bugün

atam.

ölümünün 67. yılındayız, cumhuriyetin de 82. hala aptal saptal törenlerle anılıyorsun atam. bırak bütün günü, kimse o saygı dolu bir dakikayı seni düşünerek geçirmiyor. zorunluluktan anlayacağın. ne anlarız biz saygıdan?

atam, sen muasır medeniyet düzeyi dedin, bak biz geldik oraya, el sallıyoruz sana oradan. ama dediğin gibi çok da ahım şahım bir şey değilmiş be, neden bilmem o "muasır olmayan" türkiye'yi özlüyoruz, en azından biz gerçek türk gençliği. sahiden atam, nasıl becerdin sen tek bir sözünle o kadar geri kafalıyı susturmayı, biz nerede yanlış yaptık da başımıza çıkardık hepsini?

atam, senin hakkında ileri geri konuşuyormuşum ben. "atam da çapkın adammış" desem bile hayatında bırak nutuk'u senin gençliğe hitabe'ni bile adamakıllı okumamış adamlar üzerime taş atmaya başlıyor. sen böyle mi sevilmek istiyordun atam? isminin üzerinden rant sağlanmasını istiyor muydun, popülistlik yapılmasını ya da?

atam senin için kullanılan sıfat "en büyük fenerli" şu an. bazıları da diyor ki sen beşiktaşlısın. ya keşke bir söyleseydin takımını da biz de rahat etseydik. tek derdimiz bu kaldı şimdi. hoş yakında en büyük fenerli recep bey olur. ha doğru sen onu da tanımıyorsun. kendisi laik düzeni benimsemiyormuş ama laik düzeni korumakla yükümlüymüş. yok atam, adam başbakan yahu sıradan vatandaş değil.

başka milletlerin öğütleriyle, hatta ve hatta direk temaslarıyla yaşıyoruz atam, hani tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemişti? kandırmışsın sen bizi atam, bak muasır medeniyet olduk biz!

atam gerçekten korkuyorum, dediklerin çıkıyor bir bir. gençliğe hitabe'nin aynısını yaşıyoruz. bunun üzerine de "atam sen kalk ben yatam" muhabbeti yapıyoruz. inanamıyoruz içimizden hala bir tane daha "sen" çıkacağına. sahi bununla ilgili bir sözün olsaydı keşke atam, oradan da hazıra konardık.

uzun sözün kısası atam, biz bir bok beceremedik, o büyük umutlar beslediğin türk gençliği fos çıktı. en azından kağıt üstünde. eminim gerçek türk gençliği, o çılgın türk gençliği kendini bulacaktır ve istediğin düzeye çıkaracaktır bu ülkeyi. sen o yüzden *şimdilik* rahat uyu.

kendi adıma, atam, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifem, türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. ve biliyorum ki, muhtaç olduğum kudret damarlarımdaki asil kanda mevcuttur

ekşide ki yazarını hatırlamadığım ama okuduğumda derinden etkilendiğim cevap
atam.

daha önce de söylediğim gibi, muasır medeniyet seviyesinden sana el sallamaktayız! izmir gavurmuş atam, islami düzene inanmadığı için gavurmuş hem de. biliyorum atam, artık duymak istemediğini kasım 2002'den beri olanları, ama sana bir rapor vermek lazım gelir, malum, sen bu ülkede kimsenin dokunamayacağı tek kişisin.

içki yasağı geliyor diyor iktidar atam. senin kurduğun tesiste, atatürk orman çiftliği'nde içki yasaklandı atam. senin içtiğin yerlerde. yakındır, ülkenin hiçbir yerinde içirmemeye çalışacakları zaman. "geldikleri gibi giderler" demiştin atam, sadece ingiliz kuvvetleri için miydi? senin sözünden başka bakacağımız yer kalmadı! kendimizde medet umamıyoruz artık. bu ülke senin gibi, bize insanlığı öğretecek insanlar arıyor atam. sen nasıl mı çıktın? boşver atam, sen ulusun, biz beceremiyoruz öyle şeyleri.

geçen gün mecliste konuşuldun atam, "din çimentodur" demişsin. sen dedin diye herkes sustu. bu kadar düz mantık bir gençlik miydi senin tasavvur ettiğin atam? adam o kadar iyi biliyor ki milleti, senin bir lafınla kediye döneceğimizi, onu da rant sağlamak için kullanıyor. sen dedin "hayatta en hakiki mürşid, ilimdir, fendir" diye. biz inanmadık atam, astık her tarafa ama inanamadık. biz tepeden gelmesine alışığız her şeyin, ne ilimi, ne feni?

masonlar öldürmüş seni atam, bir kere onlar canına kıymış senin. maillerde geziyor, seni sonradan milyonlarca kez yeniden öldüren gericilere aldırmadan.

milyarlarca dolar akıyor ülkemize atam, halkımız bu parayı ömründe göremese de, bebek ölüm oranı 0.044 olsa da. okuma yazma oranı çağ dışı bir şekilde %88 olsa da.

bir rektör var atam, yargıyla alakasız yargılanıyor, tam bir komedi. ne demeli buna? orhan pamuk var, ülkeye karşı suç işlemiş, fikrini belirtmiş, biz avrupalı parlementerlerin önünde tekmeledik adamı, iyi ettik değil mi? yok atam, sömürge olmadık, ama bizi yabancılar izliyor kendi davamızı hallederken. atam, milletvekili çıkıyor, üniversite avlusuna cami yapılacağı vakit yakındır diyor, ne iyi ediyor değil mi? imana geliyoruz imana!

atam, recep bey (tanımazsın ama adam gibi adam valla) şunları diyor:

elhamdulillah şeriatçıyız.(21.11.1994 milliyet)
yılbaşına karşıyım. (19.12.1994 sabah)
ben tekkeye degil dergaha gittim.(22.1.1997 gözcü)
ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok. (12.5.1994 hürriyet)
10 kasım'da yaygara kopartıldı. (14.11.1994 hürriyet)
içki yasaklansın. (1.5.1996)
istanbul'u medine yapacagiz. (akis)
bütün okullar imam hatip yapılacak. (17.9.1994 cumhuriyet)
ben istanbul'un imamıyım. (8.1.1995 hürriyet)
mayo reklamı şehvet sömürüsüdür. (6.3.1996 hürriyet)
milli piyango zulümdür. (29.9.1994 hurriyet)
taksim'deki caminin temelini inşallah atacağız. (1.7.1994)
cumhurbaskanı'nın imam hatipli olacağı günler yakındır. (5.2.1996 akit)
sarık operasyonu çok komik. (15.5.1995 sabah)
yeşil (kaldırım rengi) medeniyettir. (25.6.1994)
ben meclis'in dua ile açılmasından yanayım. (8.1.1996 milliyet)
imamlar da nikah kıysın. (9.5.1995 milliyet)

sonra da senin sözlerini ağzına salata yaparak değiştim diyor. şu an ne mi yapıyor, kendin bak atam, ben söyleyemeyeceğim.

seçim sistemin yanlış atam, halkın 65%'inin karşı olduğu bir sistemle karşı karşıyayız. niye düşünemedin bunu?

sana kızıyorum atam, bize bu kadar iyi günleri gösterdiğin için, haketmediğimiz kadar güzel yıllar için. devlet, devlet-i aliye-i osmaniye'den beter durumdadır. yabancı ve yeşil sermaye olmasa vay halimize.

tekrar söylemek gerekir atam, ibret olsun diye. kendi adıma bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifem, türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. ve biliyorum ki, muhtaç olduğum kudret, damarlarımdaki asil kanda mevcuttur!
halinden biraz utanan gençliğin vermemesi gereken cevaptır
bu gençlik dört sene evvel neden cevap verme girişiminde bulunmadı acaba atamıza deiye merak ettiren cevap..
atam keşke seni klonlasaymışız.bize emanet ettiğin ülkeyi yönetmemize fırsat kalması için ecevit gibi ölmeden tahttan inmeleri gerekmekte.
herkes bir a.b dir tutturmuş gidiyor.tayyip desen ülkeyi iran gibi yapma uğraşında.kılık kıyafet yasasının da içine ettiler anlayacağın.daha fazla yazıp içini karartmak istemem ata'm.ama gidişin pek hayırlara vesile olmadı.
atam biz tam evrimimizi tamamlayamadık. butun gun vatan için saglam seyler yapmak yerine aylak aylak gezmekteyiz. cogumuz okuduktan sonra ne olcagımızı bilmedigimiz için okumaktan vazgeciyoruz. iş bulamayınca vatana ve millete hayırlı kap kaçcı, gaspçı, hırsız falan olduk. çok sukur elimize 3-5 kurus para geciyo bu sayede. ama bize yarın savasın deseler cogumuzun içinde savaşma cesareti yok oldu. hatta o haldeyiz ki hepimiz askerden bir torpil bulupta nasıl kacarız diye dusunmekteyiz. şehitlerimizle ovunmeyi cok iyi biliriz ama onların kim oldukları ne yaptıklarıyla ilgili bi halttan anlamayız.olsun atam içimizde sonmemiş olan hala bir memleket sevgisi var. umarım o sevgi alevlenmeye baslar....
senin belki düzelir diyerek temizlemediklerini, senin döneminde karşına geçip söyleme cesaretini bulamayacakları şeyleri şimdi alenen gözümüzün içine baka baka söyleyenleri temizleyeceğimize and içiyoruz.
o kadar yapmacığız ki,sadece yazabiliyoruz...icraata gelince bir şey yok atam...affet...
atam, kusura bakma aramızdan bir mustafa kemal daha çıkaramadık. ağlamaya hakkımız yok...
atam

bıraktığın değerleri sonuna kadar koruduğuma ve koruyacağıma emin olabilirsin. bu memleketi kazanırken dökülen kanları bildiğim için bu kadar ucuza sattırmayacağım.

sen at gözlüğü bilir misin atam? ama nereden bileceksin ki, senin zamanında ki şimdiki nesle göre iletişimi olmayan, fakir, teknolojisi olmayan halkta at gözlüğü yoktu ki, bir de şimdikileri görmelisin.. şimdi ki nesle rahat batıyor atam.

sana kızıyorum çünkü yaptığın kanunlarla, koyduğun yasalarla kendini bile eleştirme hakkını vermişsin bazı yobazlara. işte bu yüzden sana kızıyorum.

bende kendi adıma tekrar söylemek istiyorum atam, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifem, türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. ve biliyorum ki, muhtaç olduğum kudret, damarlarımdaki asil kanda mevcuttur!
gerçeği 170 kelimelik hitabeye karşılık verilmiş olan 170 kelimelik cavapla dursun yaşaya aittir.
ey ölümsüz atam!

birinci görevim, türk bağımsızlığını, türk cumhuriyetini dünya durdukça korumak ve savunmaktir. varlığımın ve geleceğimin biricik temeli budur. bu temel, benim en değerli hazinemdir. íleride beni, bu hazineden yoksun bırakmaya çalışacaklar, içerde ve dışarda kötülüğümü isteyenler olacaktır. bir gün, bağımsızlığımı ve cumhuriyetimi korumak zorunda kalırsam, vazifeye atılmak için içinde bulunacağım durumun imkân ve şartlarını düşünmeyeceğim. bu imkân ve şartlar hiç elverişli olmayan bir durumda karşıma çıkabilir. bağımsızlığıma ve cumhuriyetime kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir zaferin temsilcisi olabilirler.

zorla ve aldatma ile sevgili vatanın, bütün kaleleri alınmış, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağılmıs ve memleketin her köşesi doğrudan doğruya düşman yönetimine girmiş olabilir. bütün bu şartlardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere memleketin içinde, isbaşında olanlar, aymazlık içinde, doğru yoldan sapmış ve hatta hayinlik içinde bulunabilirler. hatta işbasında bulunanlar kişisel çıkarlarını durumu ele geçirmiş olan düşmanların siyasal istekleriyle birleştirebilirler. millet yoksuluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.

íşte bütün bu hallerde ve bu şartlar altında bile vazifem, türk bağımsızlığını ve cumhuriyetini kurtarmaktır. muhtaç olduğum güç damarlarımdaki soylu kanda vardır. * *
lafa gelince herkes ataturk cu ve ayrica;
(bkz: hassas konular uzerinden prim yapmak)
(bkz: boyle gencleri meydanlarda gormek isteriz)
Bağımsızlığımızın cumhuriyetimizin devrimlerimizin mimarı ve en ağır işçisi olarak ülkenin yarınını emanet ettiğiniz biz türk gençleri,her şartta aramızdaki ağrı yapan çürük dişlere midemizi saran sancılşara rağmen en kararlı biçimde yolumuzda devam ediyoruz.

Yol kavramından aramızdaki bazı gençlerin anladıkları geçici hevesler ve 21. yüzyılda bile devam eden cehalet sonucu şeyh şıh peşinde koşmak terör örgütlerine katılmak olsa da emin olun ki türk genci sonuna kadar milli değerlerine sahip ve yeniliklerinizin takipçisidir.

Sizin bundan yaklaşık 70 yıl önce nutuk'ta belirttiğiniz gibi içerde ve dışarda düşmanlar tarafından sarılmış olmanın acısını her an kalbimizde duyuyoruz. Gerçekleştirdiğiniz her türlü devrimi gavurluk olarak gören sonsuz cehalet ve karanlığı aydınlatmak adına kahvehane köşelerinde değil teknolojinin ulaşabildiği her türlü bilgi kaynağından yararlanmak amacındayız. Üniversitelerimizdeki öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin çalışmaları dünya çapında ses duyuruyor. Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında şimdilik hedefin çok uzağında olsa da üniversitelerimiz bulunuyor. Geleceğin aydınlığına giden yolda meşaleler teker teker yanmakta. Teker teker türeyen şuizm buizm hareketleri arasında atatürkçülük bir yıldız gibi parlamaya devam etmekte. Dini bir sömürü aracı olarak kullanmaya devam edenler hala var ve bakteri gibi hızla çoğalmakta sakınca görmüyorlar;ancak bilinmektedir ki sağlam temellere oturtulmuş türkiye cumhuriyeti anayasası ve hukuk sistemi ile türk gencinin eğitimine başladığı anda aldığı yenilikçi anlayış bazılarında çürüse de bu dini sömürü egemenliğine engel olacaktır.

Önümüzdeki yüzyılın değil önümüzdeki binyılın devletini kurduğunuz için size teşekkürlerimizi ancak eylemlerimizle belirtebileceğimizin bilincindeyiz. Sizin bu dünyadan gelip geçen bir insan değil yaşayan bir devrimin en büyük simgesisiniz. Birilerinin yaptığı gibi hiçbir şey yapmadan sadece arkanıza bir takım rant peşindeki insanları değil ortak ülküyü paylaşan bir milleti alarak yaptığınız bu büyük mücadeleden dolayı izinizdeyiz.

Sömürgeciliğe karşı yaptığınız kutsal mücadeleyle bir kıtanın kurtuluşuna vesile olmanız,tarihin en köklü uluslarından türk ulusu'na hizmetleriniz,islam dininin son kalesi olarak görülen ve sömrülmesi haliyle dinin yok olma tehlikesiyle karşılaştığı toprakları size yöneltilen tüm suçlamalara karşın korumanız ve dünya tarihindeki en büyük siyasetçi olmanız nedeniyle duyduğumuz haklı gururu başımızı hiç eğmeden sürdüreceğiz.
"Ey Büyük Ata,

Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk istiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. istikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk istiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. istiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Atası !

istiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız."

türk gençliği
GENÇLiĞiN ATATÜRK'E CEVABI

Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk istiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. istikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk istiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. istiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
istiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
(bkz: çok yalnızım be atam)
verdiğimiz sözleri tutmadığımızı bana hatırlatan yazı. başımızdakiler bu yazıyı hiç bir zaman okumadıkları için söz de vermediler tabi.**
şu durumda; "affet bizi atam..."
atam; ismini sömüren atgözlüklü post-modern gericiler lütfedip, kıçlarını kaldırıp vasiyet ettiğin gibi 'gerçekten çalışmak, bilim üretmek' yerine dandik, faşist afrika ülkelerine ve faşist almanya devrine has traji-komik ritüel edimlerin * 'yerli' versiyonları ile ilüzyonlar yaratmayı, seni sevmek ve yüceltmek olarak yediriyorlar millete sittin senedir. üzülme, biz yemiyoruz artık... o, senin büyük ismini utanmadan maske 'edinen'; 'her bi' skimi ben bilirimci', elitist, 'kerameti? kendinden menkul' olarak kendilerini milletin üstünde doğal ve mutlak hakim olarak görüp bunu her an millete dayatan; hükümetleri çalıştırmayan; usta çırak ilişkisi ile 60 senedir siyaset ötesi-üstü ve demokrasi zıttı bir güç, aslında arkaik feodal bir yapılanma, bir nevi üst-devlet(imsi) olarak 'erki' elinde tutan neo-faşist, bu milletin içinden çıktığı halde bu milletin değerli ile zerre miktarı 'bağı' ve 'muhabbeti' olmayan pozitivist oligarşik yapının ana kalesinin ve müteakiben maskelerinin ve düşmesine az kaldı... rahat uyu atam...
ey büyük atatürk,

seni tanıyor, ülkemi tanıyor, insanlarımı tanıyor ve bu ülke için birşeyler yapmak için gereken gücü senin hedeflerin ve tecrübelerine bakarak ve üzerine birşeyler koyarak ilerletmek istiyorum. şunu biliyorum ki, benim gibi düşünen çok kardeşim var. hangi anadan doğmuş olursa olsun, ya da kafasında hangi fikirler olursa olsun, benim gibi vatana sahip çıkmak, millete kol kanat germek için çabalayan gençler var, çok var. seni, yaptıklarını ve gayeni türk gençliği olarak unutmadık, unutmayız da.

şimdi onlara gösterdiğimiz bütün müsamahaları geri çekiyoruz. kimisi bu rezil iktidarı indirirken senin ilkelerini, yaptıklarını, yapmak istediklerini çarpıtarak kendi kinini ve nefretini taşımaya çalışıyor, kimisi ise bu kine karşı çıkarken ne yaptığını bilmeden devletin, milletin bekasını, ülkenin ilerici, idealist hareketini engelliyor.

devleti saran zehirli sarmaşıklara rağmen, gözleri kör eden o dişlerinden daha sarı ışığa rağmen, tüm okumuş cahillere rağmen, tüm hainlere rağmen burada senin önderliğinde her zaman birlik olan bir gençlik var. defalarca susturulduk, kimimiz aydınlığımızı açığa çıkaramadan toprağa düştük. hep dedirtmek istediklerini dedik, "sen yobazsın", "sen bölücüsün", "sen ırkçısın" diyerek birbirimize düştük, hala da sürmekte bu anlamsız kavga, kimimiz inanmıyoruz "bu ülkeyi seviyorum" diyenlere, "sen sevmiyorsun, ben seviyorum" diyoruz. "milliyet" diyince, "türk milleti zekidir" diyince, "ne mutlu türk'üm diyene" diyince artık bazılarına batmakta ve onları tanımadan onlara katil, cani, karanlık demekteyiz. işte bunun yüzünden kaç kere kamplara ayrıldık, bölünmeye izin vermedik, izin vermediğimiz için de kaç kez zorba damgası yedik ama yine de birlikteyiz.

umutsuzluk sonumuzdur, onun için aklımıza, umudumuza ve birliğimize sarılıyoruz. damarlarımızdaki kudreti sana ve milletimize layık olmak için son damlasına kadar harcayacağız. hala uyuyanlar var ve sadece bayramdan bayrama, mitingten mitinge seni hatırlayanlar. ama sen rahat uyu.

burada hala arslan gibi evlatların var.
an itibarıyla cevap vermeye yüzümüz kalmadığından, joker hakkımızı bile kullanamayacağımız, ancak cevap vermeme hakkını kullanarak kaçabileceğimiz gerçeğidir.
şu anki duruma bakarsak;
-yanlış cevap, otur sıfır!
cevap vermeye yüzümüz olmadığı için başımızı öne eğdiğimiz ve sadece üzgünüz diyebildiğimiz durum.
milli mücadele ruhumuz yok, artık %50'miz aptal olduğunu tescilledi, aydınlarımızı çoktan ya öldürdük ya yaktık. Bizim sana cevap vermeye yüzümüz, biz kırklarımıza geldiğimizde olacaktır belki...