bugün
- evlilik12
- demet akalın'ın zeka seviyesi11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır15
- icardi190518
- anın görüntüsü15
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler10
- karınıza range rover alır mısınız21
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss23
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü13
iyi ya da kötü anlamda bir şeylere hakkı olmak, bir şeylere değer görülmek.
Bir emek karşılığı hakkı olan şeyi elde etmek, hak kazanmak.
hak ediş eylemi.
yepyeni pull and bear yağmurluğumun kapüşonu tam olarak suratımı örtmüştü. yandan asmalı çantamda macbook prom yürüyorum. yağmur yağıyor.
doğulu bir adam durduruyor beni. kenara çekiyor. yarı kürtçe ya da doğu şiveli bir şeyler söylüyor. anlayabildiklerim uzak yerden geldim, para ver açım.
aynı tiplerde birisine, geçen sefer yolumu kestiğinde 50 kuruş vermiştim.
yok abi dedim. söylenmeye devam etti. yine kürtçe ya da şiveli bir şeyler dedi.
senin gibi birisi daha vardı ona da verdim gelirken dedim. halbuki haftalar önce görmüştüm bahsettiğim diğer adamı.
ekmek al dedi. kolumdan çekti. hah dedim tamam. tamam. tabi ki. öyle iyi hissetim ki. alayım şurdan diyerek onunla birlikte yürümeye başladım. ha ekmek arası dürüm bi ekmek ara.. demeye başladı. ha öyle yok
ben de öğrenciyim abi dedim. bu sefer cidden kürtçe bir şeyler dedi. anlamadım. adamın yanından ayrıldım. yürüdükten sonra vardığım yer alışveriş merkeziydi. whooper jr menü aldım daha sonra da starbucksa gittim.
bir dönem boyunca girmediğim hukuk dersinin finaline çalışmaya çalıştım. çalışamadım. çalışmak istemedim. i̇stememeliydim. 12 lira harcamıştım o adamdan sonra.
i̇nsanlık hali. bundan bin yıl öncesine gitsem birden. ve sen teknoloji çağından geliyorsun e bize göster geleceği yap bir şeyler deseler. hiç bir şey yapamam. şu an bu yazıları yazdığım mac pronun bir tuşunun maddesinin neden yapıldığını bile bilmiyorum. o harfi aydınlatan elektriğin nasıl oluştuğunu bilmiyorum. sanki her şey gökten inmiş bana sunulmuş gibi.
bundan bin yıl öncesine gitsem pull and bear tarzı kıyafetler dikemem. diktirtemem de başkalarına. kalıp nedir, nasıl modellenir. dikişi kumaşı nasıl yapılır bilmem.
ancak ağlayabilirim şarkı çaldığında. ancak ağlatır beni. bu kadar eşyanın altında ezilmenin, koskoca binaların aslında senden daha kudretli daha güçlü olduğunu bilmek koyar sana. deprem olduğunda üzerine yıkılan maloz taşları en kral müttehitti bile paramparça eder. rezil eder onu.
o zaman benim ne hakkım var da ben o sokaktaki adamdan daha fazla şeye sahibim. hem de nasıl üretildiğini bilmeden. kendim üretemezken. bir şey yapamazken. acizken.
mühendislere amele demeyin. doktorlara hele hele hemşirelere hiç çemkirmeyin. iddiasız olun. lütfen her şeyin en iyisini bilmeyin. lütfen sanki dünyada 7 milyar kişiden biri değilmişsiniz gibi olmayın. lütfen agresif olmayın. lütfen.
doğulu bir adam durduruyor beni. kenara çekiyor. yarı kürtçe ya da doğu şiveli bir şeyler söylüyor. anlayabildiklerim uzak yerden geldim, para ver açım.
aynı tiplerde birisine, geçen sefer yolumu kestiğinde 50 kuruş vermiştim.
yok abi dedim. söylenmeye devam etti. yine kürtçe ya da şiveli bir şeyler dedi.
senin gibi birisi daha vardı ona da verdim gelirken dedim. halbuki haftalar önce görmüştüm bahsettiğim diğer adamı.
ekmek al dedi. kolumdan çekti. hah dedim tamam. tamam. tabi ki. öyle iyi hissetim ki. alayım şurdan diyerek onunla birlikte yürümeye başladım. ha ekmek arası dürüm bi ekmek ara.. demeye başladı. ha öyle yok
ben de öğrenciyim abi dedim. bu sefer cidden kürtçe bir şeyler dedi. anlamadım. adamın yanından ayrıldım. yürüdükten sonra vardığım yer alışveriş merkeziydi. whooper jr menü aldım daha sonra da starbucksa gittim.
bir dönem boyunca girmediğim hukuk dersinin finaline çalışmaya çalıştım. çalışamadım. çalışmak istemedim. i̇stememeliydim. 12 lira harcamıştım o adamdan sonra.
i̇nsanlık hali. bundan bin yıl öncesine gitsem birden. ve sen teknoloji çağından geliyorsun e bize göster geleceği yap bir şeyler deseler. hiç bir şey yapamam. şu an bu yazıları yazdığım mac pronun bir tuşunun maddesinin neden yapıldığını bile bilmiyorum. o harfi aydınlatan elektriğin nasıl oluştuğunu bilmiyorum. sanki her şey gökten inmiş bana sunulmuş gibi.
bundan bin yıl öncesine gitsem pull and bear tarzı kıyafetler dikemem. diktirtemem de başkalarına. kalıp nedir, nasıl modellenir. dikişi kumaşı nasıl yapılır bilmem.
ancak ağlayabilirim şarkı çaldığında. ancak ağlatır beni. bu kadar eşyanın altında ezilmenin, koskoca binaların aslında senden daha kudretli daha güçlü olduğunu bilmek koyar sana. deprem olduğunda üzerine yıkılan maloz taşları en kral müttehitti bile paramparça eder. rezil eder onu.
o zaman benim ne hakkım var da ben o sokaktaki adamdan daha fazla şeye sahibim. hem de nasıl üretildiğini bilmeden. kendim üretemezken. bir şey yapamazken. acizken.
mühendislere amele demeyin. doktorlara hele hele hemşirelere hiç çemkirmeyin. iddiasız olun. lütfen her şeyin en iyisini bilmeyin. lütfen sanki dünyada 7 milyar kişiden biri değilmişsiniz gibi olmayın. lütfen agresif olmayın. lütfen.
mantıklı olan tüm insanlar eşit doğar ve çoğu normal olaya hakkı vardır. ama nedense ben çoğu zaman hiç bir şeyi hak etmediğimi düşünüyorum. çünkü olmuyor..
kötü bir şeyi hak etmeye değinmeyeceğim, onu bilemeyiz geniş bir mevzudur, ama iyiyi hak etmenin anahtarı kesinlikle sabırdır. sabrı başa koyup, sonradan hak etme olayı da şöyle olabilir ancak; bir hata yapmışsındır, hak etmişsindir başına gelenleri, bundan sonrası için, önce sabır edip, sonra iyiyi bulma durumu olabilir. bakıldığı üzere, sabır etmek olayı yine kriterin başına geliyor.
(bkz: halk ekmek)*
güncel Önemli Başlıklar