bugün

dünyadaki ulaşım ve iletişim imkanlarının artması ile insanların birbirlerine yaşlaşmasına verilen isimdir.
Türkçe si küreselleşmedir.Amerikanın tüm dünyayı daha rahat sömürmek için herkesi kendine benzetme aracı yada sihirli değneği.
esas olay sermayenin küreselleşmesidir. diğerleri hikayedir, kılıftır.
Şirketlerin dünyaya açılma politikası, kendi ülke sınırları dışında iş yapmalarıdır. 20. yy'nin başlarından itibaren görülmeye başlansa da 90 lı yıllardan sonra daha çok benimsenmeye başlanmıştır.
(bkz: emperyalizm)
emperyalizmin süslü püslü giyindirip, hayatımıza soktuğu terim.
cnbce business ın kasım 2007 sayısında şöyle güzel bir diyalogla açıklanmış kavramdır:

- baba "globalleşme" nedir?

+ ispanyol hakemlerin yönettiği maçta; kadrosunda 6 brezilyalı, 4 türk, 1 uruguaylı, 1 sırp bulunan fenerbahçe nin; kadrosunda 2 brezilyalı, 5 arjantinli, 1 kolombiyalı, 1 sırp, 1 fransız, 1 şilili, 1 honduraslı, 1 portekizli, 1 isveçli bulunan inter i yenmesi ve bu olaya türklerin sevinip italyanların üzülmesidir evladım.
bir amerikalinin ise giderken, tasarimi almanya'da, montaji meksika'da amerikan parcalariyla yapilmis bir araba kullanmasi ve benzini bitince bir ingiliz sirketi olan bp'ye ugrayip deposunu afrika'da fransiz bir sirket tarafindan cikarilip yunan gemileriyle abd'ye getirilen benzinle doldurmasi, akabinde finlandiya'da tasarlanip, teksas'ta uretilen ciplerle tayvan'da montajlanmis nokia telefonuyla borsa danismanini arayip, ona bir alman sirketi olan deutsche telekom hisselerini satmasini soylemesi, daha sonra malezya'da yapilmis japon tasarimi radyosunu acmasi ve fransiz muzik sirketinde bagli bir ingiliz hip hop grubunun sarkisini dinlemesi, bu arada arabada siparis verebilecegi korelilerin calistirdigi bir italyan pastanesine ugrayip brezilya'dan gelmis kahve cekirdekleriyle yapilmis bir espresso almasi, son olarak radyoda sarki bitince haberlerde dunya ekonomi forumunu protesto etmek icin davosta binlerce kisinin eylem yaptigini ve bir kisinin polis tarafindan olduruldugu haberini almasidir.*
http://www.renklidergi.co...er/Avucunuza-Alin-Dunyayi
ulusal kültürlerin , ekonomilerin, sınırların ortadan kalkmaya yüz tuttuğu günümüz çağında kaçınılmaz bir süreçtir. kimileri için sadece ekonomik boyutuyla yaşamı etkileyecek bir olgu iken kimilerine göre de siyasi ve kültürel boyutuyla yaşamı etkileyecek olan etmendir.
(bkz: ileri seviye kapitalizm)
Modernitenin ironisi Olarak Globalleşme · (bkz: Prof Dr Ali Yaşar Sarıbay)
tamamen karşı olduğum bir harekettir.

bununla hükümetlere önce borç, ardından rüşvet ve hala hükmedemediyse devirme gibi planlar yapar üst basamaktakiler.

örneğin amerika ve ırak ı ele alalım.

amerika saddam'a rüşvet teklif eder, saddam reddeder, amerika saddama borç vermeyi teklef eder( böylece türkiye gibi batağa sokacaktır) saddam reddeder.

geriye tek seçenek kalır. askeri müdahale. bununla globalleşme sağlanır, bir ülke daha diklenemez hale getirilir.
dünyanın büyük bir köy olması.
globalleşmeye karşı çıkarken ırkların da ortan kaldırılmasını düşünmek oldukça ironik bir durumdur.

bu tarzda karmaşık bir yaklaşım sanırım bir tek bizim buralarda olur.
dillerden düşmeyen globalleşme hareketini padişahlarımız asırlar öncesinden başlatmışlardır. avusturya’dan, macaristan’dan, yunanistan’dan kısaca diyar-ı frenk’den tutunda diyar-ı kafkas’dan haremi yüzlerce cariyelerle dolduran padişahlarımız halvet üstüne halvet eyleyerek globalleşme uğruna cansiperane gayretler göstermişlerdir. mısır’dan toplanıp hadım ettirilerek saraya dahil edilen yüzlerce zenci harem ağası da bu globalleşme hareketinin renkli sosunu, afrika ayağını oluşturuyordu.
Laissez faire laissez passer, dediler sonra.
küresel emperyalist güçlerin hizmet ettiği büyük amaçtır. fakat ibre artık tersine dönmeye başladı.

dünya yüzyıllarca çeşitli imparatorluklar tarafından yönetildi. hepsi zamanla çok yükseldi, zamanla çöktü. bir kaç örnek verelim:

- augustus yani octavian imparator iken kimse göçeceğini düşünemezdi romanın fakat 3 yüzyıl geçti ve doğu avrupadan göçen kabileler çökertti roma imparatorluğunu
- emevi devletinin tek ordusu ispanyayı diğer ordusu anadoluya bir diğer ordusu ise aynı zamanda horosanı işgal edebilirken 100 yıl bile geçmeden saltanatları bitti
- 2 senede mısırı yutan, bütün akdenize hakim olan, akıncılar münih'i yağmalarken en büyük düşmanları olan iran ile kutsal roma imparatoru meydan muharebesinde karşısına çıkamayan yüce osmanlı imparatorluğunun sonunu herkes biliyor
- güneş batmayan imparatorluk* ne yaparsa yapsın, yüzyıllarca savaş kaybetmeden dağılmaktan kurtulamadı

sıra geldi abd merkezli küresel liberal imparatorluğa. karşılarında sürekli ekonomik güç kazanan çin ve siyasi nüfuz elde eden rusya var. orta doğu da suriye batağı türkiye ile araları bozulmaları, sürekli güç kazanan iran yüzünden orta doğu coğrafyasında suudiler gibi sadık köpekleri ve en güvenilmez halk olan kürtler dışında toplu bir nefret kazanmış durumda. bunun dışında anakara da avrupa birliği her geçen gün bir başka sorunla karşı karşıya kalıyor. tek kazanımları ise şimdilik latin amerika coğrafyasında chavez sonrası sesini yükselten muhalif çıkmaması yüzünden gün geçtikçe kendi kontrolüne geçmesi.

avrupa birliği özel bir paragraf açmasam olmaz. 10 yıl önce bir avuç euro-septic partiler vardı yada yoktu. avrupa birliği büyürken bunlar bölünmek istiyor diye gülüp geçiliyordu. fakat son 5 yılda bu partiler yırtık dondan çıkar gibi patladı gitti. milliyetçi kimliği taşıyan* taşıyan ideolojiden çok uzak değiller. ırkçılığa açık şekilde karşı duran euro-septicler milliyetçiliği bile uygun görmüyorlar. göçmen ve ab karşıtlığı gibi konularda rusya ile çok uyuşuyorlar ve globalleşmenin tam tersini savunmuş oluyorlar. artık bu ilişkiler resmiyete dökülmeye başladı. trump, le pen, petry gibi siyasetçiler rusya'yı sürekli övüyor.

2014 seçiminde ab çok büyük darbe yedi britanya, fransa ve danimarka'da ab düşmanlarının ilk sırada çıkmasıyla. ikinci büyük büyük darbe ingilizlerin ab referandumu kazanması oldu. şimdilik yeniden kenetlenme deneselerde büyük ülkeler birer birer bu çizgiden çekiliyor. britanya dışında diğer 3 ab devine göz atalım; almanya'da 3 yıl önce %5 zor gören ve daha parlamento da bulunmayan afd şimdiden 3. sırayı ve %15 oyu garantilemiş durumda. italya meclisinde son genel seçimde en fazla oy alan m5s az miktar yükselmesinin yanında lega nord ile fdl birlikte %45 euro-septik oyu bulunuyor. bu üç parti birbirine çoğu konuda muhalif olsa da sert ab karşıtlığı yüzünden her an farklı talepleri olabilir. fransa'da le pen 2017 seçiminde ikinci turu görmesine garanti gözüyle bakılıyor. bunların dışında avusturya cumhurbaşkanı favori adayı da bu çizgide; isviçre, danimarka, isveç gibi ülkelerde euro-septik partiler %20 üzeri oy alıyor.

ab 2014 seçiminde çok karışmıştı, gelecek seçimde çok daha fazla karışacak. artık euro-septik partilerde rusya'yı model ülke olarak görüp göstermeye başladığından beri hem ab hemde nato çok zor günler yaşıyor. eskisi gibi birkaç kendini bilmez sözleri sökmüyor.
(bkz: küreselcilik)
(bkz: küreselci)
görsel
yukarı yarım kürenin aşağı yarım küreyi, batı yarım kürenin doğu yarım küreyi esir almasıdır evet efendim.
bakış açısına göre değişse de kişisel fikrim globalleşmenin dozunda olduğun müddetçe milletler ve kültürler arası bütünleşmeyi ve uyumu sağlayan bir etkisi vardır. büyük balık ve küçük balık yasasından dolayı elbette bazı milletlerin global etkisi diğerlerine göre fazladır. tabiiki bu yasayı en aza indirgemek yine her milletin iş gücü ve vatandaşına bağlıdır. isyan etmek yerine akımda iyi bir konuma gelmeye çalışmak mantıklı olandır.
En kötü tarafı kültür farklılıklarını azaltıp tek tipleşme getirmesi. Otantik etnik farklılıklar azaldı veya yok oldu.
Aşırı sol örgüt veya grupların,haklardan ziyade;kargaşa kaos yaratan(ki hepsi böyle değil) lgbt+ üyelerinin,Aşırı selefist cihatçı islamcıların ve birtakım insanların karşı olduğu lakin teknoloji cağında engel olamayacakları bir gerçek.
Küreselleşme yani herkesin gundileşmesi.
güncel Önemli Başlıklar