bugün

her sabah o'nu görebilme heyecanıyla okula yada işe sevinçle gitmek.
(bkz: he s just not that into you)
görmek bir yere kadar an geliyor çevrende görmediğin halde kokusundan dahi hissediyorsun varlığını ve kalbin yerinden fırlayacakmış gibi oluyorsun.
kaçamak ya da hayvani bakışlar. iki kelimeyi bi araya getirememek.
aşık olunan şahsı şahanenin adının telaffuz edilememesi ya da onun bahsi geçtiğinde ayşe fatma değil de o diye hitap edilmesi erkek kişinin aşkına delalettir.
sürekli dikkatli davranma çabası içindelerdir.
hoşlandığı kişi dışında bütün kızlara bakmak.
bu kişiden kişiye değişir ama genelde erkekler daha hızlı belli ederler sürekli kızın etrafında olurlar ve kızın ağzından çıkacak kelimeye bakarlar...yardım meleği kesilirler ve tabi bir de çok kibar olurlar
bir şey yapmazlar herşeyi karşı taraftan beklerler.
ben bi hatun kişi olarak şunu yazmak istiyorum.

DiKKAT!

hayvan gibi baksanız da kızlar anlamayabiliyor. çünkü biz daha garanticiyiz. tek bizim görmemiz yetmiyo o bakışı. soruyoruz yanımızdaki kıza. "sen gördün mü baktığını, baktı gibime geldi de" şeklinde.
yanımızdaki de genelde "baktı aşık" demez.

dikkatini çekmişsindir.
kim geçiyo diye yola bakmıştır.
mal mal koridora bakmıştır.
sadece güzel bulduğu için bakmıştır.

en iyi ihtimaller.

bir de

önümüzdeki kıza bakmıştır.
yakında arkadaşı vardı onu görmek için bakmıştır.

gibi en kötü ihtimaller vardır ki kız beyni buna inanır.

HOŞLANIYOSAN VE TANIŞMADIYSAN TANIŞCAKSIN. yoksa kız anlamaz.

ha kız sana kısacık bakıp basını önüne eğiyosa, hoşlanıyodur.

(bkz: kızların hoşlanma belirtileri)

bu lafım "kuğul erkekler"e!

sizin de erkek olduğunuzu okulda bok kokusu içinde sigara içtiğinizi ve aşık olma çipinizin sağlam olduğunu biliyoruz. bırakın cool havaları ne kaybedersiniz. hoşlanıyosanız muhabbete dalınız bodozlama.

saygılar sözlük.
hafif bir kabarıklık.
üzerinizde gördüğü bilimum takı ve mücevheratın başkası tarafından hediye edilebilmiş olma ihitmalini çaktırmadan araştırdıklarını sanarak komik duruma düşmeleridir...
genelleme yapmaları, hıyarlıklarıyla ters orantılı olarak çaktırmadan kendilerinden bahsetmeleri, her cümlelerinde ya, aslında, işte, sonuçta gibi kelimeleri kullanmaları, kızın yanında sessizce başını öne eğerek yürümeleri. şimdi farkettim de çok salakça davranmaktaymışız.
annesine istettirmek.
çay, kola, yemek ısmarlama.
çok iyi arkadaşıyken yanından hiç ayrılmak istemez. eğer öğrencilerse ona yer tutar, beraber ders çalışır. ama yavaş yavaş kalbi onu gördüğünde bir garip olmaya başladıysa, artık sürekli aklında o varsa, diğer herkesten daha anlamlıysa o, neden öyle olur bilinmez ama deli gibi kaçar. yanında durmaz, derste yer tutmaz. beraber yemek bile yemez. telefonlara cevap vermez. yok olur. ta ki hiçbir şeyden haberi yokmuş numarası yapan uyanık kızımız onu karşısına alıp,
"ne bu havalar, ben ne yaptım ki?" tarzında sorular sorana kadar.. sonrası zaten love story olur..
-mahmut elma istiyo canım
+bi dakka leyla

bir dakika sonra

-ohaaa ağacı sökmüş!

böyle abartıyoruz işte.
eğer aynı ortamda bulunulan bir kızsa ister istemez alay eden kızı ortamda rezil eden her açığını suratına vuran dangoz tipler vardır. kahretsin ki vardır. * *
(bkz: çekinme söyle lan freud)
Her fırsatta konuşmaya çalışıp hafif bir gülümsemeleri.
kaçamak bakışlar. ama bu bakışlar hiç bir bayan tarafından kaçmayacaktır emin olun anlaşılacaktır.
hoşlanma belirtileri yüniversaldir arkadaşım. biri seni kesiyosa ayık olucaksın.
mesafeli kişilik yapısına sahip er kişinin, sözkonusu kıza, kendisinden beklenmeyen bir şekilde zaman ayırması, ilgi göstermesi.
(bkz: unusual runtime)
ankaradan istanbula malum kızımıza hediye kitap yollamak.
salyaların ağız kenarından yere damlaması.
hoşlandığı kızın gözlerine bakamaması.