bugün

köy enstitüsünden mezun olmus cok basarılı bir edebiyatçı..

Fakir Baykurt(Asıl adı Tahir'dir) 15 Haziran 1929'da Burdur Akçaköy'de doğdu, 11 Ekim 1999'da Almanya'nın Essen kentinde öldü.

Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından ve edebiyatta gerçekçi yaklaşımı benimseyen Fakir Baykurt 1929'da Burdur'da doğdu. 1943'te Akçaköy ilkokulu'nu, 1948'de Gönen Köy Enstitüsü'nü bitirdikten sonra köy öğretmenliği yaptı. 1955'te Gazi Eğitim Enstitüsü'nü bitirdi; Sivas, Hafik ve Şafşat'ta Türkçe öğretmeni olarak çalıştı. Demokrat Parti döneminde öğretmenlikten alınarak pasif bir göreve getirildi. 1958'de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ilk romanı Yılanların Öcü nedeniyle hakkında kovuşturma açıldı. 1960 askeri darbesinden sonra ilköğretim müfettişliğine getirildi. 1962-63 yıllarında ABD Bloomington Indiana Üniversitesi'nde ders araçları konusunda uzmanlık eğitimi gördü. Türkiye Öğretmenler Sendikası'nın (TÖS) kuruluş çalışmalarına katıldı ve başkanlığını yürüttü. Türkiye Öğretmenler Dernekleri Milli Federasyonu (TÖDMF) genel başkanlığına seçildi. Türkiye çapındaki ilk öğretmenler boykotuna (1969) katıldığı için bir kez daha açığa alındı. 1971'deki askeri müdahaleden sonran uzun süre tutuklu kaldı. Milli Folklor Enstitüsü uzmanlığı, ODTÜ halkla ilişkiler ve yayın müdürlüğü, Kültür Bakanlığı danışmanlığı (1978) görevlerinde bulundu. 1979'da Duisburg'a gönderilerek Yabancı Çocuk ve Gençlerin Teşviki ve Bölgesel Çalışma Kurumu'nda eğitim uzmanı olarak çalıştı. 1996'da emekli oldu.

devamı ıcın ;

http://72.14.209.104/sear...l=tr&ct=clnk&cd=1
Fakir Baykurt 1929'da Burdur'un Yeşiloca ilçesi Akçaköy'de doğdu. Gönen Köy Enstitüsü'nü bitirdi, köy öğretmenliği yaptı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Sivas, Hafik ve Şavşat'ta öğretmenlik, ilköğretim müfettişliği yaptı. TÖS (Türkiye Öğretmenler Sendikası) ve TÖDMF (Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu) Genel Başkanı oldu. Baykurt bu etkinliklerinden ötürü 1971'de sıkı yönetimce tutuklandı. Askeri mahkeme önünde uzun süre yargılanıp beraat etti. Almanya'ya gitti. Uzun süre Duisburg kentinde yaşadı. 10 Ekim 1999'da burada yaşamını yitirdi. Fakir Baykurt, yazarlığa şiirle başladı. Bunu köy notları ve hikayeler izledi, sonra romana geçti. Yazarken bütün endişesinin "içinde doğup yetiştiği köylülerin hallerini, sanatın gerçeklerini de göz önünde tutarak ortaya sürmek; sanatın en iyi amacının, hem konusu olan insanı hem de okuyanı, bulunduğu durumdan biraz daha ileri sıçratmak" olduğunu belirten ve eserleri tükendikçe yeni baskıları yapılan Baykurt, bu yönüyle gerçekçi, devrimci romanlarımız arasında yer aldı.

ESERLERi

ROMAN:

Yılanların Öcü (1954), Irazcanın Dirliği (1961), Onuncu Köy (1961), Amerikan Sargısı (1967), Tırpan (1970), Köygöçüren (1973), Keklik (1975), Kara Ahmet Destanı (1977), Yayla (1977), Yüksek Fırınlar (1983), Koca Ren (1986), Yarım Ekmek (1997).Öykü:Çilli (1955), Efendilik Savaşı (1959), Karın Ağrısı (1961), Cüce Muhammet (1964), Anadolu Garajı (1970), On Binlerce Kağnı (1971), Can Parası (1973), içerdeki Oğul (1974), Sınırdaki Ölü (1975), Gece Vardiyası (1982), Barış Çöreği (1982), Duirsbug Treni (1986), Bizim ince Kızlar (1992), Dikenli Tel (1998).

TOPLUM-EĞiTiM YAZILARI:

Efkar Tepesi (1960), Şamaroğlanları (1976), Kerem ile Aslı (1974), Kale Kale (1978).

ÇOCUK KiTAPLARI:

Topal Arkadaş, Yandım Ali, Sakarca, Sarı Köpek, Dünya Güzeli (1985), Saka Kuşları (1985).Şiir:Bir Uzun Yol.

DÜZYAZI:

Hac Yolunda (1909) Evrak-ı Eyyam (1915) Afak-ı Irak (1917) Avrupa Mektupları (1919) Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh ve Tiryaki Sözleri (1918) Vilyam Şekispiyer(1932)
köy gerçekliğini türk yazınına taşımış önemli sosyalist yazar.
emeğin ilkeleriyle örgütlenmiş bir dünya mücadelesine omuz verenlerin olduğu kadar, örgütlenmiş emeğin gücüne inananların, köyden çıkıp köyü unutmayanların bir simgesi. Sanatı emek için, emekçiler için bir araç durumuna getirirken sanatın ilkelerinden ödün vermemenin, ona yeni kurallar katmanın da bir örnekleyicisi. Köy çocuklarına kapatılan eğitim olanaklarını kısa bir süre kazanmış olmanın borcunu yaşam boyunca ödeyenlerden.
iğrenç kitapların yazarı. anlamadığım nasıl böyle saçma sapan yazarlar yazar oluyor.
hemen hemen her romanında ırazca isimli bir karakter vardır.
şavşat ta öğretmenlik yapmış bir zamanların köy romancısı solun edebiyattaki sembol isimlerinden biri.denir ki eğer 9 mart darbesi gerçekleşseydi bu zat bir bakanlık kapacaktı.
öss 2009'da sorulan şu sıralar popüler yazar.
Varsıl gibi türkçemize bir çok sözcük kazandırmış, Hasan ali yücel'in tabiri ile edebiyatımıza kendi giren köylü. Kendisi 1998 milletvekili seçimlerinde izmir ÖDP milletvekili adayı olmuştur. Aynı dönem gene izmir Ödp adayı olan can yücelle ilgili "o hasan ali yücelin belinden ben beyninden oldum" diyerek can babayı kızdırmış sonra öpüşüp barışmışlar meydanlarda birlikte yumruk kaldırmışlardır.

Aynı zamanda Öğretmenler Sendikası TÖS ün kurucularndan ve başkanlarındandır.

Son derece alçakgönüllü sade buram buram anadolu kokan bir insandır.
tırpan isimli romanında harika bir baş kaldırı ve aynı zamanda ağlanası bir çaresizliği gözler önüne serer. romanda adnan menderesin asılmasından, kızıl ibiklerden, ankarada yaşayan amerikan uşaklarından bahseder ama hep köylünün gözüyle.

annelerimizden duyduğumuz pek çok argo sözde geçer kitapda.

hazır cevap uluguş, yardım sever linlin, kızıl ibikli kör zurnacının söylediği her sözün altını çizerek okumakda fayda var.
(bkz: tahir baykurt)
köy enstitüsü çıkışlı yılanların öcü, sakarca (ki sakarca şu anda izmir devlet tiyatrosu'nda sahnelenmekte) tırpan, keklik gibi eserlerin sahibi. alt metinleri oldukça zengin olan eserler çıkarmıştır. sosyolojik değerlendirme açısından da aynı zenginliği gösterir. özellikle anadolu'yu anlatımı oldukça başarılıdır.
kıyısı olan yazar.
köy edebiyatı hareketinin temsilcisi, duisburg treni, gece vardiyası, efendilik savaşı gibi eserlerin sahibidir.
yılanların öcü romanı defalarca okunası yazar. 1999 yılında vefat etmiştir.
''Sanatta devrimci tavır, hayatı değiştirme tavrıdır. Kitaplarımız, bize ün sağlamak ya da kalıcı olmaktan önce, toplumu bu yönde etkilemek içindir. Hayatı değiştirme amacına yönelmemiş bir sanat, insanın bilinçlenmesine ve birleşmesine yardım edemez.'' *
Köy enstitüsü yazarı. Yılanların Öcü romanınında yazarı.
köy ve köylü sorunlarını ele alan toplumcu-gerçekçi yazarlarımızdandır. köy edebiyatının öncüsüdür diyebiliriz. onuncu köy, tırpan, ırazcanın dirliği, yılanların öcü eserlerinin bazılarıdır.
Yılanların Öcü, Irazca' nın Dirliği, Kara Ahmet Destanı' ndan oluşan üçlemesi kesinlikle okunması gereken yazar.
şöyle de betimlenebilmiş güzel insan:
”çocuk yaşta yazdığı ilk şiirinin adından başlayalım. fesleğen kokulum... fesleğen, fakir baykurt olgusuna tam denk düşen bir bitki. dışarıdan bakarsınız, alelade bir tutam yeşil ottur. albenisi yoktur. ayırt edici rengi, biçimsel hoşluğu çarpmaz sizi. çiçek sınıfına sokamazsınız. eğilirsiniz üzerine, kokusunu da vermez pek. işin sırrını bilmiyorsanız, burun kıvırır ötelersiniz. daha ne kadar yaklaşabilirsiniz ki, bir marifeti varsa sunsun. haklısınız. oysa fesleğen, ona temas etmenizi bekler. elinizi sürmenizi. içine girmenizi. gizlisindeki o güzelim kokusunu yalnızca böyle keşfedebilirsiniz. dokunduğunuz nokta nerenizse, oradadır fesleğen gerçeği. kendisini ortaya koymamıştır, biçimle, renkle, kokuyla. öyle vericidir ki, kendiliğinden nitelikler üstlenmemiştir. sadece ona dokunana katacaktır, olanca kadarıyla varını yoğunu. dokunanı zenginleştirecektir. o, bir kenarda sönük haliyle kalmayı sürdürecektir, siz parmaklarınızın ucundan içinize rayihalar çekerken. an gelecek, onu kendinizde zaten var olan, bir koku zannedeceksinizdir, fesleğeni unutup….bu, fakir baykurt’tur.” (sol günlük gazete, 12 ekim 2012, sayı: 12, s.16)
--spoiler-- anam babam okuma yazma bilmiyordu. evimizde tek kitap yoktu. cumhuriyet beni götürdü, açtığı köy enstitüsünde eğitti, öğretmen yaptı; elime kalem verdi, yurdun yazarları arasına kattı. Şimdi düşünüyorum, yokluktan geliyorum.--spoiler--
köyü köylü ağzıyla köyde yaşayarak anlatmıştır. mükemmel bir köy sosyolojisi örnekleri vermiştir. hatta amerikan sargısında tarımsal ve yayım faaliyetlerinin nasıl olmaması gerektiği üzerine üniversitelerin ziraat fakültelerinde okutulması gereken eserleri vardır.

hatta bunların yanında yazmış olduğu bazı kitapları mecliste tartışılıp sakıncalı bulunduğu da olmuştur.
Akıcı ve güzel anlatımıyla, olağanüstü tasvirleri ve betimlemeleriyle zevkle okunan, kitapların yazarıdır. Anadolu'yu, yöre insanını ,yaşamlarını öyle güzel anlatır ki, o yörenin insanı gibi hissedersiniz kendinizi, aynı havayı solursunuz. ilk okuduğum kitabı "Kaplumbağalar" ile heyecanlandığım, öfkelendiğim, zırıl zırıl ağladığım gün geldi aklıma. Ruhun şad olsun!
Yıkımlar Gibi

Bilirsem yanımda yakınımdasın
Elimin kolumun canı görelir…
Diz dize, biz bizeyiz bugün de
Sana bakarken kanım devinir
Dünyayı barıştan yana sürerim
izlenmeler, işkenceler vız gelir
Uyanışına bakarım girip bahçene
Kucakladım mı gönlüm, gövdem dolar
Yıkımlar üstüyüm seninle olunca
Seninle olunca varsılım Karun’dan
Seninle olunca körden dilsizden yana
Eli açık biriyim seninle olunca
Uzun sözün bir de kısası var
Seninle güçlüyüm şimdi, anladım
Vız gelir dostların kardeşliği
Tutmazlığı arkadaşların
Daha kestirme anlatmak zor
Balıklar akışır içimin sularında
Bambaşka bir Fakir Baykurt olurum
Göğsümden Güvercinler havalanır

Fakir Baykurt
(bkz: yılanların öcü)

okunmalıdır, izlenmelidir.