bugün

14 temmuz 1862 - 6 şubat 1918
avusturya'da sezession adıyla anılan art nouveau akımının en önemli temsilcilerinden olan ressam.
ilk yapıtları 19. yüzyıl sonlarının ilüstratif resim anlayışının tipik örneklerini oluşturmuştur.
buyrun burdan yakın;
http://images.google.com....r&btnG=Resimlerde+Ara
(bkz: der kuss)
beyin kanaması sonucu ölmüş (6 şubat 1918); avusturyalı ,müthiş ressam.
sevenlerine benden sevgiyle diyerek inanılmaz özenle hazırlanmış ve hemen tüm eserlerinin bulunabileceği sayfayı vermek istediğim güzel ressamdır. erotik çizimleri vardır derler , kadına erotizme takmıştır , subyancıdır derler ama gene de , portreleri o kadar gerçekçidir ki , dokunası gelir insanın..

--spoiler--
http://www.iklimt.com/index.html
--spoiler--
tüm resimleri güzeldir,ancak en güzelleri water serpents 2 ve the three ages of woman'dır.
öpücük tablosu başta olmak üzere bir çok tablosunda figürlerin ölü olduğu iddia edilen ressam. Bunun nedeni figürlerinin canlı biri tarafından yapılamayacak boyun, el ve ayak hareketlerine sahip olmasıdır.

örneğin öpücük tablosunda kadının boynunun o şekilde durması için (l şeklinde) kırılmış olması, ayaklarının ise vücuda paralel devam etmesi için kadının bir yerden asılmış olması gerekir. bu iki kanıt birleştiğinde aslında tabloda asılarak intihar ya da idam edilmiş kadını öpen bir erkek olduğu söylenir. karşı görüş olarak da kadının elinin yumruk şeklinde olması ve ölü birinin elini yumruk yapamayacağı söylenir. buna karşılık kadının ölürken kendini kastığı ve elinin yumruk halinde kaldığı söylenir... bu karşıt görüşler gider de gider. doğrusu nedir ben bilmem.
"eğer beni anlamak istiyorsanız, resimlerime bakın, oradan ne olduğumu anlamayı deneyin" demiş insan. öldükten sonra en az 15 kişi ortaya çıkıp, "biz klimt'in çocuklarıyız" diye iddiada bulunmuştur. kaçının gerçekten çocuğu olduğu bilinmiyormuş. yaşamının geç dönemlerinde sağlığı çok bozulmuş, hattâ kısmi felç bile geçirmiş, bu resim yapmakta çok zorlanmasına neden olacak kadar ciddi bir rahatsızlıkmış... adam yataktan kalktığı kısıtlı zamanlarda resim yapmış, resimlerden anladığım budur.
avusturyalı sembolist (bu konu hakkında bir arkadaşımızdan ressamın özgün olduğuna dair bir uyarı aldım ancak ben sanat tarihi dersi kapsamında bazı resimlerdeki erkeklik vb. sembollerini incelemiştim, fikri olan ekleyebilir...) ressam. art nouveau ile ilgilenmiştir.
ünlü eserleri:
judith ve holofernes'in başı, 1901
danae, 1907
öpücük, 1908
resimleri eski hint gravürleri gibi olan ressamdır. öyle doğu desenleri, hareketleri, objeleri, yüzleriyle doludur sanki. sıkıntılı bir zamanda baktığınızda herhangi bir resmine, hiç görünmedik bir ayrıntı fırlar. resimi fırçasındaki kadar tüy sayısı kadar detayla doludur.
hayatı klimt adlı filmde anlatılan ünlü avusturyalı ressam. filmde kendisini john malkovich canlandırmıştır.
başta "the kiss" olmak üzere birçok eserini Belvedere Sarayında 14 EUR'ya canlı kanlı görebileceğiniz ressam. Aynı müzede franz xaver'in muhteşem büstlerini de görmek mümkündür.
http://galeri.uludagsozlu...om/r/gustav-klimt-277256/
uzun süre venedik'te yaşadığı icin eserlerinde murano adasindaki cam islerinden etkiler görülen sürrealist ressam. ayrıca art nouveau akımına çok katkısı olmuştur. duvar resimleri onu ölümsüz kılmıştır.
birincil resim konusu kadın bedenidi olan ve bugün 150'inci doğum günü olan ressam.
bu gün yüzellinci doğum günü olan ressam. google da da çıhmışki anaaam.

neyse bilgini paylaş didilerdi burda mı paylaşıyoh!?

destek veren herkeşe duyarlı yazarlara bıdı bıdı. artıları nick altından övgüleri eksik etmeyin ha malum adet buymuş ya. *

ahah chakallar siziii!
nachlass.
google hatırlamasa hatırlanmayacak olan sanatçılardan yalnızca bir tanesi.
(img:#375220)
kedilere ve kadınlara-özellikle kızıl saçlı olanlara- düşkün avusturyalı ressam.
öpücük adlı resmi modern sanatın simgelerindendir. bu resmin kahramanları uçurumun kenarındadır. aşıkların ardında geniş, düz bir boşluk vardır. erkek altın bir kaftan giymiş, güçlü elleriyle kadını tutmakta ve kadının yanağını öpmektedir. aşıklar gerçek olmayan bir dünyadadırlar.
resim ilk sergilendiğinde bugünkü haliyle farklar mevcutken klimt daha sonraları resimde bazı oynamalar yapmıştır. resimdeki kadın kahramanın kim olduğu hususunda farklı görüşler vardır. 20 yıl aralıklı olarak ilişki içinde olduğu emilie floge ya da ilişki yaşadığı herhangi bir kadın değil, klimt in hayal gücünün bir ürünü olduğu görüşleri mevcuttur.
bu güzel resim ise şöyledir;

görsel
avusturyalı bu ressamın belki en önemli ve en ünlü resmi the kiss idir. gerçek altın tozlarıyla yapılmış bu resme ne zaman baksam romantik değil dramatik algısını hissederim. öyle ki bazen ağlayasım gelir, o kaftanlar ve etrafındaki betimlemeler büyüleyici ve trajiktir. öyle ki viyana'da sergilendiği müzeye gidip resmin karşısında donakaldım. devasa boyutlarının karşısında kendimi ufacık hissettiğim yetmedi, garip duygu patlamaları oldu orada. ağzımı açık bıraktıran tek eserdir bu.
egon schiele'yi ressam olması konusunda yüreklendiren ressam.
Klimt'in birincil resim konusu kadın bedenidir, ve eserlerinde ince dekoratif süslemelerle beraber zarif bir erotizm göze çarpar. ''öpücük'' resmiyle de ülkemizde tanınır.
The kiss isimli tablosu ile meşhur, The three ages of woman isimli tablosu ile kadınların hayatına ayna tutmakta olan bir sanatçıdır. hiç kuşkusuz hislerini pusula edinmiştir.
Benim basligimda bin kusur entey varken burada 25 entry olmasi bizim toplumumuzun acizligi, cahilligi, abazanligidr.

Benim en sevdigim ressam olmakla birlikte deli de degildir. Avusturyalıdir, dogal olarak cok sanslidir. Opucuk adli tablosu yeryuzundeki en sevdigim tablodur. Imkanim olsa alnima yapistiril gezecegim. Yine de kolyesini takmakla yetiniyorum.
Tabloları çok güzel ressam. The kiss en bilinen tablosu. Şöyle bir şey.
görsel
Orada adam diz cokmus kadini egilmis öpüyor. etraflarini saran altın rengi antik dönem kilise resimlerinde vurguyu arttırmak için altının kullanış tekniğinden. Kadinin basindaki hale ciceklerden olusarak ilahi bir seyi degil dunyadan oldugunu vurgulamak icin. Yani yeryuzunde bir melek gibi bir anlami var.

Bunun yani sira aydinlanma ile birlikte dini sanatin merkezinden cikarip insanin merkezine sanati koymus bulunmaktadir.

Kelimelere dokulunce cok sacma. Dokmemem gerektigini de biliyordum ama aciklamak istedim elimden geldigince.
güncel Önemli Başlıklar