fedakarlığın hep vatandaştan beklenmesi

ülkemizde meydana gelmekte olan doğa olayıdır.

bakıyorsun ülkeyi yönetenler yanlış insanlar ile omuz omuza yürüyor yıllarca. sonrasında o birlikte yürüdüklerinin terörist olduğu ortaya çıkıyor adamlar darbeye kalkışıyor ülkeyi yönetenler kendi eş dostlarından değilde gariban vatandaştan sokaklara çıkıp engel olmasını istiyor. vatandaş zaten gariban elinde kalan şey maneviyatı ona binaen dökülüyor sokaklara canını veriyor ve ülkeyi yönetenleri kurtarıyor..

evveline bakıyorsun gene aynı kişiler bu sefer terörist oldukları 30 senedir belli olanlar ile masalarda oturuyor standlar kurup türküler çığırıyor adına da "barış" diyor. ancak bu kansızlar ile barış yapılamayacağını en iyi kendilerinin bilmesi gerekirken bazı çıkarlar uğruna sessiz kalıyorlar. sonra seçim oluyor yapılan seçim kaybedilince masa devriliyor teröristlerde o süreçte yaptıkları hazırlıklar ile cinayetler işlemeye başlıyorlar tekrardan. sonucunda ne oluyor gene gariban vatandaşlarımız askerlerimiz polislerimizden fedakarlık isteniyor onlarda gene yapıyor sessizce. günden güne ölüyorlar sevdikleri öldürülüyor. vatandaş gene mağdur gene mağdur. bu iş için para alıyorlar demesin kimse ateş düştüğü yeri yakıyor allah kimseye göstermesin böyle konuşur sonra bir gün kendi başınıza gelirse pişman olursunuz söylediklerinizden.

hep ölümlerden gittik birazda maddiyata gelelim. ekonomik kriz gümbür gümbür geliyor dolar almış başını gidiyor ülkeyi yönetenler hiç bir şeylerinden kısmıyor örtülü-örtüsüz ödenekler artılarak devam ediyor. yetmiyor memur kisvesi altında yeni tipler alınıyor maaş bağlanıyor hemde öyle az maaşlar değil 2 asgari ücretten fazla. ötv ye zam geliyor faiz artırımı yapılıyor vergiler çoğaltılıyor yani kısacası gene vatandaştan fedakarlık isteniyor. kampanya başlatılıyor dolarları bozduralım diye ayşe, fatma teyze - ahmet, mehmet amcalarda devletimiz zarar görmesin diye kötü günler için yastık altında tuttuğu 300-500 doları bozduruyor. daha bu sabah dinledim radyodan / izledim televizyondan durum tam olarak bu. vefakar insanımız kendince katkı vermek için döviz bürolarına koşturmuş zannediyorlar ki kendi ellerindeki 300-500 doları bozdurunca düzelecek her şey..

peki ülkeyi yönetenler nelerden kısıyor ki her zamanki gibi vatandaşından fedakarlık istiyor ? tüm harcamalar artırılarak devam ediyor yakındaki iş adamları hala milyonlarca dolar ile oynuyor siyasilerin banka hesapları hep dolar üzerine dış borçlar dolar ile iç borçların çoğu bile dolar ile ancak herhangi bir önleme gerek bile duyulmuyor. he önlem alıyorlar ama söylemiyorlar deniliyorsa buda saçma zira seçilmiş olan siyasiler toplu iğne başı kadar olumlu bir şeyi yedi düvele duyuruyorlar malum 14 senedir görüyoruz bunları saklayacaklarını zannetmiyorum hiç..

On numara tespit.

Vatandaş da değil gariban vatandaş, gerçi alan memnun satan memnunsa diyecek birşey yok.

bütün vatandaşların birlik olup bunları onların suratına bağırması gerekiyor. ama bizim gariban vatandaşta yok bu özellik. hemen hükümetin yaptığı yanlışı eleştirince "ama sizin oy verdiğiniz partide böyle böyle yapmıştı" diyor. yahu tamamda sırf zamanında öyle yapıldı diye bunların bütün yanlışlarına göz mu yumacaksın ahmak herif?

çok garip ve uyuşmuş bir milletiz, vallahi anlamıyorum.

ala vere dalavere

memo hep nöbete.

talebin siyasi olarak iyice artırılması şeklinde devam eden olaydır. stepne abi kervana katılmış bakalım ne demiş ;

http://www.sondakika.com/...mi-alarm-veriyor-9007531/

--spoiler--

TEK ÇARE..."

Türkiye ekonomisinin kırılgan bünyesini tedavi etmek, hep birlikte fedakarlık şemsiyesinin altına girmek tek çaredir. Küresel sermaye Türkiye'nin siyasal barometresine odaklanmıştır. Elbette pes etmeyeceğiz.

--spoiler--

tamam dayıcığım girelim hep beraber ama sizlerde girecek misiniz ? maaşlarınızı almayın bir kaç ay misal. hastane masraflarınızı, özel harcamalarınızı, ceylan derisi koltuklarınızı meclise fatura ettirmeyin. 3-4 ay cepten yiyin madem hepimiz taşın altına sokmalıyız elimizi. örtülü ödeneklerin örtüsünü az havalandırmaya balkona çıkartın kullanmayın yani hadi..

klasik devlet paradigmasıdır.

düzen değişir
düzülen değişmez.

bizde memleket geleneğidir. bir nevî baba mesleği.