gazi köşkü

diyarbakır içerisinde görülesi mekanlardan bir tanesidir. dicle nehri manzaralı yeşillik içerisinde bir mekandır. özellikle hafta sonları ailelerin piknik yapma amaçlı olarak geldikleri yerlerdendir. piknik ve mangal için bir alan ayrıldığı gibi aynı zamanda semaverden çayınızı yudumlayabileceğiniz gerekirse yemek de yiyebileceğiniz bir çay bahçesi de mevcuttur. tarihi bir eser niteliği de taşır.

16.yy'da selcuklar tarafından inşa edilmiş ve atatürk'ün diyarbakır'a 16.kolordu komutanı olarak atandığı vakit 11 ay boyunca burayı çok sevdiğinden ötürü burada ikamet etmiş, ve atatürk'ün ölümün'den bir yıl önce yani 1937 yılın'da kendisine hediye edilmiş ve ismini yine atatürk'ün 'gazi' sıfatından almış görülmeye, takdire şayan başyapıtlar'dan biri.

diyarbakırın ailece gidilebilinecek en güzel yeridir, gerek kır kahvesi gerek restoranı ile eşsiz bir diyarbakır tarihini yansıtmaktadır, ancak şu sıralar tahliyesi söz konusudur, bilenler bilir oranın bundan 10 sene önceki halini, sarhoş ve ayyaş yatağı bir yerdi, ancak işletmecisi olan aziz kadri özyıldız ve ailesi orayı cehennem iken cennete çevirdi, ve şimdi bu eşsiz yeri rant uğruna belediye geri almak için mücadele veriyor.

Diyarbakır' da bulunan, Atatürk' ün 11 ay orada kaldığı yerdir. iki katlı bir yerdir. Alt kısımda Atatürk' ün misafirlerimi karşıladığı yer bulunmaktadır.

adını gazi mustafa kemalin diyarbakır da ikamet ettiği zamanlarda şahsına ait, şuan müze olan köşkün, isminden alır. gazi(nin)köşkü. ayrıca köşkün geniş alanı içerisinde, antik tiyatro ve o dönemden kalma su pınarları vardır. köşkün bahçe kısmından, dicle nehrini, kırklar dağını, on gözlü köprü, hevsel bahçeleri ve keçi burcu manzarası seyredilir.

diyarbakırlılar için, bundan 20 sene öncesine nazaran, eski doğallığını kaybetmiş yerdir. o dönemlerde cümbüşünü mangalını kapan, köşkün piknik alanına akın eder hafta sonları, aileler huzurla eğlenir, insanlar birbirleriyle kaynaşırdı. dut ağaçlarından toplanan, dutlar ya orada yenir, veya ihtiyacı olanlar satardı. huzurla, kimseye hesap sorulmadan, piknik yapılır stres atılırdı. ta ki; siyasi nedenlerden dolayı, faili meçhul cinayetlerin çokça işlendiği yer olana dek. o dönem yaşanan olaylar yüzünden, gazi köşkü yasaklı bölge haline getirildi. diyarbakır halkı eskisi gibi gitmemekle beraber, gazi köşkü de bu boşlukta, diyarbakır surları gibi şarapçı meskeni haline getirildi. tecavüz ve öldürme söylentileri-haberleri yaygınlaştıkça halkın gözünde huzurun ve gazi köşkünün adı daha çok değersizleştirildi ve doksanların sonunda, ikibinlerin başında, valilik tarafından tekrardan restore edilerek 49 yıllığına peşkeş çekildi.

şimdiki düzeni ise, piknik alanından çok, iş merkezlerinin bulunduğu bir ortam haline getirildi. içeride, kır kahveleri, düğün salonu, restoran, çocukların harçlıklarında gözü olan hırsızların başında bulunduğu, paralı oyun merkezi ve pastane gibi birçok ücretli aktivite var. içeriye girişte, arabayla ya da yayan gelmeniz hiç fark etmiyor. "giriş ücretli" parası olmayan giremez! eskiden diyarbakır halkına mal edilmiş, tüm ülkeye miras kalmış, çoluğunu çocuğunu yanına alıp piknik yaptığı, soluk aldığı yer, önce gasp edildi! sonra da peşkeş çekildi. şimdiler de parası, arabası olanların gidip eğlendikleri zenginlerin mekanı, taşeron işgalcilerin başında bulunduğu bir işletme adıyla anılıyor. "gazi köşkü"

diyarbakırlı, elit abiler, aileler, iş adamları, misafirlerini burada ağırlar, tabiri caizse diyarbakır'ın en meşhur yeri diye yutturmaya çalışırlar. hem halkın ibahe ortaklığı olan bir yer işgal edilecek, üzerine olumlu yönden reklamı yapılarak; bizi soyup soğana çevirdiler, harika eğlendik. hadi sizde gelin. diye ballandıra ballandıra anlatan; diyarbakırlı birine yakışmayan hareketler bunlar. minimum iki kişinin, bir semaver çay ve nargile keyfi 20 tl'ye mal oluyor. ve her gün yüzlerce belki binlerce kişinin uğradığı ve birçok ücretli mekanın bulunduğu yer olarak düşünürseniz varın hesabını siz yapın. yazının başında da vurguladığım gibi duyarlı, geçmişini unutmayan diyarbakırlılar için doğallığını yitirmiş ve gerçek sahiplerine iade edilmeyene kadar da öyle anılacaktır.