bugün

insan haklarını koruyan ve savunan erkek modelidir aynı zamanda
oyle yada boyle seksist bir insandir. kimse hazzetmez ama bu tiplerden.
(bkz: beyaz zenci irkcisi) gibi bi formattir.
kadinlar tarafindan escinsel yaftasini yemeye hazir olan erkek modelidir
şöyle ibne gibim puşt gibim bir şey.
bunlar genelde kızlara yaklaşmak için "ben de sizdenim "imajı verirler... peki kızlar bunu yer mi? genellikle yer.. fakat çoğunlukla bu tür i,nsanlarla sevgili değil, kanka olmayı tercih ederler... feminist erkeğe erkek aekadaşlarını falan anlatırlar ve erkek ayarı yedişkçe sivilceler çıkar,gözlerine seyirme gelir.... gerçi böylke bir yavşaklık sonucunda bunları fazlasıyla haketmiştir...
totoş olan erkektir.*kağıt üzerinde anca eşit olunur kadınla.*
(bkz: çağan ırmak)
auguste comte un ütopya ülkesi gibi hiç olmayacak bir şey. belki kıyısından geçerler ama ha ne dersiniz. yok canım anlayamazlar. onları özelde kimse rahatsız etmiyor, otobüste yılışmıyor. onlara kimse sen bilmezsn yapmyor. de me?
ayşecikten ne kadar porno yıldızı olursa erkekten de o kadar feminist olur.
patlıcandan ne kadar reçel olursa erkekten de o kadar feminist olur.
makarnadan ne kadar börek olursa erkekten de o kadar feminist olur. *
olabilirliği gayet de mevcut tipolojidir. neden olmasın ki. eşitliği, adaleti savunmak neden kadınlara has bir şey olsun ki. feminizm denen şey kendi içinde çok dallı budaklı. bunun marksist olanı var, radikal olanı var. ilk ortaya çıkışı ile şimdi ele alınış biçimi aynı değil. kendi içinde akımları olan bir şey feminizm. ama özü var sonuç olarak. ve bu özü kavrayıp pna göre yaşamayı kendine yol eden erkek, gayet de feminist olur. gayet de heteroseksüel olur. dediğim gibi, feminizmi sadece kadınlar ve eşcinseller destekler demek, cahilliğe ve aptallığa varacak kadar komiktir. onun da ötesidir hatta.
(bkz: feminist erkek)
olabilirliği gayet de mevcut tipolojidir. neden olmasın ki. eşitliği, adaleti savunmak neden kadınlara has bir şey olsun ki. feminizm denen şey kendi içinde çok dallı budaklı. bunun marksist olanı var, radikal olanı var. ilk ortaya çıkışı ile şimdi ele alınış biçimi aynı değil. kendi içinde akımları olan bir şey feminizm. ama özü var sonuç olarak. ve bu özü kavrayıp pna göre yaşamayı kendine yol eden erkek, gayet de feminist olur. gayet de heteroseksüel olur. dediğim gibi, feminizmi sadece kadınlar ve eşcinseller destekler demek, cahilliğe ve aptallığa varacak kadar komiktir. onun da ötesidir hatta.
(bkz: kavram karmaşası)
feminizm ile ilişik bilgileri çocuklar duymasın seviyesinde kalan insanlar için elbette kakadır, dominant teyzedir. kimseye de kızmamak lazım. 'materyalist' dendiğinde akıllara gelen ilk kelimenin 'paragöz' olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz.

açıklayalım, feminizm; homojen ve parçacıksız bir düşünce akımı değildir. her coğrafyada kendine bulunduğu yerin koşullarına göre bir form geliştirmiştir. şimdilerde norveçli bir feminist ile iranlı bir feministin mücadelesini verdiği şeyler arasında derin uçurumlar olduğunu kavramak deha gerektirmez. feminizm; 18yy. çıkışlıdır, sanayi devrimi sonrası devletin bireylerle olan ilişkilerinde kadın ile erkek arasındaki muazzam kanuni farkları törpülemek adına doğmuştur.

ileri dönem radikal feminizmi ciddi anlamda ipe sapa gelmez argümanlar da sunar. anaerkil bir dünya hedefler ki bu yapılmak istenenin aynen ataerkil düzen gibi yaratacağı sıkıntılar olduğunu öngöremez. bu mevzu; kanunlar karşısında ezilen aşağı yukarı her topluluk için geçerlidir. bu sorunun dar anlamlısını kürt kültürel hakları sorununda pkk'yı savunmak, eş cinsellere yönelik toplumsal dışlamayı travesti haberleri ile doğrulamak, insanların kafalarına sopa-çanta geçirip sağa sola küfürler sallayan hayvan hakları savunucuları gibi türlü şekilde çeşitlenebilir.

cenahlardan gelen aşırı tepkiler, gelen irrasyonel fikirler; o cenahın savunduğunu iddia ettiği hak mahrumlarına karşı tavır değiştirmemizi sağlamaz.

işin özü feminist erkek olmanın utanılacak, kılıbıklık gibi toplum dayatmaları ile ilişkilendirilecek herhangi yönü yoktur.
cesaret; erkeklerle ayni haklara sahip kadınların arasında dimdik olarak yaşabilmek midir? yoksa toplum, devlet, kendisine yakın bireyler tarafından sindirilmiş kadınlarla birlikte yaşayıp onlar üzerindeki hegamonyayı devam ettirmek midir?

bunun cevabı elbet size kalmış. herkesten cesur olmasını bekleyemeyiz. lakin bu cevabı verirken bu ülkede kadınların yasal haklarını, sosyal hayattaki yerini geliştirmek için canını dişine takmış, zaman zaman hiç düşünmeden ültimatomlar vermiş kişinin bizzat mustafa kemal olduğunu unutmayın.

çıkıp da benim diyen feministin(anadolu'da kuruluş ve yapılanma döneminde çok ciddi feminist oluşumlar mevcuttur.) çıkıp talep edemeyeceği kanuni alanı bu ülkenin kadınlarına veren mustafa kemal'e de kılıbık, light erkek filan diyecek kadar aklınızı oynatmamışsınızdır sanırım.
kadın erkek eşitliğine inanan, gerçek anlamda demokrat, özgürlükçü erkektir.
feminizmin manasını bilmeyenlerin yadırgadığı erkektir.

kadın katillerinin yakalanması için eyleme gider, şiddete maruz kalan kadınlar için maddi manevi projelere destek verir. feminizm politik bir tavır ve duruştur.. o politik druş sayesinde birleşmiş milletlerde kadına karşı şiddete dair bildirge kabul edilmiştir.

elleri taşaklarında, oturduğu yerden laf atanlardan daha erkektir. dünyadaki şiddete göz yummak mı, aksi için çabalamak mı daha erkekliktir? zor değil..
kadın haklarına önem veren erkektir. babadır, eştir, kardeşimizdir. saygı duyulması gerekir o erkeğe.
nerede ne yapılmasını iyi bilen er kişidir ayrıca. yeri gelince cinselliğini doyasıya sevdiğiyle yaşar yani iyi bir partner olur, yeri geldiğinde çocuğuna çok iyi bir baba, yeri geldiğinde arkadaş ortamında kalender bir dost ve yeri geldiğinde de ana/baba ocağında evlat olur. üstelik bu saydığım modelleri mutlak suretle karıştırmaz, kriterleri/standartları vardır. adamın dibidir, feyz alınası kişidir.
toplumsal hayatta kadınlar olmadan bu dünyanın dönmeyeceğini bilen ve çocukluktan beri dayatılan toplumsal cinsiyet rollerine karşı çıkan, adam gibi adamdır.
feminizm cinsiyet eşitliğini ve erkin yani iktidarın karşısında kadın erkek hak ve özgürlük mücadelesinin birlikte verilmesi gerekliliğini savunduğundan gayette olması mümkün erkektir. kulaktan dolma bilgilerle atıp tutmaktan, abuk subuk yaftalar yapıştırmaktan zevk duyan hemcinslerinin aksine araştırıp, sorgulamıştır. feminizm dediğimiz kavram bilinen en az 20 ana türe ve bir dolu da alt türe ayrılmıştır. radikal kadın merkezli, eşitlikçi, anarko, pro-seks, sosyalist vb. kendi fikirlerini ait hissettiği herhangi bir feminizm türünü benimsemiş, aktif olarak içinde yer almış olması muhtemeldir.

ekleme:

(#19137012)
Şahsım olur efendim. Ama nedense ilişkiler hep 1 ay ile sınırlanmakta doğası bu olsa gerek.
Etrafındaki feminist ve modern kızların gazına gelip evet haklısınız kadın erkek eşittir, kimse kimseyi ezmemelidir, hepimizi özgür bireyiz gibi fikirleri safça savunan ve aynı kızların 30 yaşını devirip koca adayı bulur bulmaz '' erkek dediğinin bir ağırlığı olacak'', '' aslında beni kıskanması hoşuma gidiyor '', '' Murat hayatta izin vermez böyle şeyler giymeme'' diye gerine gerine dolaştığını görecek ve lan ben ne yaptım diye pişman olacak erkektir.
kadın haklarını savunan erkek modelidir.
peki erkek haklarını savunan erkeklere ne denir.
yoktur. varsada erkek degildir.**