gözlüklü iki aşığın öpüşme telaşı

bundan yıllar yıllar önce. bir kız görmüşüm okulun ilk günü. güzel mi güzel. tatlı mı tatlı. o zamanlar sönük bir tipim. şimdi olduğu gibi. ve gözlük kullanıyorum. o kız da gözlük kullanıyor. onun gözlük kullanmasını anlayabiliyorum. gözleri çok güzel. peki ya ben niye gözlük kullanıyorum? bu konuda hiçbir fiklrim yok. zira, gözlerim daha çok ölü bir koyunun gözlerini anımsatıyor.

bir ders arasında kantinde görüyorum kendisini. acelesi var. yarım tost söylemiş. herkes harele-hurele bunu itiştirmekte. bir dakika önce almış olduğum tostu uzatıyorum kendisine. şaşkın şaşkın yüzüme bakıyor. aynı sınıfta olduğumuzu bildiğini bile sanmıyorum açıkçası. o en ön sırada oturuyor, hocalarımızın göz zevkinin bozmamak için. ben ise, sınıfın duvar kenarında, en dipte. kimsenin göz zevkini bozma hakkım yok.

uzanıyor sağ eli, sol elimdeki tosta. gülümseyip teşekkür ediyor. ben de gülümseyip rica ediyorum. iki gazoz söylüyor. içiyoruz yan yana. hiçbir şey konuşmuyoruz. hiçbir şey ama. arada bir yutkunmalarımızdan bulduğumuz boşluklarda bakıyoruz birbirimize. kalbim dayanamıyor bu güzelliğe. kafamı başka tarafa çeviriyorum. hiçbir şey konuşmadan sınıfa geçiyoruz. ilk defa hissediyor aynı sınıfta olduğumuzu. o ders boyunca sadece ona bakıyorum. ensesine. kulak memesine. sağ çarprazdan görünen sağ eline...

günler geçiyor. aylar... okulun son haftaları. 19 mayıs kutlamaları için tüm sınıf hareket provasında. biz ise bir şekilde sınıftayız. göz göze geliyoruz. bana bakıyor. ismi; sema.
gökyüzüm oluyor kendisi. sokuluyor yanıma. aşkın ne olduğunu bilmiyorum. seksin ne olduğuna dair bildiklerim ise erkek erkeğe yapılan kaba esprilerden ibaret.
sokuluyor sema yanıma. sıkışıyorum duvarın dibine. sol elimi tutuyor. sol elimi alıp, kendi yüzüne götürüyor. kafamı çevirecek bir yer bulamıyorum. yaklaşıyor. dudaklarımız birbirine değecekken, gözlüklerimiz çarpışıyor. ve biz, ilk öpüşmemizi iki gözlüklünün telaşına kurban ediyoruz.

o günün gecesinde evde ağlıyorum. gözlüklerimden kurtulmak için babama kızıyorum. anneme küsüyorum. ilk fırsatta lazer tedavisi ile ameliyat ediliyor gözlerim. ruhum, ilk öpüşmesini gözlüklerine kurban veriyor. sema'nın babasının tayini ise başka bir şehire çıkıyor.