bugün

gol atanin kaleye gectigi, cocukluk donemimizin vazgecilmez oyunlarindan zira hem iyi golcu hem de iyi kaleci olmak zor istir.
çoğu zaman kaleye geçmek bir cezadır futbolda.gol atmak ise ödül gerektiren bir olaydır.ömrüm boyunca anlamamışımdır ben bu olayı.golü atanın mükafatlandırılması gerekirken cezalandırılır ve herkes çabucak kaleden kurtulmak için en basit şutları bile içeri alır.*
futbolda gol atmak kadar asist yapmanın da önemli oldugunu cocukların zihnine iyice yerleştirmek yanında ilerleyen yıllarda forvet sıkıntısı cekilmesine sebebiyet veren oyun.çocukluktan çocugu gol attı diye cezalandırırsan tabi forvet yetişmez anca kazma stoper çıkar.
atan alir spor un kaleci olmasi halinde pek de yorulmayacagini gosteren eylem
küçükken top oynadığım kişilerin kaleci olmamak için boş kaleye gol atmadıklarını biliyorum.o yüzden biz bu oyunu değiştirmiştik herkes bir kere kaleye geçerdi, bu oyun süresince en çok gol atan kazanırdı. hem de gol yememeye çalışırdı kişi ki rakibi onu geçemesin.
iyi olan bir şeyinin sonunu kötü olması ...
(bkz: Sosyal anlatım bozukluğu)
gençlere kaleciliği sevdirmek ve teşvik etmek amaçlı W.G.A. * ve ünlü kaleci kingston ortaklığı ile bulunmuş, fransız kaleci gak tarafından geliştirilmiş oyundur.

gak' ın bu oyunun gelişimi için gösterdiği çaba ve özveri neticesinde, bu oyun türk iç piyasasına, bahsi geçen zatın isminin harflerinin açılımından oluşan bi isimle sunulmuştur
çocukluğumuzda 9 ayılıktan sonra en çok oynanan oyundu sanırım . kaleye geçmemek için her türlü kazmalığın yapıldığı , ülkemizden başka yerde oynanmadığını düşündüğüm , beynimde şu an eski anıları canlandıran oyundur .
gol atip karizma yapmakla kaleye gecip madara olmak arasinda kalan gencleri kararsizliktan bunalima suruklen oyundur
guiza ve nobre nin hiç kaleye geçmediği oyun.
çocukluk yıllarının fenomenlerindendir.
içinde buruk bir sevinç oluşur. hazır gol atmışsın, coşum coşum coşmuşsun hemen kaleye. sonra bu cocuklar neden isyankar oluyor. ha bir de bilerek gol yerdik o ayrı.
(bkz: sadece türkiyede görülen olaylar)
çocuklugum boyunca sacma buldugum oyun. mantıgı sıfır arkadas.
allah askına hangi cocuk kalede olmak ister. hem de gol attıktan sonra. genzo wakabayashi tandanslılar haricinde. kimse. yine de oynardık ama lan.
insanın gol atma hevesini kıran, böylece futbolun asıl amacının içine eden oyundur.
guiza hala içten içe bu oyunu oynuyor kanımca.
Küçükken vakit geçirmek için oynadığı sapla samanın, şefle şerifin karıştığı; kimin ne olduğunun belli olmadığı futbol türevi sokak oyunudur..
oynaması kolay ve keyifli bir çocukluk oyunu. şimdilerde nostalji hissiyle hatırlanandır.
gol atana verilen ödüldür. ödül müdür müdür ceza mıdır bilemedim.
çocukluğun salaklık olduğunun bir başka kanıtıdır. ben gelen ortaya herkesin arasından sıyrılıp zidane volesi çakmışım, ampul gibi doksanda asılı kalmış ama sevinemiyorum. kaleci gol yedim diye havalara uçuyor. gol attığıma bin pişman oluyorum.

çok mantıksız bir oyundur. ama güzeldir.
o zaman oyunun sistemi hakkında yorum yapamayacak kadar küçüktü beyinlerimiz ama bu kadarda olmaz yani oyunun ilk 5 dakikasından sonra kaleci gol yemek için uğraşıyor oyanayanlarda gol atmamak için birbiriyle paslaşıyordu. 10. dakika dolduğunda ise zaten tenefüs bitiyordu.
Vay mınaski. Özlenen oyundur. Evet.
çocukluk döneminin en mantıksız oyunlarındandır.

normal koşullarda kaleye geçmemek için kendimizi yırtar bin takla atarken, bu oyunda kalecilik gol atan kişinin ödülü durumundadır. böyle saçma bi ödül olamazdı, olmamalıydı.
Sırf bu yüzden asist kralı olduk biz kardeş.
bu oyuna rağmen şahsi oynayan piçler yüzünden kaybeden olduk.
temel olayı bam güm vuruşlarla vakit geçirmek olmakla birlikte, sokakta oynanan eğlenceli mahalle oyunlarından birisi.
güncel Önemli Başlıklar