bugün

islam'a göre hiçbir kişi atalarının yaptıklarından sorumlu değildir, derim ve topu taca atarım.
edit: ne oldu yavrum? ne rahatsız etti seni? islam mı?
önerme sahibi filistin'de toprakların parayla satıldığını sanan ve sanmakta haklı olan yazardır.
israil'in parayla aldığı topraklarının oranı %4 tür.
kalan toprağı kanla savaşla zorbalıkla almıştır.
bu yaşanan vahşetten asla filistinliler sorumlu değildir.
filistin halkı yaklaşık 70 yıldır dünyanın en zor savaşlarından birini vermektedir.

orda yaşanan acının peki mümessili kimdir?
suud ailesidir.
filistin'i kurtarmak için yapılan sahte savaşın komutanı şimdi ki suudi arabistanın kralı kral abdullah tır. hani şu halkının hakkı olan 2 trilyon doları amerikan bankalarında tutan alçak. hani şu osmanlı'ya isyan edip ingiliz lerin uşağı haline gelen sülalenin temsilcisi.

öyle bir savaştır ki 6 gün sürmüştür. savaştan önce kim nereye kadar gelecek hangi sınırlar çizilecek belirlenmiştir. peki araplar bunu neden yaptı?
savaştı desinler
eğer o savaş olmasaydı araplar sindirilmiş bir savaş bile açamamış korkak zavallılar olacaktı. ancak ne oldu yürekli araplar savaşırken amerika nın desteği ile son anda israil kazandı. öyle değil mi? hepimiz öyle biliyoruz değil mi? salak aptal dediğimiz arapların bizi ve dünyayı nasıl kandırdığını görmeyerek.

olayları yorumlarken bazı etkenlere bakmak gerek.
sadece suud ailesi değil filistin çevresinde bulunan mısır lübnan suudi arabistan gibi arap ülkelerinin göstermelik işbirlikçi alçak ve meşru olmayan hükümetleridir bu savaşın sorumlusu.

peki nedir bizim payımız
emin olunuz ki eğer bizde olmassak o yatacak yeri olmayanlar filistin'i kendi çıkarları için kendi savaşlarında ölmeye zorlayacaklar.
Aşağıdaki haberler tanım yapmamı gerektirmeyen, arapların geçmişin cezasını filistin suretinde çekmesinin hakedildiğini gösteren açıklama ve düşüncedir...

--spoiler--
Filistinli bakan: Osmanlıya ihanetin bedelini ödüyoruz`

Filistinli Bakan Salim Tamari, Araplar olarak Osmanlı Devletine yaptıkları ihanetin bedelini ödediklerini söyledi. Geçen hafta düzenledikleri Filistin gezisine ilişkin bilgi veren Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, Doğuş Kilisesinin bulunduğu bölgeyi ziyaretleri sırasında Bakan Tamarinin, "Osmanlı Türkü'nün kıymetini bilemedik. Onlara ihanet ettik. ihanetin bedelini ödedik, ödemeye devam ediyoruz. Bize yardım edin ve yeni bir sayfa açalım." dediğini aktardı. TBMM'de düzenlediği basın toplantısına, "Sizlere mazlum ve mağdur Filistin halkının sevgilerini, anaların gözyaşlarını, çocukların feryatlarını getirdim." sözleriyle başlayan Tanrıverdi, 1,5 saat görüştükleri Filistin lideri Yaser Arafatın da Türkiyeden ilk kez resmi bir heyetin Filistine ayak bastığını ifade ettiğini söyledi. Tanrıverdi, Arafat'ın, "Mescid-i Aksa'nın adını siz verdiniz. Orası sizin, siz koruyun."` şeklindeki sözlerini yineledi.

Arafat: "K. Irak'ta 1.300 israil ajanı var"

Tanrıverdi, Zaman'a yaptığı özel açıklamada ise Arafat'ın dikkat çeken bir uyarıda bulunarak, "Kuzey Irakta şu anda üniforma değiştirmiş bin 300 israil askeri ve istihbarat görevlisi var. Peşmergelere yardım ediyorlar. Bunlar, bölgede hem sivil hem de Amerikan ve ingiliz üniformaları altında görev yapıyor." dediğini belirtti. Birçok yerde israil askerlerinin engeliyle karşılaştıklarını anlatan Tanrıverdi, "israil askerleri, heyet konvoyumuzu uyarılarımıza rağmen keyfi bir şekilde bekleterek, kontrol noktasından bizi yaya geçirdi. Türk parlamenter heyetine bunu yapanların Filistinlilere neler yapabileceğini siz takdir edin." dedi. Tanrıverdi, Gazze'deki Şifa Hastanesi başhekiminin, "Hastaneyi ziyaret eden ilk Müslüman heyetsiniz." şeklindeki sözlerinden etkilendiklerini kaydetti. Hüseyin Tanrıverdi, Filistinde yaşanan insanlık dramını yerinde gördükten sonra insanlıklarından utandıklarını vurguladı.

--spoiler--

http://www.tumgazeteler.com/?a=764095
topraklarını satma konusunda belki hatalı birileri vardır, ancak hatalı olan kesinlikle filistin halkının tamamı değildir. bugün türkiye'de de satılan birsürü yer var. örnek olarak, en son güneydoğudaki mayınların temizlenmesi için israilli bir şirkete elli yıllığına satılmasından bahsediliyordu. muhalefet partiler akp'yi durdurmaya çalışıyordu ama başarılı olabildiler mi bilmiyorum. görüldüğü gibi türkiye'nin başında da var aynı sorun. hangi türkiye cumhuriyeti vatandaşı ister topraklarının satılmasını? kendilerine soruluyor mu ki? ileride filistin devletinin başına gelenler bu ülkenin de başına gelse "bunlar suçlu, kendileri sattı" diye mi bakılacak? *
güncel Önemli Başlıklar