bugün

(bkz: lise de edebiyat tan nefret etme nedenleri)
bir noktadan sonra doğal olarak gerçekleşen yazım sırası.
giriş:aman uludağ sölükte ne ara yazar oldum ben yaw
gelişme:dur iki entry gireyim de alemler entry görsün
sonuç:iki gündür yazıyorum parmaklarım koptu daha bi tane beğenilen entrym yok bea..'dır.
genelde kompozisyon sınavlarında giriş-gelişme-gelişme şeklinde kalır...birden tüm kağıtlar toplanmıştır...sonuç yazamadan verilen kompozisyon sınavlarına bir yenisi daha eklenir...* *
giriş:Selam, dördüncü sevgilime çok benziyorsunuz.
gelişme: Kaç tane sevgilin oldu ki?
sonuç: 3 tane
(bkz: doğum) (bkz: yaşam) (bkz: ölüm)
bu düzene tamamıyla uyulduğu sürece başarının gelmesi kesin gibi birşeydir.her konu için giriş-gelişme-sonuç üçlüsü çok önemlidir.akıl ve dikkat gerektirir.
-slm
-asl,pls?
-msn de davam edelim mi?
giriş- caylagım ve yazar olmak için debeleniyors
gelişme-yazar olmus cevre yapmaya calışıyor (sosyalya)
sonuc-bi işe yaramıyo onu bunu sinir ediyo diye baska bi sözlüğe transferine karar veriliyo
ortaokul ve lise hayatı boyunca içinde yazı yazma isteği olanı da olmayanı da yazmaktan soğutan bir kısıtlamaydı. neymiş efendim? düzeni simgelermiş bu üçleme. doğrudur belki bi nebze. arada paragraf yapmak lazım; dümdüz karınca duası gibi yazınca karmaşık oluyor belki de.

haydi başlayalım yazmaya, girdik konuya. ulan gelişmiyor bir türlü. yani en azından benim böyle olurdu. güzel bir giriş yap o kapıdan, ama bir türlü içeri gireme. kapı pervazında kenarlara sürtünüp dur. sonra sonuca bağla dışarı çık bir anda. benim böyleydi kompozisyonlarım. kompoze değillerdi fazla. konuya girerdim, sonra da çıkardım. iki paragrafta çok güzel anlatırdım duygu ve düşüncelerimi. sonra teslim ederdik hocamıza. hoca onları bir bir okurdu, hatalı kısımları çizerdi. bir de benimkine 3 tane paragraf resmi çizip "giriş-gelişme-sonuç nerede" diye not düşerdi.

o "nerede" sorusuna "ziktim öldü" gibi öküzce bir cevabı da hiç verememiş olmanın ezikliğini yaşarım hala.

hıı, şimdi sana iki paragraf az mı geldi. al sana dört paragraflık, hatta beş paragraflık uzunca bi yazı. teslim ediyorum yine kompozisyonumu öğretmenime. okuyor, çiziyor. yine cevap hazır: "giriş gelişme sonuç nerede". diyor ki "hadi girişi yapmışsın, sonuç da var, gelişme neden iki paragraf". iki paragraflık bir gelişme. fazla gelişmiş belki de. bakıp imrenmen lazım aslında. yok ama, anlamıyor. ille üç paragraf olacakmış. isyankarım, bir türlü üçü kabullenemiyorum.

"daha paragraf yapmasını bile bilmiyorsunuz, nerede nasıl paragraf yapılır, kaç yaşındasınız, neden öğrenemediniz" diyor öğretmenimiz. nerede nasıl paragraf yapılır? ben genelde balkonda ve cami avlusunda paragraf yapmayı tercih ediyorum. lan böyle soru mu olur? bu tarz paragrafları rafa kaldırıyorum.

hele ki buna "serim-düğüm-çözüm" diyen bir edebiyat öğretmeniiz varsa iyice korkun. ortaya ser, sağlam bir düğüm at, sonra da çözmeye çalış. mazoşistlik gibi bir şey bu serim-düğüm-çözüm... ya da sigara paketinin jelatini söküp huzura erip, tekrar takmaya cebelleşmek ve takamamak gibi. insanoğlu başına iş açıp bunlarla upraşmayı seviyor besbelli.

şimdi sayıyorum, bu paragrafla birlikte toplam yedi paragraflık bir yazı yazmışım. özür diliyorum tüm edebiyat öğretmenlerimden.
(bkz: giriş gelime sıçış)
kompozisyon yazmanın altın kuralı olarak hafızalarımıza kazınmış unutulmayan ilkokul bilgilerinden biridir. derlerdi ki zamanında önce olayın ne olaya bir giriş yapacak genel bilgi vereceksiniz*, ardından olayın nasıl aşamalardan geçtiğini anlatacaksınız* ve en sonunda da aldığınız dersi* yazacaksınız. romanlarda bunun yerini serim düğüm çözüm alır.
giren gelişen ve sonuçlanan her şeyin aldığı forma denir.
insan hayatı da bir giriş ile başlar, gelişmeyle devam eder ve sonlanır. *
bu düzende yazılan kompozisyonun sonuç bölümü genelde şöyle başlar: ''yani sonuç olarak...''
(bkz: iyi kötü cirkin)
(bkz: serim düğüm çözüm)
tıpkı insana benzer bir bir yazının oluşması, zor olan kısım gelişmeyi tamamlamaktır.büyümektir ve büyümenin getirdiği sancılardır hayata dair.

giriş ve gelişmenin sağlam olduğu bir yazının sonucunun başarısız olması imkansıza gebedir.

Ey yaşam(!) ve yaşattıkların, başarılı bir yazının oluşması için yıllar önce elime aldığım kalemim;

gelişme safhasındayım...

(sonuca geldiğimde son-uç mu? var git ölüm bir zamanda yine gel..)
düşünceleri düzgün bir şekilde sıralama ve ifade etmeyi sağlamak amacıyla kompozisyon kurallarından

faydalanılması dır.

yazılı kompozisyon da en az 3 bölümden oluşur. bunlar; giriş, gelişme ve sonuç bölümleridir.

giriş bölümü
verilen bir konuyu açıklayabilmek için önce açıklanması gereken düşünce bulunur ve bu düşünce giriş bölümünde belirtilir. giriş bölümü kompozisyonun en kısa bölümlerindendir. bu bölümde sadece açıklanması gereken düşünce belirtilir. bu bölümde örnek verilmez ve açıklama yapılmaz. kısa ve öz bilgi verilmelidir. ayrıca giriş cümlelerinde noktalama işaretlerine de dikkat edilmelidir.

gelişme bölümü
gelişme bölümünde, giriş bölümünde belirtilen düşünce geniş bir şekilde açıklanır. bu bölümde örnek verilmesi gerekiyorsa örnek verilir. ancak örneğin diye başlanılmaz, örneğin sözcüğü kullanılmaz. verilen örnek birden fazla olmamalıdır. gelişme bölümü bir paragraftan fazla olabilir. ilk paragrafta anlatılan konunun devamı gibidir ama daha geniş ve açıklayıcı bir şekilde olmalıdır. giriş ve sonuçtan daha çok yazılmalıdır. konular daha fazla açılmalıdır.

sonuç bölümü
sonuç bölümünde, giriş ve gelişmenin ortak düşüncesi yani ana düşünce yazılır. bu bölüm yazılı anlatımın diğer kısa bölümünden biridir. bu bölümde de dikkat edilmesi gereken önemli özellik fazla ayrıntıya girmemektir.yine kısa ve öz olmalıdır. çıkarılan ana düşünceyi anlatır. giriş ve gelişmeden daha kısa olmalıdır.

kompozisyon, dilimize fransızcadan geçen bir sözcüktür.

kaynak: http://www.msxlabs.org

tr.wikipedia.org

geyiği için bakınız :

(bkz: öpüşme) - (bkz: giriş)
(bkz: ön sevişme)- (bkz: gelişme)
(bkz: orgazm) - (bkz: sonuç)
görsel

not: sesli güldüm...
güncel Önemli Başlıklar