bugün

doğru sayılabilen tespitlerdir. ama ister istemez efendiliğin metal dinlemekle rock dinlemekle pek ilgisi yok dedirtmektedir. yine de özellikle aşk bitmiştir tespiti pek güzeldir.

(bkz: zamane gençliği)
gençlik üzerinden yola çıkılarak popüler kültür eleştirisi yapılabilir. ancak efendi insan kavramı nedir, neye göre ve kim tarafından belirlenir önce emin olunması gerekir.
zira üç beş zorlama tespitle gençlik sorunları ortaya konulamaz.
"kendi halindelik" bir sindiriliş biçimidir "efendi" lik olarak algılanamaz.
son olarak edinilen alt kültürlere göre yaşayan genç efendi değildir zibididir! şeklinde yorumlar alenen saçmadır.
sonuç oalrak başka bir yoldan denemek lazımdır, örnek :
(bkz: pop kültür)
ailelerin ve öğretmenlerin insan yetiştirmedeki yetersizliği, çocukların doğruyu ve yanlışı ayırt etmeyi öğrenmeden önce koyu tarafların olduğu internet, televizyon, gazete gibi kitle iletişim araçlarıyla tanışıp kendi fikirlerini oluşturamaması gibi nedenlerle ortaya çıkmış durum.
sadece barlardaki, gece kulüplerindeki, eğlence mekanlarındaki, partilerdeki, vb. gençleri görerek yapılmış bir tespit. anadolu'da, karadeniz'de, doğu'da ve memleketin her köşesinde efendi gençler de var.
(bkz: efendi gençlik rahatsız) *
acı ama toplumsal bir gerçektir.
toplumsal çöküşümüzü göstergesidir.
yıllardır neden hep gelişmiş değilde gelişmekte olan bir ülke olarak kaldığımızın bir göstergesi. genç öyle bir hale bürünmüş ki efendi olduğunda arkadaşları tarafından dışlanacağını sanıyor, olduğunda dışlanıyorda. dalga geçiliyor bu insanla, efendilik saflıkla, aptallıkla bir tutuluyor. sonuçta ise bu insan ya diğerleri gibi iğrenç, cıvık bir hal alıyor sırf ortamımda yabancı kalmiyim diye, yada arkadaş ortamlarına giremediğinden ve kendi gibi insanları bulamadığından toplumdan soyutlanıp gidiyor.
reklamlara bakmak lazım bunu görmek için,

1 - boğaziçi üniversitesinin bahçesinde, ağaçta var yastıkta o zaman hoba uzun eşşek oynayalım diyen gençlerden olmak lazım çünkü aynı ağacın altına oturup newton yerçekimini bulmamış efendi efendi çalışırken

2 - bilgisayarın cd sürücüsüne rocco şeker bağlayıp ağzıyla yakalamaya çalışan gençlerden olmak lazım zira o bilgisayar oyun, porno ve msn dışında bir işe yaramalı çünkü çift çekirdekli işlemciler sayısal analiz sürelerini azaltmak için bulunmadı ki

3 - telefonda konuşmak çok ucuz gençler için o yüzden telefonu açıp hadi bir sen soğuk espri yap bir de ben demeli üniversitedeysen çünkü o bir haberleşme cihazı değil, çünkü boş beyinler geyikten çatlamalı ki adam akıllı bir muhabbet edemesinler

herkez bir çılgın herkez bir farklı olmalı, eğer hala efendi bir genç varsa o da reklamlara bakıp ne biçim gencim ben demeli prototipe uymuyorum hemen değişmeli..
Birçok nedenleri olan sorunsaldır.

Avrupa'ya benzemek uğruna kendini benliğini dahi satmaktan çekinmeyecek bir zihniyetin ortaya bıraktığı atıklardır bunlar. Kimileri üzerine basıp nasibini almıştır, kimileri üzerinden atlamıştır, kimileri ise içine tamamen batmıştır.

Türk insanının * bakış açısını genişletmenin dejenere olmaktan geçtiğini sanır. Onlar yapıyorsa ve saygı duyuluyorsa biz de yapmalıyız der. Kolları sıvar ve işe girişir. Oysa bilmez ki atıklara batacak olan o sığ insanlara doğru yol almaktadır.

Kültürüne sahip çıkmaz. Örf ve adetlerini küçümser. Hep diğerleri gibi olmaya çalışır. Oysa asıl insani duyguları taşıyan, asıl yürekli olan kendidir... Neden değişmek ister? Özentilik gözünü öyle boyamıştır ki atalarının yıllarca süregelen adetlerini tu kaka diyerek bir kenara iter. Yerine geçmişi bile olmayanların yeni moda adetlerini benimser.

Hiç bir zaman gerçekten özenmesi gereken bilgi, teknoloji ve gelişmişlik gibi konulara bakmaz. Çünkü kendince yeterlidir. Hergün aldığı gazetede okuduğu spor ve magazin sayfasının onu yeterince geliştirdiğine inanır. Entel takılır, -miş gibi yapar. Oysa ki en son okuduğu kitap ilkokul çağlarından kalma cin ali serisidir...

Sonuç olarak bunun en önemli nedeni türk insanının kendini benimseyememesi, özümseyememesi ve maalesef ki kendini küçük görerek başkası gibi olmaya çalışmasıdır.

Çok mu ağır oldu? Hayır olmadı. Bunlar konuşulmadıkça daha çok dejenere olmaya yüz tutmuş insanlarla yaşanacağına, tokat gibi yüzlerine vurmak tercihimdir.
(bkz: kime göre neye göre)*
herhangi bir halk otobüsünde ya da metroda rahatlıkla anlayabileceğiniz durumdur, genellikle de lise çağındaki gençlerdir...

yüksek sesle konuşanları mı dersiniz, dakikada üç beş kahkaha atanları mı dersiniz, ineceğiniz yere kadar kafanızı s.kenleri mi dersiniz, ne arasanız var bebelerde, hey maşallah !

(bkz: hele bi soluklan yeğenim)
türk gençleri yapısındaki bu değişimin yarısı yanlış batılılaşma yüzündendir. ortaokul yaşına kadar evden tek başına çıkartılmayan bir kız çocuğu,lise döneminde sırf avrupai olacağız diyerek sabahın 2sine 3üne kadar sokakta kalırsa, ebeveynleriyle amerikan gençlik dizilerinde olduğu gibi diyaloglara girerse, erkek arkadaşıyla sokağın tam ortasında çekinmeden yiyişir, öpüşürse ve bazı bünyeler buna ''aaa hepimiz batılılaşıyoruz işte fena mı? '' * diye yorumlarsa hem efendi insan az olur hemde günümüzde ki ahlaksızlığın on katıyla karşılaşmaya bir adım daha yaklaşırız.
her genci denemeden varılmaması gereken yargı.

(bkz: beni seç beni seç)
günden güne özünden ayrılan gençler arasından kendini sıyırmasını bilmiş geçmişini bilen ona sahip çıkan saygı duyan gençtir.
Sorsanız gençlere türkü dinliyor musun diye, çoğu cevap bile veremez sırıta sırıta güler anca.
unutulmamalıdır ki türkü türk'ü anlatır.
eskiden zarif hanımlar kibar beyler varmış şimdilerde ne olduğu bile belli değil.
akıllarını çalıştırmaslar diye her turlu olanagın verildigi bir toplumda şaşırılmaması gereken durumdur.