bugün

(bkz: insan değil makinayız)
istikrarın sürdüğünü gösteren kutlu olaydır. yalnız bu istikrar bu asgari ücrete tabi vatandaşlarımızın seçimden ve referandumdan önce hayal ettikleri ve bas bas bağırdıkları minvalde ( doğrultuda da diyebiliriz ) yürümüyor ama olsun neticede devam ediyor *
nasil bilmiyorum ama akp nin oy oranini artiracaktir.
ciddi ciddi hafta sonu tatili kalkıyor mu şimdi?
haberden bir bok anlayamadım.
işi bilen biri açıklayabilir mi?
Patronların yönettiği ülkede olması kaçınılmaz eylem. Pantolonu nerede indirmemiz gerekiyorsa söyleyin be koduklarım. Böyle beklemek zor oluyor.
Oy ver oy oy oy hahahahaha elin adamları günde 5 saat çalışmakla uzaya çıkıyor bizimkiler hala olayı boyunda sanıyor. Senin adamın isyan ederek geçirecek o süreyi. Biri şunlara işlev mevzusunu anlatsın.

Türkiye'den beklenir, gereksiz bir hareket.
ar-Ge çalışanları için hazırlanan tasari. nerenizle okuyorsunuz anlamıyorum ki. çalışan da emeğinin karşılığını alacak sonucta.
sanki hepiniz araştırma geliştirme yapıyorsunuz da, elinizden tatiliniz alınmış gibi davranıyorsunuz.
Bilim ve teknolojinin gelişmesini amaçlıyor bu. ülkenin gelişmesini mi istemiyorsunuz? tipik chp zihniyetinizden artık vazgeçin. ülkeye zarar veriyorsunuz.
konu ile ilgili haberden bir alıntı:

--spoiler--
HAFTA TATiLi KALKIYOR

Bundan tam 93 yıl önce, 1924 yılında, çıkartılan ve haftada bir gün tatil yapılmasını zorunlu kılan Hafta Tatili Hakkındaki kanun artık kalkıyor. Gerekçe ise, özellikle sanayi işletmelerinin her yıl hafta tatili günlerinde çalışabilmek için belediyelerden hafta sonu çalışma ruhsatı almalarının işletme sahiplerine ek yük getirmesi. Yeni düzenleme ile işyerleri açısından artık hafta sonu çalışma kolaylaşmış olacak. Ancak, yürürlükten kalkan yasa, aynı zamanda işçilerin haftada 6 günden fazla çalışmasını da yasaklıyordu.
--spoiler--
kedin fetö isidir.eyyy ameriga ?
yanlış yorumlandığını düşündüğüm karar.
kişilerin haftada 1 gün tatil yapması değil, fabrikanın hergün açık olması gibi anlıyorum. mcdonalds'ın haftanın 7 günü açık olduğunu biliyoruz ama herkes 7 gün çalışmıyor. sanırım durum bununla ilgili.
hergün açık olması için fabrikaların özel izinler alması gerekiyor bu da yük bindiriyor firmalara.
bürokrasiyi engellemek için bir hamle gibi geldi ancak çok da iyi niyetli olmamak gerekebilir.
maden kazaları sonrası beyanatlarda hükümeti savunma babında verilen örneklerin neden 1800'lerden olduğu konusunda kafada nihayet bir ampul yakması muhtemel yasal düzenlemelerden biri dahadır.
intihar sebebi.
Müstehak seçmene. Etkilenenlerin ekserisi malum makarna partisi seçmeni.

Yurtdışı kararımı kesinleştiren olaydır.

Güneydoğuya prim affı çıkartılarak da tüy dikilmiştir.
evetçiler görmeli ki ülkenin durumu iyice içler acısı hale geliyor.
ohaaa... haber şöyle

Bundan tam 93 yıl önce, 1924 yılında, çıkartılan ve haftada bir gün tatil yapılmasını zorunlu kılan hafta tatili hakkındaki kanun artık kalkıyor. Gerekçe ise, özellikle sanayi işletmelerinin her yıl hafta tatili günlerinde çalışabilmek için belediyelerden hafta sonu çalışma ruhsatı almalarının işletme sahiplerine ek yük getirmesi. Yeni düzenleme ile işyerleri açısından artık hafta sonu çalışma kolaylaşmış olacak. Ancak, yürürlükten kalkan yasa, aynı zamanda işçilerin haftada 6 günden fazla çalışmasını da yasaklıyordu.
Vekillerin maaşına zam yapılması için gereklidir.
şimdi bu mesele ciddi ciddi ele alınıp yasalaşma noktasına gelince pek kıymetli sayın tayyip bey, bay binali ve hükümetimizin güzide bakan ve de vekilleri hadiseyi öyle bir allayıp pullarlar; öylesi toplum menfaatine olacakmış, ekonomik kalkınmayı besleyecekmiş gibi köpürtürler ki bizim omurgasız güruh buna da yetmez ama evet der, şuursuzca takdir eder..

insani koşullar, nitelikli yaşamsal gereksinimler, kaliteli normlarda hayati idame vs bireysel/toplumsal sosyal ölçüler falan kimin umurunda ki zaten amk?!

birilerinin; cebi dolsun, gönlü olsun, kesesine dokunulsun ve manevi hassasiyetler ovulsun yeter..

tutturulmuş bir düzen; öyle gidiyor..
samimi olarak merak ediyorum bu değişikliğe şaşıranlarınız var mı? hayır cidden ne olmasını bekliyordunuz? akp'nin yönetimi altındaki bu ülkenin sosyal devlet filan olduğunu mu düşünüyordunuz? ya da neoliberal sistemde devlet piyasaya müdahale etmez, piyasa herkese maksimum mutluluğu sağlayacak şekilde kendi kendine hareket eder yalanına filan mı inanıyordunuz?

uzun uzun yazmayı hiç düşünmüyorum ama ortada aklı başında herkesin yıllardır bas bas bağırdığı ama sizin (diğer bir çok konuda olduğu gibi) bir türlü kabul etmek istemediğiniz bir gerçek var; bu ülke en neoliberal dönemini akp döneminde yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor. yani rte ben özal çizgisinin takipçisiyim derken yalan filan söylemiyordu, gerçekten de 1980 döneminde ülkenin geçirdiği dönüşümü çok çeşitli yollarla ilerletti ve derinleştirdi. merak edenler 2001 krizi sonrası türkiye-IMF kardeşliğini bir incelesinler.

şimdi sistemin kendisi, bünyesine türkiye gibi çevre olarak nitelendirilen ülkeleri de dahil ederek, çok basit bir mantık ile hareket ediyor. keynesyen refah devlet anlayışının tükendiği, korumacı sınırların yok edildiği, sermayenin küresel ölçekte hareket edebildiği bir ortamda, her ülke büyüyebilmek için uluslararası piyasalara kendi 'karşılaştırmalı avantajları' vasıtası ile entegre olabilecek. bu ister yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için olsun, isterse de firmaların uluslararası ihraç pazarlarında rekabet edebilirliğini arttırmak için olsun.

ee şimdi ben cidden merak ediyorum. türkiye'nin (ve türk firmalarının) rekabet etme gücünü arttıran, onu diğer ülkelerden ayıran özel şey ne? ülke, japonya, almanya, kore vs gibi ülkeler ile yarışabilecek, yüksek teknolojili, yüksek katma değerli ürünler mi üretiyor? harika bir finans sistemi mi var? parasının uluslararası değişim değeri mi var? ya da askeri olarak kimsenin karşı çıkmaya cesaret edemeyeceği kadar güçlü bir ülke mi? hayır hiç biri değil, bizi küresel piyasalarda diğer ülkelere göre avantajlı kılan tek bir şey var; fazla, niteliksiz ve ne olursa olsun çok şükür demeye alışmış niteliksiz iş gücümüz.

bu da türkiye'yi, neoliberal sistemin belki de en iğrenç ülkelerinden biri yapıyor. 'büyümenin' (yani yabancı yatırımcı çekme ve ihraç edebilme kapasitesinin artması) sağlanabilmesi için, işçilerin haklarının bir bir ellerinden alındığı, bütün ayrıcalıkların ise iş adamları çevresine devredildiği bir ülke.

kısacası demem o ki hiç şaşırmayın, bunun öncesi de vardı, sonrası da olacak.
akp döneminde olacaktır. nokta.
görsel
yeni türkiyecilere iyi oluyor. herkes hakettiğini yaşar.
(bkz: çalışmak özgürleştirir)