bugün

çok zor bir durum. bunu ne arkadaşınıza söyleyebiliyorsunuz, ne de başkasına.

düzceliyim mesela ben. annem her hıdırellez zamanı köye gider. geçen mayıs ayında annemi alıp köye götürdüm. gitmişken de yeni evli asker arkadaşı görmek istedim. yeni evli demişken 5 sene oldu evleneli ama ben hiç göremedim. neyse, küçük bir ev hediyesi alarak gittim bunların evine. arkadaş ve karısı çok iyi karşıladı. yalnız karısı çok acaip bakıyordu. insan anlıyor bakışlardan. içeride az biraz sohbet ettikten sonra rahatsız olup dışarı bahçeye geçelim mi dedim.. tabii dedi arkadaş oturduk sedire çay içiyoruz. karısı yanımızda durmuyor hizmet ediyor. çay getirirken bile gözleriyle soyuyor sanki. gülümsüyor hafiften. yani yemin ediyorum insan ecel teri döker. şaşkınlığım an ve an artarken, kadın girdi eve. açtı pencereyi pencereden bakmaya başladı. gülümsüyor halen.

bakın abartıyorsam şerefsizim. bu yazıyı kendim çok yakışıklıyım diye değil, maalesef böyle kadınlar da çok var diye anlatıyorum. her daim suçlu erkekler değil, hep aldatanlar biz olmuyoruz maalesef. kocasının sırtı dönük diye yapmadığını bırakmadı kadın. sonra yüz vermeyince bir müddet sonra elinde tepsiyle tekrar yanımıza geldi. fındık ikram ediyor, arkadaş '' ovvvv geçen senenin hasatı çok iyi bu '' dedi, kadın elinde tepsi dudağını ısırıyor. gülümsüyor.

3-5 tane yedikten sonra terk ettim evi. bir daha da asla gitmem zaten. şimdi ben bu kadınla yatsam hiç uğraşmaz, elimle '' pişt gel gel'' derim anında fındıklığa çekip çimenlere yatırırım. valla bu devirde özelikle köy yerlerinde bu çok oluyor.

peki şehir merkezinde olmuyor mu?

izin verin onu da anlatayım.

evlilikleri kötü giden bir arkadaşla sahilde içiyoruz. kavga etmiş karısıyla ve dövmüş onu. boşanmayı düşünüyor ama çocuğu var diye yapamıyor. bu öyle bir içti ki, ayakta duracak mecali yok. attım arabaya götürdüm bunu evine. karısı açtı kapıyı. karısının tek gözü mor. karısı tanır beni. bir keresinde benim manita ve bunlar denize gitmiştik. orada muhabbetimiz de olmuştu, okey falan da oynamıştık. neyse, çıkardı arkadaşın ayakkabıları yatırdık bunu çekyata. adam 10 dakka geçmedi sızdı çekyatta. karısı da ağlıyor. '' olmuyor kukla, yapamıyoruz, baksana şu halime '' diye dert yanıyor. ben de kendimce nasihat veriyorum kadına.

yalnız iş çok duygusallığa bindi mi ne oldu, bakışları değişmeye başladı kadının. bu da fındıkçı kadın gibi şekilden şekle giriyor. dedim yenge müsadenle ben kalkayım. dur gitme dedi su kaynamıştır nescafe yapacaktım sana dedi. neyse yaptı nescafeleri gel dedi elinde fincanlarla diğer odaya çağırdı. tek bir sehpa koydu çekyatın önüne. mecbur yakın oturup konuşuyoruz. bu ağlıyor, ben moral veriyorum, bu konuşuyor, ben dinliyorum. hülasa zaman geçiyor. sigaranın biri sönmeden diğerini yakıyoruz. bana diyor '' sen kadınların ruhundan iyi anlıyorsun ama bizimkisi öküz '' diyor. öyle deme diyorum benle evlenen kadında bir müddet sonra bana öküz der. bu evlilikte doğal bir şey, sonuçta aynı evi paylaşıyorsun, hatalarını yanlışlarını her şeyi sonradan görüyorsun. sevgiliyken saçının tek teline bile zarar gelmesini istemeyen erkek, o saç telini defter kitap arasında muhafaza eden erkek, evlendikten sonra '' bu saçın lavaboda ne işi var, bu saç neden yemekten çıkıyor '' falan diye kadınla kavga eder. aynı evi paylaşmak öyle görüldüğü gibi kolay değildir diyorum. '' sen de haklısın '' diyor, iç çektikçe iyice duygulanıyor. sonra kalktı gözyaşını silerek pencereyi açtı kadın. gelince iyice dibime oturdu. o an anladım bir bok olacağını. bana baktı ve ben de ona bakarken pat dudağımdan öptü. çok ani oldu ve ne yapacağımı şaşırdım.

top atsan uyanmaz dedi ve elimi tuttu. birden elimi çekip ayağa kalktım. yenge bırak da öbür gözün sağlam kalsın deyip çektim gittim evden. öyle bir sinirlendim ki şunu şu satırlarda tarif etmem imkansız.

özetle sen o kadını değil arkadaşını düdüklersin abi ve maalesef bu kadınlar da gittikçe çoğaldı. ulan hadi yabancı adamı bi nevi anlarım da arkadaşın arkadaşına asılmak da nedir lan.

bir keresinde evli olmayan ama sevgili olan bir çift var. adı sibel ile murat. sibel sevgilisi muratın kankasına aşk besliyor. yani iki aşk arasında kalmış kadın. hem muratı hem de arda'yı seviyor. sayemizde murat durumun farkına varıyor ve kıza diyor ki '' sen en yakın arkadaşım arda'yı mı seviyorsun '' diyor.

kızın verdiği cevaba bak,

'' ne yani sen de seviyorsun ardayı, nolmuş ki ''

ulan iyice aştı bunlar. erkek yapınca şerefsiz oluyor ama kadın yapınca marjinal. çünkü kadın sevmiş oluyor ve kadın sevmiş ise o her daim haklıdır. kadınlar kulübünde herkes helal çeker böyle kadınlara.

'' kocam arada bir içip eve geliyor ve içtiği zaman beni ihmal ediyor, oysa ben ihmal değil iğfal olmak istiyorum, ehehe ne yapayım kızlar, aman derdime çare ''

'' bakkalcıya ver, dağhan salamını da beleşe getirirsin''

yuh ulan.

şimdi aynı soruyu erkek soruyor düşünelim;

'' karım arada bir işten yorgun dönüyor ve beni ihmal ediyor, oysa ben birine kaymak istiyorum, komşunun karısı var gözümün içine bakıyor, ne yapayım ? vereyim mi küsküyü acaba kızlar ? ''

cevap:

'' anana ver anana..''

özet buydu kısaca.
Hayrete gark eden durum. Evet.
bir masala bakıyorum bir profil resmine. salak karılar gidin taşa toprağa sürtün daha iyi.
Dedim gene kukladir. Sasirtmadi.
Kendine yalanlar anlatmayı seven insanlar çoktur.
(bkz: kukla nın gay olması)*
o yüzden evli arkadaşlarımla görüşmüyorum.
Başkalarına yalanlar anlatmaktan çok, kendine yalanlar anlatmayı seven insanlar çoktur.
Yalan diyerek yaptığım şeyi bu kadarla bırakmıcam çünkü yalan senin dötüne yuva yapmış be birader. Garip pis hülyalarına temiz emellere sahip insanları alet etme bigün evlenirsin biriside senin arkandan böyle konuşur sende duyarsın mazallah fena olur.
arkadasin hikaye salladigini simdi anladim.

eski hikayelerinin en azindan bir inandiriciligi vardi.

he aq he nereye gitsen evli kadinlar asiliyor sana. aq kekosu.
Beyler hangi film bu.
kukla sahurdan sonra sağlam rüya görmüş.
(bkz: kendini hint kumaşı sanmak).
görsel

akla bu karikatürü düşüren ve bunaltıcı yaz gününde serinleten hikayedir..
(bkz: my friends hot wife)

al bunu al al al.
vay anasının gözü..
evlerden ırak azizim, bu karı mileti tamam şaka şaka.
kukla reyiz yine fantezilerini bırakıp gitmiş. helal olsun be kukla.
Yalnız adamin arkadaşı eşinin gözünü morartıyor. Ve sevgili yazarimizin evden ayrılırken soyledigi şey diğer bırak da diger gözün sağlam kalsın. Hayir yani akilli ol sonra yersin bak dayağı (!)
Evli kadınların gözünün dışarda olmasıdır. Selfie çubuğu ve dildo da alırlarsa şaşmayın amk.
kardeşim seks hikayelerini anlatma platformu galiba burası. Bu ney lan...
güncel Önemli Başlıklar