bugün

Çünkü, dedi Züleyha, güzelliğin bir derin kuyu senin. Bir düşenin kurtuluşu kolay olmaz. Ne mutlu kalbine sen düşene, ve ne mutlu senin kalbine düşene. 

Tufandan kurtulmak için kendi derinliğine akan bir ırmak gibi; akmasam sana ölürdüm Yusuf, aktım, yine öldüm. Kendi ölümümün şeklini seçmem özgürlüğümse susarak ölmeyi değil, söyleyerek ölmeyi seçtim. Tortulanarak ve bulanarak değil, taşarak ve coşarak ölmeyi istedim. Hükmümün Yusuf olduğu yerde ölümlü olduğumu bildim.

Ve yine dirilecek olmamın emniyetiyle ölümlü oluşumu çok sevdim. Yusuf, dedi Züleyha, bütün bir hayat, kınanma, horlanma, yitirme, her şey kalbimin üzerinden geçecek ve ben kalbimin altında kalacağım. Bana dair ve bana rağmen var olan bir dünyada büyüklüğü, yitirdiklerinin çokluğuyla ölçülen bir Züleyha kalbi olacağım. Senin zindan karanlığın benim özgür aydınlığıma denk düşecek, o kadar ki karanlık olacağım Sancıyla elimi attığım fundalıklar mavi çiçeklere dönüşmedi henüz, ama aslolan kalp olacak ve hayatı sonradan bulacağım.

Yusuf, dedi Züleyha, aşk zorlu bir sınav,ben bu sınavı en baştan ve gönüllü mü kaybettim? Hayır işte! Yitirmiş görünsem de kazancımsın sen benim.
I do not love my father; I wonder sometimes if I do not hate him. There's my shame; perhaps my sin; at least, and in the sight of God, not my fault. How was I to love him? He has never spoken to me, never smiled upon me; I do not think he ever touched me.
Robert Louis Stevenson - Weir of Hermiston Page 19
Babamı sevmiyorum, bazen ondan nefret etmiyor muyum merak ediyorum. Belki utancım günahımdır. En azından tanrının gözünde benim hatam değil. Onu nasıl sevebilirim? Benimle hiç konuşmadı, bana hiç gülümsemedi. Bana dokunduğunu da sanmıyorum.
Güneşin vucuduna delil, yine güneştir. Sana delil lazım ise güneşten yüz çevirme. Gerçi gölgede güneşin varlığından bir nişan verir, fakat asıl güneş her an can nuru bahşeyler. Gölge sana gece misali gibi uyku getirir. Ama güneş doğuverince ay yarılır (nuru görünmez olur). Zaten cihanda güneş gibi misli bulunmaz bir şey yoktur. Baki olan can güneşi öyle bir güneştir ki, asla gurub etmez.

Sırların gönülde gizli kalırsa o muradın çabucak hasıl olur. zahiri güzelliğe ait bulunan aşklar aşk değildir. Onlar nihayet bir ar olur. Bu cihan dağdır, bizim yaptıklarımız ses. Seslerin aksi yine bizim semtimize gelir
Diri aşk ruhta ve gözdedir. Her anda goncadan daha taze olur durur. O dirinin aşkını seç ki bakidir ve canına can katan şaraptan sana sakilik eder.

Ten kafese benzer. Girenlerin, çıkanların, insanla dostluk edenlerin aldatmasıyla can bedende dikendir.

Nefis çok öğülmesi yüzünden Firavunlaştı. Alçak gönüllü, hor, hakir ol; ululuk taslama! Elinden geldikçe kul ol, sultan olma! Top gibi zahmet çekici ol, çevgan olma! Yoksa; senin bu letafetin, bu güzelliğin kalmayınca o, seninle düşüp kalkanlar, senden usanırlar.

mesnevi cilt1/1-9
Bir acı sonuna kadar yaşanmadıkça geçmez.

Marcel Proust
"Hareket ediyorum , düşünüyorum, birliği seviyorum. O halde varım!"

(bkz: nurettin topçu) (bkz: var olmak)

*dipnot: ulu'da birlik olmamızı seviyorum. iyi ki varsınız krallar...
"Her zaman böyle oldu, her zaman da böyle olacak. Zaman ve dünya, para ve güç, küçük ve sığ insanların elinde bulunacak her zaman. Asıl insanların elinde ise hiçbir şey. Yalnızca ölüm."

Bozkırkurdu - hermann hesse
Bazen önemli olmamalı gidecek olan yada gelmeyen.
Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden..

nazım hikmet
"katlanarak"

ben fero.
Kafka- babaya mektup.
görsel
görsel
'istediğin zaman lambayı söndür, senin karanlığını da tanır ve severim.'
görsel
Antik romadan kalma bir güneş saati üzerinde "serius est quam cogitas" yazıyor anlamı ise vakit sandığından da geç.
görsel
Hepimiz önemliyiz; belki çoktan az ama hiçten fazla.

-john green
“Senin için bin tane olsa yakalarım,” dediğimi duydum.

Sonra döndüm, koşmaya başladım.

Yalnızca bir gülümsemeydi, hepsi bu. Her şeyi düzeltmiş değildi. Hiç bir şeyi düzeltmemişti. Belli belirsiz bir tebessüm. Minicik bir şey. Ormandaki bir yaprak; ansızın havalanan bir kuşun kıpırdattığı bir yaprak.

Uçurtma avcısı.
Seninle konuşmasak, ne kadar ayrı ve uzakta olsak bile; aynı gökyüzünün altındayız.
görsel
Bilmiş.
Sen cevapları ezberliyorsun ama hayat asla aynı soruyu tekrarlamaz. (OSHO)

Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar. (OSHO)

insanlar bir şeyi anlamadıklarında yanlış anlamaya başlarlar. (OSHO)

Benim tüm çabam her insan evladının kendisine ait olan ve önüne gelene dağıtmış olduğu öz saygısını geri vermektir. (OSHO)

Sevgide minnettarlık sevecenlik ve birlik duygusu vardır. Eğer bu üç duyguyu da hissediyorsan seviyorsun demektir. (OSHO)

Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir. Çünkü hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil! (OSHO)

Sevgi bir tutku değildir. Sevgi bir duygu değildir. Sevgi birisinin, bir şekilde seni tamamladığının derinden anlaşılmasıdır. (OSHO)

Başarının sırrını bilmiyorum ama başarısızlığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer. (Bill Cosby)

insan, çocuklarının eve geri gelmelerine izin veren tek canlıdır. (Bill Cosby)
"düşünmek bir dünya yaratmak istemektir her şeyden önce (ya da kendi öz dünyasını sınırlandırmaktır bu da aynı kapıya çıkar).
özlemine göre bir uzlaşma alanı, ussal dayanaklarla sarılı ya da dayanılmaz koşuyu çözümlemeyi sağlayacak örneksemelerle aydınlatılmış bir evren bulmak üzere, insanı deneyiminden ayıran temel uymazlıktan yola çıkmaktır. filozof, bu kant bile olsa yaratıcıdır. kişileri simgeleri ve gizli eylemi vardır. sonuçları vardır. buna karşılık, görünüşler ne olursa olsun, romanın şiiri ve denemeyi geride bırakması sanatın daha geniş bir biçimde düşünselleştirilmesinin göstergesidir. yanlış anlaşılmasın, her şeyden önce en büyükleri söz konusu. bir türün verimliliği ve büyüklüğü çoğu zaman o tür içinde yazılmış süprüntülerle ölçülür. kötü romanların sayısı en iyilerin büyüklüğünü unutturmamalı.en iyiler evlerini kendileriyle birlikte taşır. romanın kendi mantığı kendi uslamlamaları, kendi sezgisi, kendi konutları vardır. aydınlık istemleri de vardır."

sisifos söyleni - albert camus
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Din gününü yalanlayanı gördün mü? işte o, yetimi itip kakar. Yoksulu doyurmayı teşvik etmez. Şu namaz kılanların vay haline! Onlar namazlarından gafildirler. Onlar gösteriş yaparlar. Ve onlar en küçük bir yardımı da engellerler.

görsel
Hayatı ilginç kılan, hayallerin gerçekleşme ihtimalidir.
Paulo coelho
"Kalbden hüzün gittiğinde kalb harâb olur."

Muhiyddin ibn i Arabi.
"Rütbeni alabilirler, ordudan kovabilirler ama askerliğini alamazlar. Askerlik rütbe ve elbise değil, ruhtur."
Hüseyin Nihâl Atsız, Ruh Adam.
Asıl mucize kendine inanmaktır; sonrası hep olağan şeyler.
gittin, bari dönmeyi de öğren, olmadı kursa git, hiç mi dönemiyorsun bari kendi etrafında dön.