bugün

Bir insan gıdıklanınca, derinin yüzeyinde bulunan küçük sinir lifcikleri harekete geçer. Özellikle tüyle okşama, böcek yürümesi gibi olaylara hassas olan bu lifcikler, sinyalleri beyne gönderirler. Ancak araştırmacılar bu sinyallerin beyinde nereye kaydedildiğinden emin değiller. Beyinin gıdıklanmaya tepkisi, kaşınmaya olan tepkisi gibi, gönülsüz yapılan bir tepkidir.
dış dokunuştan huylanma sonucu gülme. hiçbir insanın kendini gıdıklayamayacağı, çünkü beynin bunu ayırt edebildiği gerçeği.
Son zamanlarda şahsım için tehlike halini almış hassasiyet.

keşfeden başlıyor kıvrandırmaya. *
sevgili karşısındaki en güzel ve en masum zayıflık hali. yarım saat kıvrandırmıştı vicdansız.
Gıdıklanmak rahatsız edici olduğu kadar eğlendiricidir de. Başkaları tarafından, hatta bazen dokunulmadan gıdıklanırız, ama kendi kendimizi gıdıklayamayız. Bazıları gıdıklanmaya karşı çok hassasken bazıları etkilenmez bile.

Bir insan gıdıklanınca, derinin yüzeyinde bulunan küçük sinir lifcikleri harekete geçer. Özellikle tüyle okşama, böcek yürümesi gibi olaylara hassas olan bu lifcikler, sinyalleri beyne gönderirler. Ancak araştırmacılar bu sinyallerin beyinde nereye kaydedildiğinden emin değiller. Beyinin gıdıklanmaya tepkisi, kaşınmaya olan tepkisi gibi, gönülsüz yapılan bir tepkidir.

Gıdıklama ile kan basıncı artarken, nabız ve kalp atışı hızlanır, beynin uyanıklığı fazlalaşır. Gıdıklanmanın fiziksel olduğu kadar psikolojik yanı da vardır. Gıdıklanma başlangıçta zevkli olabilirse de sürdürüldüğünde korku ve paniğe dönüşebilir.

insanların daha çok gıdıklandıkları yerler, ayak altı, avuç içi ve koltuk altı gibi bölgelerdir. Bunun nedeni, buraların çok hassas bölgeler olmalarıdır.

insan beyni vücuda gelen uyarıların hangisinin insanın bizzat kendisinden, hangisinin dışarıdan geldiğini ayırt eder ve ona göre öncelik verir. Örneğin, elimizin yanması gibi acil refleks gerektiren dışarıdan gelen uyarılara öncelik verir. Bu nedenle bir başkası tarafından gıdıklandığımızda reaksiyon gösteririz ama kendi kendimizi gıdıklamaya çalıştığımızda beyin bu noktalardaki hassasiyeti azalttığından gıdıklanamayız.

alıntı.
o bölgedeki sinirlerin fazla olmasından kaynaklanabilen durum.
gıdıklanmanın açıklamasını bilimsel olarak malesef bilmiyorum ama kötü bir şeydir. her yerimden gıdık geçtiği için dokunan insana sert tepkiler veririm. istemedende olsa. gıdıklanmak hoş bir durum değil gerçekten keşke gıdıklanmasaydım.
Yuzeyel bir duyu. Yavaş iletilir ve beyinde ağrı olarak algılanır. Beyin bizi sevdiği için ağrıya karsi deprese olmayalım diye serotonin salgılar müthiş bir voltran oluşur ve guleriz.aslında tamamen ağrıya karşı fizyolojik yanıttır .
Daha sonra gidiklanmamiz geçer hormonlar çekilir mutluluk gider, ani bir deprese hali olur. Çok Gülünce gelen "ayhh neoldu öyle çok güldük başımıza bisey gelicek" mini endişesini de açıklayan budur.
insan kendi kendini gıdıklayamaz.
Bir de bunu tehdit amaçlı önünüze koyan arkadaşlar vardır. Sırf onların saldırılarından kaçacağım diye kolumu ayağımı bir yerlere çarparak morarttığımı bilirim. Abv!
Çevrenizdekilerin bunu bilip genellikle de size karşı kullandığı şeylerin başında gelir herhalde. Yok yok ağlamıyorum..
Karnımdan ziyade dizlerimden gıdıklanıyorum ben.
Çok ilginç bir durum.
ayak fantezisi esnasında pek yol açmadığım bir handikap.
gıdıklayan yok ki bilelim.
sırtımdan huylanırım sadece.