bugün

çocukluğun başdüşmanıdır.
eğer güç yetiyorsa dövülür lakin bu kötü bir karardır.
çünkü ağlayan çocuğa istediği oyuncak verilir ve babadan okkalı bir tokatta yenilir.
piç çocuktur. türlü yollarla elinden almaya çalışılmalıdır.
yer mi lan anadolu çocuğu?*
zaten misafir olduğu süre boyunca da çeşitli aktiviteler yapmak isteyerek insanın tüm enerjisini elektrikli süpürge gibi çekip götürdüyse tadından yenmeyecek misafir çocuğudur(!).
çocugun annesiyle bakışılır. al şunu başımdan dercesine muhtemelen annenin müdahalesiyle oyuncak ellere yar olmaz.
kötüsü: "ne olacak oğlum veriver kardeşe ağlamasın" diyen anne cinsidir.
en sevdiğin oyuncağı seçer, beğenir, onu götürmek ister.

-canım ben sana şunlardan birini versem?

+anneeee ben bunu istiyorum ama. :((( deliler gibi ağlama yada en azından ölümcül derecede masumane bir bakış.

-(içimden) tamam onu al eve gidince de götüne sokarsın. (sesli) tamam ebru abla ya ağlamasın şimdi çocuk. hem ben eşek kadar adam oldum artık. alsın götürsün oyuncağı onun olsun.
bir de koleksiyonunuza göz koyuyorsa ağzına ağzına vurulası çocuktur. o nadide penguenleri alıp gitmek için ağlar çünkü. pis velet.
girer odana sinsice pis mahluk, gözüne bir şeyler takılır onu yavaş yavaş alır içeriye götürür sonra mal olursun.. çünkü aldığı şey genelde değerli bir eşyan olur. arkasından gidersin.. gülümseyerek içeri çağırırsın, başta mırın kırın eder ama yılmazsın -gel abicim ben sana ne vericem şeklinde çağırırsın sonra gelir. -ver onu bana dersin, vermez illa dayak yiyecek -ver +vermem -ver +vermem.. sonra kulağının ucuna azıcık dokununca elindekini yere bırakarak ve yüksek sesle ağlayarak hayvanat oradan uzaklaşır ve işin içinden çıkmak sana kalır..*
bunun muayene odasındaki oyuncağı götürmek isteyen çocuk versiyonu mevcut bende. hata o oyuncağı muayene odasına koyan bende mi, yoksa sahiplenen çocukta mı olduğuna karar veremediğimden çocuk çok istiyorsa izin veririm götürmesine. genelde annesi bir-iki gün sonra geri getirir, getirmezse de canı sağolsun.

bu arada oyuncaklar bir araba, bir koyun ve bir plastik çocuk sandalyesidir. Evinde bunların kat kat üstüne sahip olan çocuk niye bu 3 kıytırık oyuncağa saldırır, tav olur bilmiyorum. cem yılmazın da dediği gibi bir manyaklık sözkonusu bunlarda!
Öyle sinsidir ki bilir tam nerede, nasıl isteyeceğini. Böyle iki aile ebeveynlerinin ortasında diretirki anne babada bu çocuğu misafirperverlik adına destekler.
bir daha sünnet edilmesi gerekir.
yeterki gitsin gitsinde evi'de götürsün.
insanın elini kolunu bağlayan fırsatçı ipne.

annesinin ağzından çıkacak;
oğlum başkasının malı alınmaz, koy onu yerine, isimli tembihi beklenir durur. eğer anne malsa, gitti süper oyuncak.
artık yaşımız geçti getirsin misafir çoçugu.
Bi bok öğretilmemiş boş beyinle büyümekte olan misafir çocuğudur.
kesinlikle yüz vermem. abla onu çok seviyor, ver bakiim der tersler atarım.
Lan ben bu çocuklardan ne çektim? peluş ayıma göz diken mi dersin, araba calmaya çalışan mı, küçük marvel-dc karakterlerinin oyuncaklarını araklayan mı.. Hepsi ama hepsi.

Batman seni koruyamadığım ve misafir çocuğuna kaptırdığım için lütfen beni affet..
annem alsın alsın derdi. üzülürdüm ama olay çıkartmazdım. yarım ağız alsın derdim. çok gitti öyle, çok oyuncak vardı ama. ben hiç öyle arsız olmadım. özendiğim şeyler olsa da belli etmezdim.
mutfağa özenle zulalanan abur cuburları bulma konusunda da çok başarılı olur bunlar. hemen annelerinin dibine girip sessiz sessiz bi şeyler mırıldanıp zulanızın patlatılmasına sebep olurlar.
Bazen çocuk gittiği evde bir şeyi beğenebilir. Beğendiği şeyle o evin sınırları dahilinde oynamalıdır.
Her yerden istediğini toplayabileceği algısı olmamalıdır. istediği bir şeye bedelsiz ulaşamayacağını bilmelidir.

He baktınız çocuk ağlıyor, bırakınız ağlasın.
Bir çocuk tutturarak ve çirkeflikle elde etmeye başlarsa bir şeyleri, her şeye bu şekilde ulaşmaya çalışır.
Evet bu benim. Sadece oyuncak değil genel olarak her gittiğim yerde bir şey isteyen tiplerdenmişim. Şımarık mı denir gözü yükseklerde mi denir ne denirse artık.