erkeklerin kendini kadınlardan daha üstün görmesi

gerçek ve sözlükte görülen bir durumdur. erkek yazarlarımızın açtığı başlıkları girdiği entryleri görüyoruz. bize ne kadar muhtaç olduklarının farkındalar. onlara karşı başkaldırabilirsek gerçeğin yani eşitliğin farkına varabilirler. şimdi diyeceksiniz ki entry-nick uyumu, dikkat çekmeye çalışıyor... falan filan. ne derseniz deyin. ben yalanı arayan gerçeğim. onu doğrulaştırmaya birazcık katkım olsun diye arıyorum.

küçüklükten beri böyle yetiştirilince onlar da gerçekten öyle olduğunu sanıyorlar ve işlerine geldiği için düşünmeden buna inanmış durumdalar.sadece erkekler için değil herkes için kendini başkasından üstün görmek bile bir gerizekalılık belirtisi aslında.

bu sözü de tahmin etmiştim. ne de olsa aşağılamanın sınırı yok. değil mi?

diye bir fantazileri hep olmuştur teoride.
pratikte gerçeği hepimiz biliyoruz.

doğru olandır. erkek karılara nazaran daha üstün ve imkanları çoktur.

karısını döven cahil aç kıro hayvanlar kapsam dısıdır.

yav kardesim bırakın bu abuk subuk lafları. ben ve arkadaslarımından hiçbirinin yahu biz şu kadınlardan üstünüz şunların bi ezelim dediğimizi duymadım.

kadınların boyunun kısa olması sonucu kendilerini ezik hissediyolarsa normaldir. gösterin ulan bana bu sözlükte jendini üstün hisseden erkek tarafındsan acılmıs erkekler kadınlar üstündür diye baslık

Karşılaşılan bir durumdur.
Bunun karşısında Amazon kadınları haklıydılar dedirtir.

aradaki ilişkiyi üstünlük alçaklık ikiliği üzerinden değerlendirmek çok çocukça. başarıysa daha kabul edilebilir bir farklılık kıstası olabilir. ama başarılı insanın da cinsiyeti olmuyor. farklı bir zihin yapısına sahip olduklarından ne kadınlıkları ne de erkeklikleri değerlendirmeye alınmıyor.

erkek yapısı gereği yapmaya etmeye daha meyyal bir mahluk. daha aktif. daha meraklı. daha heyecanlı. yeniliğe daha açık. benim gördüğüm bütün ilginç tipler erkekti. bir tane farklı düşünebilen, bunu oynamayan, gerçekten farklı bakabilen ve farklıyı üretebilen kadın görmedim. kadınlar cinsiyetlerinin onlara sağladığı avantajların dışına çıkmaya pek yanaşmıyorlar. yanaşanlarsa diğer hemcinsleri tarafından eziliyor, aşağılanıyor. kadının kadına yaptığını bir erkek yapamaz. bir kadının diğer kadın hakkında nasıl pis konuşabildiğini gören pek çok erkek şaşkınlıktan orada öylece kalmıştır. erkeklerin erkeklerle olan ilişkisinde sınırların ne kadar belirgin olduğunu fark edersiniz. bir erkek diğer erkeğin yaşam alanını ihlal etmez. kadın bunu diğer kadına yapabiliyor. çok kolay iftira atabiliyorlar. çok kolay yalan söyleyebiliyorlar. çok kolay mağduru oynayabiliyorlar. diğer kadını kıskanmak, diğer kadının başarısını şüpheli kılmak, diğer kadının sahip olduklarının değerini sorgulamak kadınların neredeyse günlük eğlencesi. kıskançlık kadınların derhal aşması gereken bir özellik. kız kardeşlik müessesesi yeniden kurgulanmalı. buna ne kadar ihtiyaç duyduklarını henüz fark etmediler ama erkek aydınlanması bikaç seneye ilk neslini ürettiğinde benim de inandığım ve desteklediğim bazı feminist argümanlara bile saldırılacak ve kadınlar bir devrim şansını daha kaybedecekler.

"erkek aydınlanması" çok yakın bir gelecekte dilde daha sık rastlayabileceğimiz bir yeni sistemi işaret ediyor. erkeğin daha bilinçli, daha kendinden emin, cinsiyetiyle ve cinselliğiyle daha barışık olması gibi milyon diğer detayı barındırıyor. erkeklerin bu ikinci devrimi olacak. ilkinde tanım yapabilme hakkını tekeline alan erkek ikinci devriminde yaptığı tanımlarla yeni bir dünya inşa edecek. zamanımız var. göreceğiz.

şu unutulmamalı; toplum kadından bugün sadece güzel olmasını beklemiyor. artık kadının çok başka vasıflara da ihtiyacı var çünkü genel olarak güzelliğe alıştık. artık güzellik bir ayrıcalık bile değil. yine önemli ama eskisi kadar değil. bu detayları görmek lazım. önemsiz değil ama eskisi kadar önemli değil. azaldı.

üstünlük yarışında değiliz. erkeklerin biçok müthiş özelliği var. tümünden bahsetmiyorum. alfaların domine ettiği bir cinsiyet sonuçta; amcı tayfanın finoluk yaparak hayatını geçirebileceğini sanması bir şeyi değiştirmiyor. onları kadınlar da erkeksi bulmuyorlar zaten. onlar temin eden taraf. kandırılan, aşağılanan, aldatılan, yalandan iki çift sözle hemen gönlü alınan, kimse tarafından tercih edilmeyeceği kesinleşmiş, öylesine orada duran, kadının yaşı geçmek üzereyken evlendiği, bir de çocuk yapılıp sürekli azarlanan tayfa onlar. kadın için gerçek erkeğe ulaşamadığında sığındığı bir maddi kaynak. topluma karşı inşa ettiği vitrin. "bakın kocam var" diyecek. ona saygı duymayacak ve ondan daha güçlü birini bulduğu an kendini ona yamayacak. "erkek olsaydın da gitmeseydim" diyecek. bel altı vurup yatakta zaten mutlu olamadığından kocasının yetersizliğinden bahsedecek. parası varsa biraz daha sancısız atlatacak hayatı. yoksa yazık oldu.

geçen gün beni şok eden bir haber gördüm. sözlükte de konu edildi. bir adam karısının pornosunu görüyor internette. canlı yayında yaşanıyor bu olaylar. pornoyu yayındaki modlara gösteriyor ve kadınlardan biri diyor ki; "sen porno mu izliyorsun?"

adam aldatılmış, ihanete uğramış, aile birliği sarsılmış, erkeklik onuru ayaklar altına alınmış ve soruya bak... "sen porno mu izliyorsun?" bu şey gibi, kadın yatakta başka adamla basılıyor ve diyor ki; "senin bu saatte evde ne işin var? yoksa yine mi kovuldun beceriksiz adam." bir erkek bunu sormazdı. karısının pornosunu görmüş bir adama diğer erkek; "sen porno mu izliyosun" diye sormaz, soramazdı. "karın olduğuna emin misin?" derdi en basiti. olayı netleştirmek isterdi. işi şova dönüştürüp; "ah kardeşim karını hoplatmışlar" demezdi. bel altı vurmazdı. çok yüksek bir empati yetenekleri vardır erkeklerin. kendisinin de bu duruma düşebileceğini bilirdi. çok incinirdi. direkt mağduru suçlamazdı. zihniyet farkı burada kendini çok net gösteriyor. erkeğin erkekle olan ilişkisinde o sığ gibi görünen ilişkide biçok sağlam yapı zamana ve şartlara göre kurulup kurulup yıkılıyor, tekrar yapılıyor. ama kadın diğer kadınlarla sapkın bir savaş halinde. bir kadının ihaneti diğer kadınları neredeyse mutlu ediyor. inanın böyle. bu değişmeli. kız kardeşlik müessesesi çok sağlam bir fikirdi. tekrardan işlevli kılınmalı. böyle gitmeyecek zira. inanın gitmeyecek. bir şeyler çok sert çarpışacak. erkeler yüksek bir hızla gelişirken kadınlar hala instagram fenomeni falan olmak derdinde olacaklar. olmayacak. doğru eşi bulmak zorlanacak. erkek seçen taraf olduğunu unutmuş bir mahluktur. bunu hatırlarsa işler çok değişir. dedikodudan, salak salak triplere girip bir kar tanesiymiş gibi kendini eşsiz sanmaktan çıkmak lazım sevgili kız kardeşlerim. değiliz, değilsiniz. bunu hayat size zaten öğretir. öğretecektir. çalışmak, üretimde olmak, yükselmek, kariyer yapmak, güçlü durmak, uzlaşmacı olmak, çocuksuluktan kurtulmak, fiziksel özelliklerimizi pazarlamaktan vazgeçmek lazım. çünkü hayat eşsiz olmadığınızı nasıl öğretecek?

şöyle; ilk kırılma otuz yaştır. geleceksin otuzuna kırkına, etrafındaki herkesin bi şekilde mutlu olduğunu fark edeceksin, seni çok beğendiğini söyleyen meriç senden çok farklı birine tutulacak ve önce kafan karışacak. hangisi gerçek hangisi değil şaşıracaksın. sonra şunu anlayacaksın; "herkese yürüyorlarmış zaten..." o meriçlerin dağıldığını, onların bile bir aileleri olduğunu, ilgilerini artık hiç çekmediğini, bikaç hafta, gün ya da ay etrafında dolanan o kalabalığın eskisi kadar şevkli olmadığını göreceksin. seninle konuşmak için çırpınanların muhabbeti kısa tutmak için çok çabaladıklarını fark edeceksin. eskisi kadar övülmeyecek, beğenilmeyeceksin. çünkü gün 24 saat ve meriçler daha yenisi varken otuzuna kırkına gelmiş biriyle, üstelik çok yaşamış, çok görmüş tecrübeli birinin eti için uğraşmazlar. uğraşanların da çok çaresiz olduğunu zaten biliyor olduğundan keyfin kaçacak. en çok; "keşke" kelimesini kullanacaksın. "keşke daha iyisini bulacağımı sanarak beni seven o düzgün adamları harcamasaydım." göreceksin. olacak. gerçekten böyle olacak. en fenası insanların gündemi değişmişken sen hala o sapkın aynılıkla öylece kalacaksın. birilerinin gerçek hikayeleri, seninse yarım yamalak hatırlanan bikaç günlük anıların olacak.

aynı konular, aynı espriler, aynı çözümsüzlükler, aynı ilgi çekme çabaları, aynı yoksunluklar. hiçbiri eskisi kadar ilgi çekmeyecek. hatta sıkacak... bi yerden sonra geçiştirilen birine dönüşeceksin. birileri yaşayacak sen hatırlayacaksın. üç beş eşek siken herif olacak hep. onlar hep olacak. onlara istediğin gibi davranabileceğini bildiğin için tatmin de olamayacaksın. beğenilmekten fazlasını isteyeceğini hiç düşünmeden hareket ettin. zaman, uçup gitti... eşek sikenler hep vardır. onlar kalacak orada. göbekli, beş parasız, işsiz güçsüz ayak takımı. etrafında dönüp duracaklar. çünkü onlara ne dersen de seni bırakmaz. seni çok sevdiğini bileceksin onların. aşağılasan da, hor görsen de, itip kaksan da orada duracaklar.

olur da çaresizlikten birini bulup kapağı atarsan, onu erkeksi bulmadığın için onu arzulamayacaksın hiç. hiç gerçek bir kadın nasıl hisseder bilemeyeceksin. "buna kaldık kala kala" diyeceksin. maaşına falan el koyup saçma sapan biblolar alacak, bütün gün evde televizyon izleyip geçen günlerine üzüleceksin. dışarıdaki hayat gürül gürül akarken sen orada öylece kocanın eve gelip üç beş dakika süren sikiş resitalini bekleyeceksin. o da bilecek çaresizlikten tercih edildiğini. o yüzden erkeksiliğini kanıtlamak için her fırsatta seni geçmişinden vuracak. ondan tiksineceksin. diğer hemcinslerin sana şöyle bakacak; "üf çok sıktı artık." en korkuncudur. en korkuncu diğerlerinin gündemleri değişmişken, hayatlarında çok başka kırılımlar olmuşken senin riya döngüsünden hala çıkamaman olacak. hep yalan atmak zorunda kalacaksın. hep kıvırmak. hep aslında şöyle böyle demek. netliğini zamanla kaybedeceksin. bu bir lanettir. o yüzden hiçbir erkeğe muhtaç olmayacak, hiçbir erkeğe el açmamak için çalışın. okuyun. bizim güçlü kadınlara ihtiyacımız var. lamiyalara değil. güçlü, kendinden emin, triplere girmeyen, kusurlarıyla barışmış, kendini yenileyebilen, kendini seven, kendini onurlandırabilen.

sağlam kariyerleri olan kadınlardan en çok diğer kadınlar tiksiniyor. onlarda hep bir kusur arıyor, hep çok mutsuz olduklarını iddia ediyorlar. kadınların bu kafadan çıkması gerek. spor yapan, kibar, entelektüel anlamda çok gelişmiş bir erkeğe; "neyi gizlemek için bu kadar çabalıyor?" diye soranları gördüm. son derece küstah bir düşünce hatası bu. çok aşağılayıcı. çok kirli. kadınların kendilerini bu kadar düşürmemeleri, güzelliğe hizmet eden, kendini kendi gelişimine adayan erkeklere saygısızlık etmemeleri gerekiyor. diğer alternatiften ne gördünüz de onlar gibi olmayanları aşağılıyorsunuz? aşağıladığınız sınıfın erkeklerinin alternatifi barzolar. barzoları mı istiyorsunuz? gücü neden bu kadar sapıkça algılıyorsunuz? neden bu kadar kolaycısınız?

sevgili kız kardeşlerim yemin ediyorum yakinen gördüm; o kritik bikaç yılı bu gibi saçmalıklarla, kariyerini asla önemsemeden geçirip etrafındaki erkek ilgisi azaldıkça delirenleri. kritik yaşlar var. herkes olduğu gibi kalmıyor. okuyor, öğreniyor, çalışıyor, üretiyor, baştan başlıyor. aynı kalmayın. diyorlar ya; "doğduğun ev kaderindir" hayır değildir. asla değildir. çıkın oradan. gidin. kendi ayaklarınız üzerinde durun. önce iktisaden gelişin. entelektüel anlamda gelişin. spor yapın. kız kardeşliği destekleyin. erkekler için savaşmayın. erkekler zaten doğru olanı seçerler. sürekli onların üzerinde baskı kurmayın. dürüstçe yaşayın. yalan atmayın. riya döngüsünden lütfen çıkın. sonu hiç iyi bitmez. bitmedi. bitmeyecek. hep kendini tekrar edecek. bir kere o batağa girersen hep orada kalmak zorunda kalacağın şeyler yaşarsın. kesip at. tekrar etme. riya döngüsünden çık. çocuk çocuk hareketlerle sevimli olduğunuzu sanmayın. sizin çocuksuluğunuza çekilen adam sapıktır. size eş değil baba gibi davranan adam sapıktır. unutmayın. vallahi de billahi de geçecek. o eğlenceli yaz sabahları, sabahlara kadar heyecanlı heyecanlı konuşmalar, flört dönemleri, canım cicim ayları geçecek. hassasiyet bitecek. hatalarınız sorgulanamaz olmayacak bi süre sonra. en çok buraya takılıyorsunuz. "beni seviyor sadece bana inanır" diyorsunuz. öyle. seviyor. doğru. ama inançla iş yürür mü? gerçeklik kazanır. doğal süreçleri kabullenin. ilk aylarda erkekler daha ilgilidir sonra ilgi azalır. bu sevmemek değildir. ilişki normalleşti demektir. kötü değil. bunaltmayın. yormayın.

başarı biçok diğer şeyle birlikte bütünsellik kazanıyor kısmen. ama genel olarak nesneldir. üretimde olmak, erkeklerle savaşmamak, feminizmi doğru algılamak, feminist pratikleri bir kılıç gibi kullanmamak lazım.

görmekten çok mutlu olduğum bir eğilim var; şu an için azınlıkta da kalsalar erkeklerin bazıları, alfaları, kendi ideallerine yönelip hayatı daha disiplinli yaşamaya yöneliyorlar. kendi yollarında yürüyor, kendilerini gerçekleştirmeyi bir öncelik olarak atıyorlar geleceğe. bütün gün am peşinde koşmuyorlar. kadınların egosunu tatmin etmek için onurlarından vazgeçmiyor, aşağılanmayı ezilmeyi kabul etmiyorlar. çocuk gibi iki çift sahte tatlı söze kapılmıyorlar. başlarının okşanmasını beklemiyorlar. spor yapıyorlar, kitap okuyorlar, çalışıyorlar, eğleniyorlar. kendileriyle mutlu olabiliyorlar. daha endişesizler. daha tahammülsüzler. faydalı bir tahammülsüzlük bu. kestirip atabiliyorlar.

dünya etrafımızdaki bikaç kişiden ibaret değil. bu ülkenin altı kaynıyor. bir şey geliyor. çok garip bir eğilim.

erkek-kadın eşitliğini sağlamak zor gibi görünüyor. eğer erkek aydınlanması bu hızla sürerse daha da zorlaşacak. o yüzden başarıyı, üstünlüğü, zekayı nesnel sonuçlara dökmek ve kadın kimliğini sadece ilgi bekleyen, trip atan, mızmızlanan, iş bilmez, cahil gibi kötücül özelliklerden arındırmak gerekiyor. yeniden bir kadın inşa etmek, kadınlığı yeniden öğrenmek gerekiyor. bu bir savaşsa erkekler kazandı. savaş değilse kadınlar kaybetti.

tekrardan barışmamız gerekiyor. haklarımızın, karakterlerimizin, istek ve arzularımızın yeniden tanımlanması ve bu tanımlar yapılırken kadınlar da orada olması gerekiyor. bu da ancak kız kardeşlik müessesesiyle olur.

görsem de görmesem de üstünüm.

şimdi 7 istediği kadar 5 le eşitim desin. neresi eşit.
ancak beşi sikmek için onu kandırmaya çalışıyorsa öyle der.

5 ler de garibim ne bilsinler.

edit: elbette kadınlar başımızın tacı. bu meseleyle o birbirinin aynısı değil.

ailemden aldığım terbiyeye göre kadınlar bizim başımızın tacıdır tacı .

kategori olarak ayrıldığında yanlış değildir fakat durum genel olarak ele alındığında yanlıştır. fiziksel güç, üstünlük demek değildir ne yazık ki. hataların giderildiği ve tıpkı cmylmz tarafından da belirtildiği gibi, sorun çıkaran parçaların çıkarıldığı 2. sürüm olan hanımefendiler, mental ve zeka açısından daha iyidir. fakat buna rağmen kadınların seks esnasında bile ezilmek istemesi, kendilerine güven veren ve onları koruyup kollayabilecek erkeklerle birlikte olması, çok saçma gelen bir durum. muhtemelen, eksik olan kısmı tamamlıyorlar, bu durumda. mantıklı lan aslında...

erkeklerin kendini abartmasıdır.