bugün

gökhan kırdar ın enfes şarkısı. sözler yıldırım türker e aitmiş..

gece üşür meleklerine seslenir
sarmaş dolaş arka sokak çocukları
bıçaklar çekilir yüreklerimiz hep tetikte
bu sokaklar korkulara dar

şehvetle biz sığındık birbirimize
seviştik de öldük de öldürdük bile
kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmadi
sanki bize bizden başka kim olur yar

gece, melek ve bizim çocuklar
gece, melek ve bizim çocuklar
gece, melek ve bizim çocuklar
gece, melek ve bizim çocuklar

her uçurumdan sarktık
anasını sattık babasını ağlattık
düştük mü yoksa kalktık mı
karışık işler bunlar

gece, melek ve bizim çocuklar
gece, melek ve bizim çocuklar
gece, melek ve bizim çocuklar
gece, melek ve bizim çocuklar
atıf yılmaz'ın yönetmeliğini yaptığı, uzay heparı, deniz türkali, kaan girgin, derya arbaş ın rol aldığı, izlenilesi film.
alt kültür hakkında yapılmış en iyi filmlerden biridir. Derya Arbaş ve Uzay hepari'nin oyunculuklarıyla sıcak ve gerçek bir atmosferi vardır. Tek eleştirilecek noktası, Gökhan Kırdar'a ait harika bir film müziği olmasına rağmen, filmde pek kullanılmamasıdır.

Not: Sanılanın aksine, filmde eşcinsel rolünde oynayan * oyuncu küçük iskender değildir.
90'lar türk sinemasının kült filmi.
sanat yönetmenliğini mete özgencil in yaptığı bir atıf yılmaz filmi..
biz düştük "ve" kalkamadık.
şehvet "ve" sen

korkmuyorum, ağlıyorum.
sevginin, aşkın sınır tanımadıgını anlatan, etik kuralların hepsine pandik atan bir film. bunca baş kaldırıya ragmen yine de hüzünlü be, çok hüzünlü..

--spoiler--
-kız, orda da mı fulya diye geziyordun?
- olur mu, orda ben bıt çapkın erkek modunda..

-biliyor musunuz, istesem orda hiç çaktırmadan yaşar giderdim.
ben çocukken mahallede öyle tipler olurdu, her şey besbelli.. şey derlerdi; "bir kız sevmiş, vermemişler, hayata küsmüş."

--spoiler--
cücelerin fırlatılabileceğini gösteren eğitici yapım.
oyuncularının birer birer öldüğü filmdir.

(bkz: uzay hepari)
(bkz: derya arbas)
gizemini koruyan efsane film.aynı zaman da bir hayat kadınını sevipte kıskanmayı,her aşkın imkansız olduğunu,''seni seviyorum''un en alakasız anlarda bile söylenebilitesi olduğunu ve hayat kadınlarınında ölesiye sevebileceğini öğreten ve ağlatan filmdir.Uzay Heparılı,Derya Arbaşlı müthiş bir kadroyla.
"gece, melek ve bizim çocuklar" filminde biri genç ve güzel, diğeri yaşl, deneyimli iki hayat kadınıyla bir travestinin sevgi ve dayanışma öyküsü anlatılıyor. Beyoğlu'nun gizemli gece yaşamından da bir kesit sunduğu bu yapıtında Atıf Yılmaz, eşcinseller, fahişeler, travestiler dünyasına sevecenlik ve duyarlılıkla yaklaşarak yaşantılarını cinselliğe adamış marjinallerden ilginç görüntüler yansıtıyor. Travestilerin horlanıp tartaklanışı, polisçe dövülmeleri oldukça çarpıcı. Aykırı karakterlerin bir bütün içinde toplandığı, sağlam öyküsü ve görntüleriyle öne çıkan, yumuşak, akıcı, kıvrak bir sinema diline sahip, gerilim dozu yerinde, bayağılığa kaçmayan düz bir çizgide gelişen, çoğunluğun iğrenç bulduğu azınlık bir çevreyi ve kişilerini sevdirmeyi başaran, Beyoğlu üzerine yapılmış ilginç bir çalışma. Film, 13. Uluslararası istanbul Film Festivali ile 31. Antalya Film Festivali'ne katıldı.

Kaldırımlarda fahişelik yapan genç ve güzel Serap (Derya Arbaş), Beyoğlu'nda travestilere, transseksüellere girişilen polis baskınından yakasını kurtaran evsiz barksız taşralı eşcinsel Arif ya da Fulya'ya (Deniz Atamtürk) acıyarak evine alır. Arif'le, genç fahişe arasında sağlam bir dostluk kurulur.

Bu iki aykırı insan, birbirlerine destek olarak yaşamlarını sürdürürken Arif bir gün eve beklenmedik bir konuk getirir. Bu kişi, eski dostu pavyon sahibi Osman'ı (Cengiz Sezisi) bıçaklamaktan yattığı cezaevinden yeni çıkan yaşlı, alkolik fahişe Melek'ten (Deniz Türkali) başkası değildir. Serap ise bir gece kulübünde karşılaştığı Hakan (Uzay Heparı) adlı gence aşık olur. Ancak bir gün Hakan'ı zengin entel sevgilisi ile (Mehmet Teoman) yakalayınca, bu geleceği olmayan aşk ta biter.

Henüz gencecik yaşta bir motorsiklet kazasında, demet Akbağ'ın arabasına arkadan çarparak yaşamını yitiren uzay Heparı'nın ilk ve son filmiydi "Gece, Melek ve Bizim Çocuklar". Bu filmdeki performansı ile Atilla Dorsay başta olmak üzere pek çok film eleştirmeni tarafından Türk sinemasının jön ihtiyacını karşılayacak isim olarak lanse edilmişti. Bu filmde yer alıp ta şu an hayatta olmayan iki isim daha var. ilki, Uzay Heparıkadar olmasa da genç bir yaşta yitirdiğimiz Derya Arbaş. O da Türkiye'de hak ettiği alamamış güzel bir oyuncuydu. Şansını denemek için gittiği ABD'den ne yazık ki ölüm haberi geldi. Filmin 3. kaybı ise eksikliği ancak ölümünden sonra ortaya çıkan Atıf Yılmaz. Kadın filmlerinin unutulmaz yönetmeni.

Yönetmen : Atıf Yılmaz
Senaryo : Yıldırım Türker
Görüntü : izzet Akay
Oyuncular : Derya Arbaş, Uzay Heparı, Deniz Türkali, Deniz Atamtürk, kaan Girgin, bennu Yıldırımlar, Mehmet Teoman, Cengiz Sezici, Ceylan Fırat, Nurettin Şen

1994 - Yeşilçam Filmcilik
türk sinemasının kült yapımlarından biri. hep varolan ama ya görmezden geldiğimiz ya da görmek istemediğimiz gerçekleri tokat gibi vuruyor yüzümüze. bir sahnede çok eğlenceliyken, sonraki sahnede hüzne boğabiliyor. oyuncularının ardarda ölmesi de düşündürüyor. filmden hemen sonra uzay'ı, bir kaç yıl sonra derya arbaş'ı, bizim çocukların babası sayılacak olan yönetmen atıf yılmaz'ı, filmde uzay'ın barmen arkadaşını canlandırıan ceylan çaplı'yı kaybetmemiz, bu filmi daha da değerli yapıyor her defasında.
insanın para uğruna neleri kaybettiğini anlatan hüzün dolu film. güzeldir!
türk sineması için cesur sayılabilecek, izlenilmesi gereken bir film.
aynı adlı filmin şarkısı. sözler yıldırım türker'e, yorumsa gökhan kırdar'a aittir.

"kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmadı"

sahi, insanın kaybedecek hiçbir şeyinin olmadığı bir an gelir mi? ya da kaybedeceklerinin s.kinde bile olmadığı durumlar mıdır aslında bunlar? küfrettim diye alındın mı yoksa? yazık sana, çünkü bilmediğin bir şey var ki hayat küfürden ibaret.

tüm o kibarlık budalalıkları hep hayvani güdülere giden yolda kullanılan saçmasapan taktikler. olay da zaten orada ya, herkes aptala yatıp masumu oynuyor; oysa kimse temiz değil.
izleyenler haklı, gayet güzel film ama özdeşleşiyorsanız çok fena.*
(bkz: gece mabel ve bizim çocuklar) *:)
döneminin istanbul unu ve arka sokaklarını en net görebileceğiniz filmdir.
haklarında fazla şey bilinmeyen insanları detaylı yorumlarla tanıtan kaliteli film.
1993 yapımı beyoğlu' nun arka sokaklarında geçen altkültür filmi. atıf yılmaz' ın yönettiği filmde uzay heparı ve derya arbaş başrollerde olup söz konusu üç insanı da malesef yitirmişizdir. bir iki sahnede candan erçetin, kaan girgin ve bennu yıldırımlar da görülür. bolca kurgu hatası ve kamera aksaklıkları olan film yine de sizi sarmalayıp içine çeker. dönemi için oldukça cesur olan film daha sonra bu türe yakın olan ağır roman, laleli' de bir azize, gemide vb. gibi şehrin kalbindeki ghettolarda geçen altkültür hikayesi yapımların yolunu açar. bulması ve izlemesi oldukça zor olan film sadece vcd olarak piyasaya sürülmüştür. soundtrack' i de başarılı olup gökhan kırdar imzalıdır.

şehrin öteki yüzündeki suburban yaşamı 'bizim çocukların' dilinden, kirletilmiş ama bir açıdan hala saf olanların yönünden anlatır. toplumun yumuşak karnını kaşır bir yandan ve hatırlanmak istenmeyen, halının altına süpürülen sapkın(!) yaşamı irdeler. herşey bir yana ismi gibi bu dünyadan olmadığını düşündüğüm uzay heparı' yı kanlı canlı görebilmek için güzel fırsattır...
uzay hepari ve keza derya arbas keske daha cok yasasaydilar deme istegi uyandiran sinemamizin kult sayilabilecek filmlerinden biridir.
(bkz: deniz atamturk)
ulan arkadaş ne filmdi öyle. ben nasıl izlemedim şimdiye kadar bunu. kesinlikle izlenmesi gereken en iyi 25 türk filminden biridir. serap karakterini nedense deniz türkali zannetmiştim tabi bilmiyordum ki kim olduğunu. derya arbaş çok içten bir rol çıkarmış. insanın onun gibi sevgilisi olması lazımmış. çok naif gerçekten allah rahmet eylesin. ayrıca uzay heparıyı da o kadar duymuştum ama araştırmamıştım. daha uyuz biri diye hayal etmiştim meğerse baya cool biri gördüm karşımda. istanbul un karanlık arka sokaklarının resmidir,belgeselidir. müzikler ve kullanımı çok başarılıdır.asla vazgeçemem,kıl oldum abi,bastın faka,ace of base-all that she wants on numara şarkılar,film on numara.film buna denir arkadaşş.
beyoğlu'nun arka sokaklarında geçen transeksüel hayat kadınlarının yaşamlarındaki zorlukların yalnızca bir kısmına ışık tutmuş atıf yılmaz filmidir. bu filmin benim gözümdeki bir önemli özelliği daha 93 yılında kültür ve turizm bakanlığı desteğiyle çekilmesi. o dönemde böyle bir film çekilmesine izin verildiği gibi bakanlık tarafından da destekleniyor. ama bunlar boş şeyler çünküü
"gelişeeğn türkiyeğ yolundaağ her şey mübahhtıığr!"
derya arbaş'ın ve deniz atamtürk'ün döktürdüğü filmdi.