bugün

kktcnin en güzel şehridir bence. özellikle akşamüstü kaleyi dolaştıktan sonra deniz kenarında içilen biranın tadına doyulmaz.lakin pahalıdır biras o ayrı..
ayrıca
izmir bostanlıda bulunan bir cadde
kktc nin truzim başkenti olarak bilinir ama bu deniz,kum ve sahillerinden dolayı yapılmış bir tespit değildir.pek çok kumarhane,gece klübü,genelevi içinde barındırdığı içindir.
bünyesinde pek çok beş yıldızlı otel bulunur.-bunların kumarhaneleri mevcuttur-
(bkz: colony hotel)
(bkz: Jasmine Court Hotel)
(bkz: Rocks Hotel)

genelevlere night club denir.burada moldova dan gelen zavallı kadınlar çalıştırılır.
(bkz: denizkızı night club)
(bkz: golden girls night club)

birde meşhur uluslararası bir üniversitesi bulunur.
(bkz: girne amerikan üniversitesi)

bu bağlamda pek çok öğrenciye de ev sahipliği eder.

yabancılara mülk satışından dolayı emlak piyasası çok hareketlidir.zaten emlak işinin ucundan kenarından tutan Girneli zengin olmuş demektir.binlerce villa ve lüks ev ingilizlere satılmak üzere hazırdır yine binlerce emlakçı mevcuttur.kiralar çok yüksek ve sterlin bazında alınır.*
edremitteki akçay büyüklüğünde bir şehirimsi.
şehir kadar büyük fakat kasaba kadar gelişmiş bir yerdir ancak. fakat kıbrısın en kalınabilir yeridir ama sıkıcıdır doğrusu.
bir türlü sevmediğim, sevemediğim ama enfes dostluklar barındıran kktc şehri. gece girne-lefkoşa istikamatinde ilerlerken ormanın içinden geçerken camları açıp içeriye saf ve serin havanın dolmasına izin vermek gereklidir. o yolu sırf o temiz havayı almak için bile gidebilir insan.
italyan mahallesi fotoğrafçılar için tonla malzeme bulunduran şehir.
1996 resmi olmayan sayıma göre 60 binlik nüfusu,Türkiyeye göre bir ilçe büyüklüğü ve nüfusu,turizim ve eğlence sektörünün bu nüfusla inanılmaz bir tezat oluşturması bence en önemli özelliğidir!!(Tezatlık)Bu arada tüm ülke gibi kişi başına ortalam 15 bin lira değerinde bir araba düşer Kıbrısta,kıbrısın tatil şehridir.(Zenginlik)30'a yakın kumarhanesi(Kıbrısta en fazla olan şehir)10 a yakın 5 yıldızlı oteli,bir o kadar striptiz klüpleri Türkiyede olmayan farklarıdır.Beş parmak dağları sahilden 1 km uzaktadır,geriye doğru yerleşimi doğal olarak keser ve yerleşim deniz boyuncadır.20 yıllık bir üniversitesi,2 kalesi,en az 5000 bin ingiliz gayrimenkulu olan şehir,hava alanına yarım saatlik mesafede.Kendinizi aşırı göçe uğramış,az nüfuslu ama eğlence sektörü diğer sektörlere göre 10-20 kat boost etmiş yarı avrupai küçük bir şehirde hisedyorsunuz.4 tane bmw x5 arka arkaya geçerken,2 tane ankösörlüde 10 kişi sırada olabilir..Esas olarak kumarhanelerin oluşturduğu eğlence sektörü sayesinde ünlüler fazla uğradığı şehird,hava sıcaklığı tüm ülke gibi yüksektir.
gece yaldız yaldız sularında yüzülesi, akşam tepelerine,bellapaise çıkılası, izlenesi bir şehir.74'de ilk çıkartmanın yapıldığı yerde şimdi bir anıt-özgürlük anıtı- ve bir plaj var.plajın türkçe menusu yok,sütlü çay var.
hayatımın geri kalanını geçirebileceğim yegane yer. denizi ve karşısına dikilmiş beş parmak dağları. limanda gün doğumu ve ya gün batımı hiç fark etmez karşıdan gz kırpan toroslar ve kendini hatırlatan memleketim.ne gurbet ne vatan,ne cıvıl cıvıl ne tenha arad derede kalmış bir şehir.
odamda oturmuşum,girne manzarası camın hemen ardında. uzun zamandır bakmıyorum o manzaraya bu odanın penceresinden. esaslı bir fotoğraf lakin ben ezberledim o manzarayı.

gemilerin dinlendiği limanı ışıltısıyla sarmalayan barların rengarenk ışık yağmuru. sarı, mavi, kırmızı, sırasıyla dönüyor. insanlar birde, bu odadan bakıldığında tıpatıp birbirine benzeyen insanlar. kimi türk, kimi ingiliz, kimi rum, kimi rus...pekte anlaşılmaz aslında nereli oldukları ama neredeyse yarısından fazlası tatlı bir sarhoşlukla sallanır hep. bazen apartmanın önünden geçerken bir kahkaha patlar ansızın, istemsiz bir tebessüm parlayıverir bende de. insana umut veren bir kahkaha olur sıklıkla, tüm sıkıntıları doğduğu toprakların sırtına yıkabilmiş, hayat kokan, umut veren bir içtenlikle atılan kahkahalar.bir eksikliğe karşılık atılan aşağılayıcı ve yaygaracı türden değil. anlardım ki ya eğlenceye gidiliyor ya da eğlenceden dönülüyor.

bir de deniz, akdeniz. martılarının nereye gittiğini hala kimsenin bilmediği o martısız deniz. açıklarında hep demirlemiş bir kuru yük gemisi durur.onunda altı aydır orada neden demirlemiş olduğunu kimse bilmez. belki bozulmuştu, belki sefer sırasında mürettebat ayaklanma çıkarmıştı en iyi ihtimalle kaptan istifa etmiş ve şirketin yine deniz yoluyla yollayacağı kaptanı bekliyor olmalıydılar. akdeniz korsanları öleli bin yıl oldu neredeyse, o yüzden güvende sayılırlar aslında.

toroslar diğer yakada gecenin karanlığına saklanan ve gözünü kulağını bu kıyıdan ayırmayan beyaz saçlı ihtiyar bir hayalet gibi. o hasta adamın hayaleti. biraz hırslı biraz da acıyarak durur ve kendini açığa çıkaran her sabah güneşiyle sanki düşünmeye başlar yine o uzun ve karanlık çıkmazları. ülkenin kokusunu üfler camdan içeri bazen, o zamanlarda 'bir nazım' olamasa da adam 'biraz nazım' olabilir işte. 'özlemek' fiili biraz daha hızlı vurur iç organlara, dil gelmekten korkar, bilir, beceremez de...
ne kadar dar bu sokaklar,deniz bile korkuyor sokulmaya.birbirinin içine saklanmış herşey,sokaklara küçük barlar saklanmış,barların içine insanlar,insanların içine saklanmış defolu kalpler,delik deşik bir gezegenin evlatlarıyız ne de olsa...
dar pantalonlu kızlar var,gariptir hepsi aynı kokuyor,herkes bir anneden olmuşcasına.hepsi aynı aptallıkla bakıyor,aynı giyinip aynı boyanıyorlar.bu ne garip bir moda,hepsini birbirine benzeten bir tanrıları var,korkunç yalnızlıkları şık bir kapakla kamufle edilmiş.
dar kaldırımlarda yürüyen dar kafalı züppeler,züpeliğin bile hakkını veremeyen kafalar...
tuhaf bir şey adada yaşamak;içkisiz efkarlar tehlikeli,istikrarlı bir aşk meziyet ,yalnızlık eziyetli.yani sıkıştırılmış duygular,kanalizasyonlarla denize boşalan umutlar,boşaldıkça yerine daha da kirlisi ve deniz kirliliği.uzaktaki ışıklar var bir de,gece gelip oturduğunda tepemize denizi gören tüm gözler ışıklara bakar,uzaktaki ışıklara.
bu ada ruhumu daralttığında bende uzakta ki ışıklara bakarım hep...
deniz kıyısından dağlara doğru baktığınızda size fethiye' yi anımsatır. dik yamaçlarla bezeli dağların akdeniz ikliminde görülebilecek ormanlık alanları düzlüğe kavuştuğunda şehirde başlamış olur. 2-3 katlı tipik akdeniz evleri, dar sokakları, endüstri dumanı karışmamış tertemiz havası ile size sakinlikten öte bir huzur verir. ekseriyetle ingililizce bilen halkı, kimimize hacı hüsrev aksanını anımsatan konuşma tarzları ile sevimli, şirin tiplerle karşılaşırsınız. 50 yaş üzeri bir amcanın evine veya dükkanına misafir olduğunuzda mutlaka mücahitlik dönemlerinden kalma fotoğraflarla, kendilerine ait derneklerin posterleri ve takvimleri ile karşılaşabilirsiniz. sanki genç nesle nazaran daha bir kıymet atfederler anavatan türkiye' ye... alış-veriş yaptığınız esnaf sizi şaşırtabilir. fiyatlar Türkiye ortalamasının hayli üzerindedir. ben genelde kışları ikamet etmek durumunda kaldım. ama öyle zannediyorum ki, buraların en güzel mevsimi ilkbahar aylarıdır.
Dün gittiğim ve kendisine hayran kaldığım küçük bi şehir.
kavusmama az kalan sehir, ee yeter ayri gayrı zaten.
haftasonları ıngılız rum ve slavlardan olusan ınsanların lıman bolgesınde dolustugu sehır.
kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'nde bir şehir.

gerek yüzölçümü, gerekse nüfusu açısından bir büyüklüğü sözkonusu olmasa da nedense kocaman bir şehirmiş gibi gelir insana.

özellikle liman bölgesi, gün batımını izlemek için biçilmiş bir kaftandır.
biz de nasıl ankara istanbul'un gölgesinde kalmışsa, lefkoşa'yı gölgesinde bırakmıştır bu şehir yavru vatanda.
Okul için yeni geldiğim mimarisini alaçatıya çok benzeyen güzide sahil kenti.
kıbrıs'ta beşparmaklarının kuzeyine düşen şehir.
nüfusu 30 bin dolaylarındadır.

bana kalırsa lefkoşa'dan güzeldir.

görsel
görsel
görsel
görsel
Limanda bira içmenin keyfi başkaymış. Alkol ucuz büyük avantaj. Genel olarak erikli su tercih edilesi. Nem var nem. Yaşanılası. izmir'e yakın.
Kaleye çıkıp liman manzaralı fotoğraf çektirmeyen bizden değildir.
sel baskını dolayısıyla kriz masasının oluşturulduğu ve mağduriyet yaşayan vatandaşlar için yardım hatlarının açıldığı KKTC'nin güzel bir şehri...
her sene bu aralar su basan şehir.
Kıbrıs'ta en yaşanılası yer olduğunun farkındayız farkında olmasına da; yalnızlıktan ölücez bu şehirde.
Küçük, sakin, huzurlu bir şehir. Burada yaşayan şanslılardanım.
Bu sene okul için gitmeyi düşündüğüm yer.(üniversite)
bilgi vercekler özelden yazarsa çok iyi olur.