bugün

kalaşnikov un adı daha güzeldir. daha şekilli afillidir. kaleşnikov un mekanizması cıkır cıkır yağdır ama tutukluk yapmaz. g3 ün tutukluk yapmadığı allah günü yoktur.
g3 makaralı ateşleme sistemine sahiptir, nitekim çok kumda, suda, çamurda vs. tutukluk yapmasının sebebi budur. makaranın hareketini bozacak her etmen silahın komple temizlenmesi demektir.
AK47 ise gazlı ateşleme sistemine sahiptir bu sebepten ötürü çevreye bağlı tutukluluk gözükmez çünkü içine su kaçsada kum kaçsada tüfeğin mekanizmasını durduracak bir boşluk bulup giremez. Bu yüzden zorlu arazi şartlarında ki orduların gözdesidir.
Hatırlanması gereken nokta ise AK47 ve keleş aynı şey derler, ki çok büyük bir yanılgıdır. AK47 rus yapımıdır bizim keleş dediğimiz silahlar çin yapımıdır. Ortak nokta görünümlerinin neredeyse aynı olmasıdır.
ordunun g3 kullanması çok tartışılan bir nokta idi zamanında bu yüzden sevgili türk mühendislerimiz hk serisi içinde bir kaç farklı model ürettiler ancak yaptıkları en büyük hata bu tüfeklerinde makaralı sisteme sahip olmasıydı bu sebepten ötürü aralarında ki fark yerli malı g3 ten öteye gitmedi.
kalaşnikov çoğu zaman çalışır. öyle çok kasmasanız , bakımını filan da ne bileyim ayda bir yapsanız hatta abartıp çamura , suya bulasanız yine de sizi hayalkırıklığına uğratmayabilir. ucuzdur , etkilidir, rahattır.

g3 ise haftada 2 kere bakım yap , üzerine kızgın yağ dök , hatta pamuklayıp kaldır. ama yinede kafasına eser tutukluk yapar. hani hayal dahi etmek istemiyorum. bir terörist pususunun ortasında es keza nişan alabilmişsin teröriste , tetiği çekiyorsun... o da ne? tutukluk. öldün sen. senin arkadaşında öldü , o da öldü. (bkz: nefes)
G3'ün sürgü kolu soldadir, kaleş'in ise sağdadir.
elmayla armudu karşılaştırmaktır. zira ağır ve daha uzun menzile sahip g3 7.62 mm zırh delici mermi kullanırken, daha rahat hareket olanağı sağlayan ak-47'nin akranı m-16'dır.
ayrıyeten g-3 yalnız türk ordusu tarafından değil, avrupada almanya, isveç, danimarka, litvanya, letonya, hırvatistan, yunanistan ve güney kıbrıs orduları tarafından da kullanılmaktadır.
fransa, ingiltere ve portekiz lisanslı üretimini yapmakta ancak kullanmamaktadır.
g3 biraz daha profesyonel işidir, fazla deneyim gerektirir-uzak mesafeden nokta atışı için idealdir. G3, mermiye kalaşnikofunkinden çok daha yüksek bir enerji verir ve daha uzak mesafede daha güçlü etkiler yapabalir, misal bir karpuza ateş edin g3 karpuzu patlatır ak47 deler geçer, bu sebeplede geri tepmesi daha serttir, seride atmaya kalkarsanız elinizden bile düşebilir. Kalaşnikof daha hafif ve kullanımı kolay olması bakımıyla yakın mesafede daha faydalıdır, seride daha toplu atışlar yapabilirsiniz fakat G3 ile seride yapacağınız atışda en fazla 2 mermi hedef tarafına, diğerleri büyük olasılıkla havaya gider , en toplu atışı m16 da sağlayabilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=2v3zCcvOb_E
kalaşnikovun namlusu kesiktir, g3 ün ise deliklidir. kalaşnikov g3 e nazaran daha mobilize birlik tüfeğidir.g3 düz, kalaşnikov ise muz şarjöre sahiptir.kalaşnikov sadece delik açar ama g3 parçalayarak çıkar yani kesinlikle tahribat gücü daha yüksektir. bir avuç insan ile örgüt kurmak isterseniz kalaşnikov idealdir ama disiplinli bir ordunuz alman yapımı g3 kaçınılmazdır. kalaşnikovun karşılaştırılması gereken bir silah varsa kesinlikle g3tür çünkü 2si de 7.62 kalibre mühimmat kullanır.g3 e ek olarak birşey takılmadığı tamamiyle yalandır çünkü bir bombaatar ile çatışma esnasında tahribat gücü en yüksek piyade tüfeği haline gelebilir.Standart AK-47deki kahverengi renk gerilla çatışmalarını ve dağınık bir güç temsil ederken g3ün yeşil rengi disiplinli bir orduyu ve düzgün bir çatışma düzenini çağrıştırır.
(bkz: g3 öldürür keleş güldürür)
g3 e susturucu takılabiliyorken ak47 sesiyle kafa sikiyo...

(bkz: counter strike)
g3 400 metre, ak47 300 metre menzillidir. bu nedenle çatışmada askerlerimizi sürekli geri çekerek uzak tutarlar.
yalnız bu taktikte unutulan *bir nokta varki, it sürüsünün elinde kanas tabir edilen dragunov keskin nişan tüfekleri de var.
g3' piyade tüfeğinin geri tepmesi çok olup yanağı kaynak yapıp atış yapınca gayet iyi hissedilir, bu nedenle silaha alışmak zaman alır.

genel kanı atış esnasında bir iki merminin hedefi bulduğu diğerlerinin boşa gittiği yönündedir, oysa acemi birliklerinde bu silahı eline alıp ilk kez ateş eden çocuklar üç beş mermiyi aynı delikten geçirebilmektedirler. zaten birçok ülkenin özel kuvvetlerinde keskin nişancı silahı olarakta kullanılmıştır. bugün miadını doldurmuş olabilir, tartışılır.

kalaşnikov ise kendini ziyadesi ile ispatlamış bir silah olmakla beraber bakımı daha zordur, ıslanınca çalışması veya mekanizmanın tıkanmıyor olması bunu değiştirmez. yaralama silahıdır, mermileri vücuda girince yön değiştirir iç kanamaya neden olur ve yaralının taşınması, bakımı gibi problemleri karşı tarafa yükler.
her iki silahıda kullanmış biri olarak söylüyorum türk askeri için kesinlikle g3... çünkü asker arazide teröriste zaten denk getiremiyor şarjörler hep karavana ve g3 kaleşten kat kat etkili...birkere denk getirse yeter... ama tabiki ordunun artık M16'ya geçmesi lazım g3'lede olacak iş değil...
G3 parçalayıcı, Kalaşnikof delicidir. Kalesnikof çok daha seridir, çok daha dayanıklıdır, çok daya hızlıdır.
kalaşnikov (ak47) daha kaba bir yapıya sahiptir. bakımı ve tamiri g3'ten kolaydır. kalaşnikov'un menzili g3'ten fazla değildir ama menzilindeki hedeflerde gerçekten delici etki yapar. kalaşnikov m16'nın delip geçemediği kalınlıkdaki bir taşı rahatlıklar delip uzaklaşır.
iki silahı da farklı zamanlarda elime almış biri olarak diyebilirim ki g3 çok hantal ve modern savaş taktiklerine cevap vermekten aciz bir silahtır. ak-47 ise ona nazaran çok daha kıvrak ve üstelik dayanaklıdır. meskun mahal muharebeleri için g3 fazla uzun ve ağır bir silahtır. şarjörü az mermi alır üstelik bi yağmur bi çamur oldu çatışmanın ortasında pert olma ihtimaliniz çok yüksektir. ha ordunun hali hazırda güzel bir silah projesi var adı mehmetçik ne oldu bilmiyorum lakin son durum.
ikisini de kullanmış biri olarak söyleyebilirim ki g3 gerçekten ağırdır, bakım olayı sıkıntılıdır, sorunlu bir silahtır ancak, g3'ün oldukça fazla aksesuarı vardır. bunlar: dürbün, termal kamera, bomba atar, roket atar, seyyar dipçik vs. bu sebeplerle g3'ü bir el bombası, bir tank savar, bir keskin nişancı tüfeği bir piyade tüfeği, bir komando tüfeği olarak kullanabilirsiniz. ama tabi ki bu kadar ekipmanı bir kişinin taşıması da oldukça zordur.

ak47 nam-ı diğer kalaşnikof ise hafif ve daha az bakım isteyen bir silah olmasına rağmen, seri atışlarda sorunludur. zaten tahrip gücü azdır ve atışta namlusunun şaha kalkması problemi vardır. g3 ise sadece geri teper. bu sebeple g3 ak47 den daha isabetli atışlar yapabilir. kalesnikof mermiyi atar evet ama bir süre sonra istediğiniz yere gitmez mermi. oysa iyi sıfırlanmış bir g3 savaş boyunca sıfırlanmaya gerek duymayabilir.

ancak her iki silah da seri atışlarda sıkıntı yaşatırlar. g3'ün takılma problemine karşılık ak47 de mermi dağılması problemi yaşanır.

bakımlı bir g3 tek tek atışlarda her zaman ak47 den daha üstündür.

etkili menzillerine gelince 300 ve ya 400 metre olması çok önemli değildir. zira 25 metre atışlarında hedefi tutturamayanlar vardır.

g3 askerin acemilikte olmazsa olmazıdır. çünkü; ağırdır, asker zora alışsın diye. tutukluk yapar, asker en kötü koşula karşı tetikte olsun diye. güçlüdür, türk ordusu güçlü görünsün diye. her askerden geleni dinleyin: g3 abi derler.

bence iki silah da ömürlerini doldurmuşlardır. zira benim askerdeki g3 üm 74 modeldi. kalaşnikof'um 80 modeldi.

devletin silah satın alması kadar saçma bir mantık yoktur. çünkü; sen savaşta üstün gelebilmek için silah satın alıyosun almanlardan veya ruslardan ama onlar sana sattıktan sonra kazandıkları parayla daha üstün bir silah yapıyorlar. bu aynı cep telefonu gibi birşey. en iyisini 3000 liraya alırsın. 3 ay sonra daha üst versiyonu çıkar. devlet'in yapması gereken iyi bir araştırma geliştirme kurup kendi silahını yapmak, hatta daha iyisi başka ülkelere satmaktır.

burada tartıştığımız nokta şudur ki; almanlar mı daha iyi silah yapıyorlar ruslar mı? ikisi de yapmışlar silahlarını satmışlar bizlere. birisi birinden daha fazla para kazanmış ama ikisi de para kazanmış, çekilmişler köşelerine bizleri izliyorlar. gülüyorlar. biz de burada almanlarla rusların yaptığı silahları tartışıyoruz. şu an dünyada ak47 de g3 de prestij sahibi. bizim kırıkkale?

ayrıca silah diyorsanız alın size silah: magpul masada. ha bu da amerikan silahı. bunu mu alalım hayır. bundan daha iyisini yapalım.

edit: almanlar mı verdi eksiyi ruslar mı söyleyin kim verdi?
g3 "skkeenkk skkeeenkk" diye ses yapar, keleş "kırrrookk kırroook" diye ses yapar.
iki silahı sesinden tanımak mümkündür.
çok önemli olmayan bir mevzu.
http://www.youtube.com/watch?v=2v3zCcvOb_E

m16 yermiş.
ikisi de arazideki çatışmalarda bir boka yaramaz. özellikle g3 çok daha hantal bir silah olduğundan çok etkisizdir. zifiri karanlıkta mermilerin nereden geldiğini göremezsiniz, karşı tarafta patlayan silahların namlu ucundan düşmanın yerini kestirebilirsiniz ve bunu tek tek atış yapabileceğiniz g3 ile yapamazsınız. çünkü her atışta silah teptiği için tekrar nişan almanız gerekir ve çatışma şartlarında kafayı çıkarmak bile mümkün değilken 20'lik bir şarjörü g3 ile tek tek nişan alarak bitiremezsiniz. bu silahlar tamamen düşmanın dikkatini dağıtmaya yarar, asıl önemli olan bixi ve mg3'lerdir. bunlar çalışmazsa işte o zaman boku yediniz.

bir askere 3 keleş mermisi isabet ederse ölür, gördüm. bir askerin çenesine 1 keleş mermisi girerse o mermi aşağı doğru süzülerek boyunda kalır, 6 yıldır da orada duruyor olabilir, belki de ölene kadar da duracaktır bunu da gördüm. g3 ile vurulup yaralanan ancak sonunda ölenler de gördüm, yırtanlar da. yani o silah öldürür bu öldürmez hikayedir asıl mesele öldürmeyen allah öldürmüyor meselesidir.

siz siz olun bixi ve mg3 kullanan askerleri iyi besleyin onları öpün sevin okşayın, hatta 60'lık havancıları bile sevin ama g3'lüler gece zifiri karanlıkta genellikle bir hiçtirler onlara söyleyin çay getirsinler.
ikiside piyade tüfeğidir. fakat ak47 çok daha dayanıklı bir silahtır. kolay kolay tutukluk yapmaz.
basit bir karşılaştırma.

g3 - öldürür.

ak-47 süründürür.
G3 ün vurduğu yer iflah olmaz bir daha. Ak47 ona nazaran daha hafiftir. Ama ak47 daha kullanışlıdır. G3 modernize edilse dünyanın en iyi piyade tüfeğidir. Zaten önceden 1. Seçilmişliği vardır.
g3 ün parça sayısı fazladır ve bu yüzden tozdan dahi etkilenir. keleş in parça sayısı az olduğu için toz, su çamur dinlemez takır takır sıkar.

g3 ün barutu keleşe göre fazladır ve dağıtıp geçer dağıtır geçer.
G3'un kici basi oynar keles kiz gibidir.