerken herkesin gözü yukardadır. yol zap suyunun kenarından kıvrıla kıvrıla gitmektedir. aabi bu azgın su da nasıl refting * yapılır diye düşünmektedir. bir köprüden geçerken adının şorti köprüsü olduğu öğrenir. askerliğinin bitimine bir ay kala bu köprüde pusuya düşeceğini bilmediğinden etrafa salak salak bakmaktadır.

yol bir müddet sonra zap suyundan ayrılıp dağlara doğru tırmanmaya başlar. tırmandıkça tırmanır. aabi iyiden iyiye tırsmaya başlar. bir yandan "allahım askerlerime bir şey olmasın. şehit cenazesi kaldırmayayım" diye dua ederken bir yandan "kim buraya çukurca dedi, yüksekçe olması lazım" gibi salak salak düşünmektedir.

ağustosun sonu aabinin üçüncü, sonradan can yoldaşı olacağı doktorun birinci operasyonu. çukurcanın güneyinde üç memeler diye bilinen tepeden aabi çukurcaya bakmaktadır. çukurca hakkaten adı üstünde tepelerin arasında bir yerdir. ilçenin adını kim koyduysa daha uygun bir idim bulamazdı diye düşünür. akşam üstü daha da güneyden köpeklerin tacizi başlar. karşılıklı atışlardan sonra ateş kesilir ve dönüşe geçilir.* bölük komutanı * doktora "nasıl operasyonu beğendin mi?" diye sorar. doktor "komtanım daha önce ava gitmiştim ama onlar bize atmıyordu" der. bu espri ilerde doktorla yaşayacağımız güzel anıların habercisi olur.

aabi ilçeye döndüğünde yine abisine telefon eder. "daha da ötesi varmış" der. *

hakkari de askerlik yapmak ölmek, gülmemek, sert bakmak demek değildir. hala gülümsemek, geyikler çevirmeye devam etmektir, hayat devam etmektedir çünkü ve o hayatın devam ettiğini kabul etmez, dünya durdu dersen, dünya durur, orada sürekli yaşayan insanlara haksızlık olur. mutluluk şehrin yalancı ışıklarında değil, paylaşımın olduğu heryerdedir. pişmemiş bir sucuk bulup yemek dünyanın hiç bir yerinde o kadar lezzetli olamaz.
hakkari de askerlik yapıp küfretmek yaşadıklarına ihanet etmektir. hakkari de askerlik yapıp küfretmek orada yaşayan insanların pkk ya katılmasını meşrulaştırmaya o insanları bir adım daha yaklaştırmaktır. hakkari de askerlik yapıp onu da burda yazıp küfretmek tiribünlere oynamaktır.

hakkari de askerlik yapmak en başta parçaların içte kalmasıdır.

Hakkari'de askerlik yapmak, askerdeyken yakınlarınızın sesinin titremesidir, anne babanın bir yandan üzüntüsü bir yandan gururudur. Bazı şeylerin anlaşılmasıdır, zorlukla her daim içiçe olmaktır, vatan hainlerinden alışveriş yapma zorunluluğudur Hakkari'de askerlik yapmak, çarşı iznine çıkamamak ve seninle aynı nüfus cüzdanını taşıyan o halktan utanmaktır. Doğu'nun turizme açılması gereken enfes manzaraları olan ne olursa olsun bizim vatanımızın bir parçası olan Hakkari Yüksekova'da askerlik yapan birisi olarak Hakkari'de askerlik yapmak bize oynanan oyunlara tanık olmaktır, Türk Ordusuna saygı duymaktır, komutanların üşüyen askere montunu vermesidir, Ramazan'da evinde agırlamasıdır ailesiyle beraber yemek yedirmesidir. Sınırda askerlik yapmak herkese nasip olmuyor keşke herkes gitse de görse. *

hakkari'de askerlik yapmak,başının üstünden mermiler vızıldarken,yanıbaşında arkadaşını şehit eden roketatar mermisinin yaptığı basıncı hissetmek,insanların yüzlerce mil ötesinden arasına sokulan bir nifak yüzünden birbirini yoketmesine şahit olmak,hepsinden daha acısı tunalı'da ,bahçeli'de vatan millet şuurundan bihaber züppeleri düşünmek,dolaylı olarak da olsa onların yaşamının güvende olmasına sebep olduğunu aklına getirmek ve hayatın böyle çelişkilerle dolu olmasına isyan etmektir.

ireland kardeşimin aslan gibi yaptığı askerliktir...

kuzenımın az kalan şafagı saydıgı olaydır.

Gidilecek yerler açıklanırken hakkari lafını duyunca korkmaya başlar insan sonra geri dönünce televizyonda haberleri izlerken askerlik yaptığın yerleri gösterirler. aklına anıların gelir ben buradaydım işte denir gurur duyulur. bazıları gibi yatmaya değil askerlik yapmaya gitmişsindir çünkü.

allahı çok insanı az bir yerde askerlik yapmaktır. her nefes alışında bugün de ölmedim demektir.

(bkz: her türk asker doğar)

malesef stratejik açıdan pkk'nın eylemlerini kolaylaştıran şehirdir. coğrafi konumu ve siyasi sınırı sebebiyle en çok çatışmanın olduğu şehirlerden birisidir.