bugün

emrah serbes kitabı.
Daha önce iki adet AnKara polisiyesiyle - Her Temas iz Bırakır ve Son Hafriyat - gönlümüzü fethettikten sonra hikayeye girişerek gönlümüzü ezen Emrah Serbes'in son kitabı.
Erken kaybedenler, janti bir isim. "Kaybeden" edebiyatı yaparak bir "kazanan" olma yavşaklığından uzak durmasına inanışım ise nazarımda isminin janti olmasından daha önemli.

boyundan ve (göz)yaşından büyük dangalıklar yapan ergenlerin maceraları anlatılıyor. Emrah serbes, ergenliğinde yaptıklarından veya yapamadıklarından kurtulmak, onlarla hesaplaşmak için mi yazmış bilemem, ama ben o gözle okudum. 1990'lı denyoluklarımı hatırladım bir bir. Üzülmedim dersem yalan olur. Gülmedim dersem de yalan olur. "Zamanında kaybettiysek, kaybetmişizdir anasını satiim!" dedim sonra. sanki şimdilerde kaybetmiyormuşuz gibi... ondan kelli, Patlattım kallavi bir küfür, biiip! geçti işte. Hem belki de ergenin denyo olanı makbuldür ne dersin? ya ya, ne demezsin! hallelujah!

Holden Caulfield ve Alper kamu'nun hatta gizliajans yazarı musa'nın sesini çokça duyduğum, içerisinde hüzünlü tebessümler barındıran ağzı bozuk bu hikâyeler silsilesinin en iyisi kuşkulu Kimi sevsem çıkmazı.

alıngan alıntılar:

"Bizim aile böyle, güzel kadınlar karşısında elleri ayaklarına dolaşan adamlar yardımlaşma ve dayanışma derneği. En ufak bir umut ışığı görmeyelim, anında sapıtırız."

Ve;

"Kâinatta yapayalnızım!"

veya;

-"Neden kırdın?" (lambayı)
+"Beni görünce yanmıyordu!"

nabalm? canımız sağolsun!
--spoiler--
Kazananların ruh hallerini anlatmayı becerebileceğimi zannetmiyorum. Kazananlar ortada, dört seçimdir Melih Gökçek kazanıyor örneğin, otuz yıldır ilhan Cavcav kazanıyor... Beni, kıyıda köşede kalmışlar, şerefli mağlubiyetler, bu tarz ruh halleri ilgilendiriyor. Çünkü haksızlığa uğramış olduğu duygusu insandaki en köklü duygulardan biridir. Varoluşumuza sinmiştir, bende de var, olur olmaz yerden patlak veriyor. Bahsettiğimiz yaş diliminde daha da yakıcı tabii bu. 15 yaşındaki arkadaşlarımı hatırlıyorum, çoğu ihtiyarlamıştı, dünyayı anlamıştı. Sonuçta insan yaşamda yükselmez, alçalır. Belki de 13-15 yaşlarında, çocuk olamayacak kadar büyük, adam olamayacak kadar da küçük olunduğunda, o arafta yani, daha iyi anlıyor insan dünyayı. Daha yüksekten, daha geniş bir açıyla bakabiliyor olan bitene
--spoiler--
söyleşinin tamamı için;

http://www.stargazete.com...ifestosu-haber-192776.htm
polisiye türü olan her temas iz bırakır ve son hafriyat'tan sonra serbes'in direksiyonu kırarak bu sefer edebiyatın hiç değinilmemiş yeri olan erkek çocuk hikayeleri yazması beni gerçekten mutlu etti. hikayeleri ankara-yalova-istanbul arasında geçen hikayeleri okurken güldüğüm, gülerken kendimden bir şeyler bulduğum kitap, harika olmuş dedirten derecede.
erken olgunlaşırlar, hayatı ve insanları erken tanırlar, ayakta durabilmeyi,kaybetmeyide kazanmayıda öğrenmişlerdir, cesaret sahibi insanlardır.
(bkz: erken kazık yemek)
behzat ç.'de şule karakterinin elinden düşürmediği,kaç haftadır bir türlü bitiremediği kitabı.
ezel'de ramiz dayı'nın bile hasta yatağında okuduğu kitap..

allaamm bütün dizilerde bu kitap ne iş?
önce behzat ç. de gördüm.pek dikkatimi çekmedi. sonra ramiz dayının elinde görünce kitbi dayı okuyorsa bi iş vardır bu kitapta diyerek kitaba bugün bismillah dicem.
-anneannemin son ölümü
-zannettiğin gibi değil
-korhan ağbi'NiN KARDEŞi
-denizin çağrısı
-cahide
-üst kattaki terörist
-alçakgönüllü arzular
-kimi sevsem çıkmazı başlıklarına sahip kitaptır.

polisiye roman yazmaktan erkek çocuk hikayeleri yazmaya karar vermesini bir arkadaşına borçlu olan emrah serbes bu kitabı için murat menteş'ten ''okuduğum en iyi hikaye kitabı'' övgüsünü almıştır.
henüz 24 yaşındaydı. umutlarını kaybetti. hala aramakta.
emrah serbes'in ergenlik çağında erkek çocukların hikayelerini sürükleyici bir üslupla anlattığı küçük hikayelerden oluşan eseri. hikayelerin çoğunda en sonda anlaşılır karakterin henüz onlu yaşlarında olduğu.
eşe dosta doğum günlerinde hediye ettiğim kitaptır.
"kaybetmek için erken, sevmek için çok geç."*
--spoiler--
öne çıktım. "göz yaşartıcı gaz sıkmanıza gerek yok" dedim. "arkadaşlar zaten yeterince duygusal insanlar"
--spoiler--
türk romanında farklı bir ormana farklı bir fidan dikmiş kitap.
bazen bir çocuğun ağzında çok zorlama duran cümleleri barındırmakla birlikte akıcı, gerçekçi, bir hikayede bulunabilecek en etkili kurgularla mükemmelleşen herkesin okuması gereken bir hikaye kitabı.
--spoiler--
bu hain, aşağılık dünyanın gemisi batarken gururla gülümseyebilenlere ne mutlu! ne mutlu aşkları yüzünden haysiyetlerini kaybetmeyi göze alabilen adamlara!
--spoiler--
Behzat ç karakterini yaratan her temas iz birakir Ve son hafriyat romanlarının yazarı emrah serbes in öykü kitabı. ergen dönemde ki erkek çocukların hikayesini anlatmış yazar bu kitabında. ergenlik doneminde erkek çocuklarının yapmıs olduklari delikanlıklar, kendinden yaşca büyük kadınlara duyulan masumca aşklara değinilmiş. özellikle üst kattaki terörist isimli hikayesi okunasıdır. toplu mekanlarda okunmaması tavsiye edilir; çünkü zaman zaman gülme krizlerine sokabilir.
emrah serbes'in polisiye olmayan romanıdır.
afili filinta stayla hikayeler.

--spoiler--
ananın amına çam diker gölsesinde bacını sikerim dedim, üç tokat attı. sonra farkettim işin içine babaannemi ve az ötede piknik yapan halamı katmıştım.
--spoiler--
roman değil hikaye kitabıdır. cahide adlı hikaye ise cidden güldürücüdür.diğer hikayelerde de gülümseten yanlar bulmak zor değildir.

alıntısı da:
yaseminin cevabını soracaktım. ama yapamayacaktım. neden? çünkü büyüdükçe arzularım küçüldü,şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. büyüdükçe öyle küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım. yarım kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim. burada şairin dünyası yasemin oluyor.
emrah serbes'in içerisinde sekiz adet hikaye barındıran, kendisinin, senin, benim, en yakın arkadaşının ergenlik çağındaki hallerini yine o saflıkta anlattığı hikaye kitabıdır.
(bkz: erken boşalma)
güncel Önemli Başlıklar