bugün

öyle bir psikolojidir ki bu bir altı sıfır maçını yıllarca anlatırlar. ne hikmetse galatasaray'ın kazandığı avrupa kupaları ve başarıları bu psikolojye göre tesadüf ve geçmiş olur.
arsenal'in "tecavüzünden" ucuz kurtulup * galatasaray derbisinde 9 gol atracağını, üstüne de şampiyonlar liginde son 2 maçında 6 puan alabileceklerini düşünürler *.
aralarında benim de olduğum bir kaç galatasaraylı yazarı gizli moderatör yapacak kadar enteresan psikolojidir. dünya kadar içseniz o kafayı yapamazsınız, o derece yani.
(bkz: kronik ezik)
tek isteği takımının golüyle sevinmektir sadece. Tıpkı diğer takım taraftarları gibi. işler yolunda gitmeyebilir bazen, sinirlenir o zaman, sonra anlayışla karşılar, hata yapmış bir sevgiliye yapılan o ince ama acı veren kabullenme gibi.
Gerçekler önemlidir onun için, takımının kasasındaki para ya da magazin değil. Her maça her şartta gider. Takımı 5 yese de ayrılmaz o staddan, 10 yese de. Çok sitem eder çok, "ulan ben olsaydım" li cümleler çok duyarsınız. Gözleri dolu dolu ayrılır bazen staddan. Bu yaşlar belki mutluluktandır, belki sinirden, belki de üzüntüden.

Bütün bunların sebebi aşk'tır. Takımına duyduğu aşk. Tıpkı diğer taraftarların duyduğu gibi.
Fenerbahçe marşı duyduğu anda vucudundaki dolaşımın hızlandığını hissetmek, duyguların kabarması , tüm tüylerin dikilmesi . içinde ki sevinç , umut , neşe işte böyle bi piskoloji.
an itibarı ile yaklaşan maç saatinin de etkisi ile buram buram terleme, içten içe bir tırsma hali, akşama yenilecek gollerin sıkıntısı ile karma karışık olandır.
fenerlilerin; yenildiğinde ya da galatasaray ( herhangi bir takıma veya kendisine karşı ) galibiyet aldığında çemkirme ve bahane bulma ihtiyacı hissetmelerini sağlayan psikolojidir. her ne hikmetse maç öncesinde avrupa devi olan benfica galatasaray yendiğinde dandik bir takım olarak yansıtılıyor.
bu psikolojiyi anlamanın yollarından biri de antu.com un forumunu okumaktır. hem eğlenceli hem öğreticidir. *
bu psikoloji öyle birşeydir ki bir çeyrek finali galatasaray'ın iki avrupa kupasına 2 şl çeyrek finali bir şampiyon klupler yarı finaline eşit görürler. böyle matematik özürlüdürler. biz real madrid'i 2-0 geriden gelip yendik deriz, bu psikolojideki arkadaşlar biz de antep'i yendik derler. durum vahim anlayacağınız.
gördün mü aslan hemen arkasına yaslan psikolojisidir.
tarihleri boyunca avrupa'da ve türkiye'de galatasaray'ın adı altında ezilme psikolojisidir. kim kime yaslanmış belli oluyor.
örnekleri için; (bkz: rambo okan) (bkz: ercik)
6 yıl önce oynanmış bir maçı sürekli güncel tutarlar ancak 8 yıl önce alınmış önemli avrupa kupalarını es geçerler. o derece bozuktur.
kim ne derse desin takmayan taraftardır.hiç kimseyle "kardeşlik" yapmaz.kendi bildiğini yapar, doğrusu da budur.
(bkz: fenerbahçeye laf atıp tatmin olmak)
birilerini geren takımın taraftarının psikolojisidir.
(bkz: hoşt köpek)
pavlov un bir insan olduğunu dolayısıyla havlamadığını, havlayanın pavlov un köpeği olduğunu bilmeyen organizmalardan çok çok daha üstündür fenerbahçelilerin psikolojisi. gayet de normaldir. fenerbahçe ye gönül verdiklerine göre.
iyi olması halinde diğerlerinin psikolojisini otomatik olarak bozan cinsindendir. iyi midir? valla kendimden örnek vereceğim, iyidir, herşey yolundadır, sorun yoktur. Korkmayın al renkli şapkalı kızlar yemeyiz sizi, kurtluk yoktur bizde, siz bize lazımsınız zira, en azından deşarj olmamız için *
edit: (#5418239)
başkanlarının, parası ile her şeyi satın alabileceğini sanmalarıdır. aksi durum gerçekleşince efes pilsen kapağı altında ezilir giderler.
iti öldürmemiş korkutmuş psikolojidir. zira şapkası renkli ablalarımız pek bi ürkmüştür.
edit: (bkz: baksana eksiliyor durmadan)
başka taraftarların psikolojileriyle kesişim kümesinin eleman sayısı sıfırdır..

biz başka taraftarlarla ortak düşünce ve hissiyata sahip değiliz, farklıyız, ittifaka gelmeyiz, ikiye bir yapmayız..

biliyor musun baldız, sırf bunun gururu yeter bayrağımı dalgalandırmaya..
- bizim paramız var oğlum bizim başkanımız isterse messiyi bile getirir
genellikle böyle bir psikoloji içersindelerdir.

edit: evet başkanları messiyi getirir ama eli baston tuttuğunda.
diğer takımları tutan yazarların psikolojilerini alt üst eden psikolojidir.
(bkz: benim psikolojim)
eşi benzeri olmayan psikolojidir.izlenip görülmesi gereken aşmış psikolojidir.
http://www.youtube.com/watch?v=vWqBR_R7j2g
döner bıçağıyla donanmış holigan psiklojisi.

(bkz: parayla saadet olmaz)