bugün

evliliğin toplum nezdinde de resmileştirilmesi amacıyla yapılan her kültüre göre bir çok farklılık gösteren kurum..

(bkz: türkiye düğünleri)'nin çok başka bir yeri vardır diğer halkların düğünlerinin yanında..

anlamsızlıklar zinciridir aslında ama eğleniriz,mutluyuzdur ya biz gerisini boşver..

kadın süslenir,püslenir ,gıcır gıcır abiyeler giyer ama tüm bu pamuk prensesliklerine rağmen düğünde kendini parçalar,oynar oynar oynarlar ki elbise sırılsıklam olur makyajları yüzlerinden akar ve ben bi türlü anlam veremem bu duruma..

damatla gelinin yeğenleri de takım elbise veya gelinlik giyer öyle şirin şirin gezerler ortalıkta..

mutlaka oynamak istemeyenler olacaktır..ve onlar (bkz: aaa hadi sen de kalk) ısrarlarıyla piste çıkartılır..ve bir bakmışsın ki o oynamak istemeyen insan düğünün çengisi ya da zennesi olmuş...

genç kızlar kibar kibar oynarlarken otuz yaşını geçmiş kadınlar parçalarlar kendilerini elbiselerini ağırlaştırır düğünün başkahramanı olurlar..

limonata,çerez bazen yemek (bkz: özellikle pilav) ve kutu meyve suyu dağıtılır genellikle düğünlerimizde..

her zaman ayakta olan kadın ve erkek organizatorler vardır.. (bkz: yenge)ler ve abiler olur bunlar genellikle her şeyden onlar sorumludur neredeyse..

bu şenşakraklığın bu tuhaf eğlenceler silsilesinin en rahatsız ve sıkılgan insanları tabiki gelin ve damattır..zorla gülmeye çalışır bir an önce düğünün bitmesini ve eve gitmeyi isterler..
(bkz: kır düğünü)
(bkz: salon düğünü)
(bkz: çırağan düğünü)
iki kişi sevişecek diye yapılan anlamsız eğlence.*
nikah dairesi ne güne duruyor dediğimiz olay
dost sevindirip düşman çatlatmak uğruna yapılan,altın toplama şenliği.havai fişekli,yanarlı dönerli janjanlı olanları pek makbuldur,gelin hanımın ömrü boyunca yapındıkça yapınmasına yol açar.
(bkz: geline bilezik takmak)
bölgesel olarak gelenek ve göreneklere göre değişen eğlence. ortak tarafı takı törenidir, dünyanın en güzel kuyruğu, gelinle damadın yada sünnet çocuğunun önünde uzayıp gitmektedir.
günümüz şehirlerinde yapıldığı şekliyle sonradan görmenin,köy ve şehir kültürü arasında sıkışmanın tam olarak sergilendiği lümpen panayırı.

şahsen hiçbir şekilde yapmayacağım,ve ciddi 1-2 istisna haricinde kimseninkine katılmayacağım sinir bozucu halk nümayişi.
rakı servisi yapılanlarına gidilmesi daha zevklidir.
vazgeçilmez şarkıları vardır;

kadifeden kesesi, aman kahveden gelir sesi
oturmuş kumar oynar, aman ciğerimin köşesi.

Aman yolla, beyoğluna yolla,
Yolla istanbula yolla yollaa yar yolla.
lütfi ömer akad'ın enfes üçlemesinin ikinci filmidir. köyden kente göçün, kente taşınan köylülüğün, türedi zenginliğin ve tarifsiz bir trajedinin filmidir. hülya koçyiğit'i de kutlamak gerek.

(bkz: gelin)
(bkz: diyet)
her tür törenin sosyolojik bir değeri olduğu tezine göre, çok özenli ve çok katılımlı yapılması gereken evlilik törenidir. bir düğün ne kadar çok katılım sağlamışsa, katılanlar mutluluğu ne kadar samimi paylaşmışlarsa, evlilik temeli de o kadar sağlam olur. baştan savma, adet yerini bulsun diye yapılan düğünlerle kurulan evlilik birliklerinde özensizlik ilişkinin her alanına bulaşıcıdır. tarafların ailesine, tarafların ilgi duyduğu alanlara, hatta doğrudan tarafların birbirine özensizliğine sebep olabilir. şatafatlı ve pahalı olması şart değildir. ince ince hesaplanmış, özenli ve samimi olması şarttır. (yazar burada sidik yarıştırmak için yapılan, görgüsüz, gürültülü ve altın-para saçmalı olanları kastetmiyor.)
Düğünler, dünya evine ve mutluluğa adım atan genç iki insanın bu mutluluklarını eş dost ve akrabalarıyla paylaştıkları, sevinçlerine onları da ortak ettikleri toplumsal aktivitelerdir.

Bir çoğu da Cem Yılmazgösterilerini aratmayacak ölçüde komedi unsurlarıyla doludur.

(bkz: Bir başkadır benim memleketim)
'matrak oluyo lan bazen' diye bir görüş besliyorsanız ne ala ama bir de hiç oralı değilseniz saatler geçmek bilmez. sade olsun yanlıları çoğalır. türk olmanın vazgeçilmezidir, eğlence anlayışının sülale bazına yayılmış versiyonudur.
+ oh oh yandan
+ aaa oturmaya mı geldik ayol
+ vallahi kalkcaksın..ölümü gör.
yapması zor oaln hadisedir.ki şöyle:
Düğün yapmak için öncelikle paranız olmalıdır. eğer bu şart sağlanmışsa sıra düğün yeri seçimindedir. eğer mevsim yazsa kır düğünü veya havuzbaşı tercih edilebilir. diğer mevsimlerdeyse kapalı bir saoln bulmak şarttır. en çok rağbet gören salonlarsa otellerinkidir. düğün yerine karar verebilmek içn gelin ve damat hafta sonları onlarca yer gezer. ve kavga dövüş karar verilir. bundan sonraki en zor konu masa paylaşımıdır. her iki tarafta havuza ve/veya piste yakın masaları seçmek ister. kız tarafı ve erkek tarafı bu konuda hiçbir zaman anlaşamazlar ve seçimden kimse mutlu olmaz. * ayrıca süsleme rengi, gelin ve damadın nereden çıkacağı, müziğin canlı olmasının gerekip gerekmediği, eğer buna karar verilmişse de ilk dans şarkısı, müzik sırasının nasıl olacağı üstüne tartışılabilecek diğer konulardır.
Sonuç olarak düğün yapmak, mantıklı bakıldığında parayla rezil olmaktır. Ama duygusal olan biz türkler için düğünler hem bir anı olması açısından hem de tüm sevdiklerimizin bir araya gelip eğlenmeleri açısından önemlidir, vazgeçilmezdir.
Bundan sonra normal şartlarda bu kadın ya da adamla bir arada olacağım demenin çevreye duyurulmasına verilen ad. Kültüre göre değişen eğlence anlayışıyla birlikte üç saat içerisinde tamamlanan ve içinde onlarca klişe bulunduran olay.
toplumsal eğlence, bireysel işkence...
sezen aksu şarkısı. aslında hareketli ama sözleri de bir o kadar deli.

Parada pulda gözüm yok inan baba
Eloğlu kıyar gülünün fidanına
Olur a dara düşerim, ihtimal
Baba kapıyı kapatma

Olur a dara düşerim, ihtimal
Gülüne su ver unutma
Olur a dara düşerim, ihtimal
Gülüne su ver unutma

Kınalı gelin uçuyor yuvadan
Günü saati biliyor yaradan
Duvağım, telim, kırmızı kemerim
Dileğim bi kız, bi oğlan

Olur a dara düşerim, ihtimal
Baba kapıyı kapatma
Olur a dara düşerim, ihtimal
Gülüne su ver unutma

Vurun davullar güm be de güm güm
Geçer mi geçer ah sayılı gün
Hem ağlarım hem giderim
Bahtıma ne çıkarsa kabulüm

Olur a dara düşerim, ihtimal
Baba kapıyı kapatma
Olur a dara düşerim, ihtimal
Gülüne su ver unutma.
hem gelin-damat hem de gelenler için tam bir gereksizlik. boşa masraf, boşa gürültü...
pinhani' nin 2008' de çıkardığı zaman beklemez albümünün 2. şarkısı.
düğün coşkudur, hengamedir, kendini kaybetmektir, sarhoş olmaktır..... sonsuzluğa uzanacak olan eğlencenin ve mutluluğun demosudur. gerisi safsata ve görümcedir falandır filandır.
a-aa oturmaya mı geldik canım cümlesinin en çok kullanıldığı eğlence içinde geçmesi için türlü türlü şaklabanlıkların yapıldığı gelinli damatlı bol takılı hanım teyzeli 7 kat pastalı toplantı.
ne zaman düğün salonunun önünden geçsem ruh halime bağlı olarak 'aha bi kişi daha ayvayı yiyor' dediğim veyahut içim neşeyle dolup 'vay anasını damat sallıcak bu gece evi. darısı başımıza' dediğim eğlencedir. yaşanılan bölgeye ve gelenek ve göreneklere göre farklı düğünler yapılır. birbirini seven iki insanın mutluluğunu gözler önüne sermesi ve eşiyle dostuyla paylaşması olayıdır.
hayatınızda ilk kez gördüğünüz onlarca insanın bir arada olabildiği tören. eşinizin akrabalarını bir tarafa koyun kendi akrabalarınızdan bile ilk kez gördüğünüz bir ton insan bulunur bu düğünlerde. veyahut en son gördüğünüzde sümüklü burnuyla ilkokul 1'e giden amca kızlarından biri eşiyle gelir düğününüze. hatta kundakta gördüğünüz bir yavrucak üniversiteyi bitirmek üzeredir.

kendiminkini düşünüyorum da 400 civarında davetli. eşimin akrabaları dahil kafadan 200'ünü hayatımda ilk kez gördüm. tüm düğünlerde istisnasız sıkılan biri olarak kendi düğünümde çok eğlendiğimi de belirtmeliyim. bu kadar çok akrabam var mıymış benim, diye iç geçirdim. hayatın onca gayilesi ve çilesi, ergen bunalımları, üniversite çağları, askerlik maskerlik dönemlerinde bağlar kopmuş, kimsenin kimseden haberi yok. ben yatak döşek hastayken arayan sormayan, üniversitede öğrenci evinde aç aç uyurken necisin demeyen bir sürü eş dost bir baktım ibrahim tatlıses türküleri eşliğinde oynuyor. hep beraber halay çekiyoruz.

neredeyse bir ömür birlikte geçirdiğiniz en yakın dostlarınız yok etrafta. araya ufak tefek dargınlıklar ve çok büyük bir zaman girmiş demek ki. eski dost düşman olmaz, deyip geçiyorsunuz ama eski dostlar yok etrafta. zamanında içtiğiniz suyun ayrı gitmediği bir sürü dostunuz bir arayıp kutlamamış bile.

ya da tam tersine daha yeni tanıştığınız arkadaşlarınız o günün iyi geçmesi için büyük emek harcamış, öncesi ve sonrasında sizin mutluluğunuz için maddi manevi tüm desteğini vermiş size.

evet en yakın dostlarınızı yolculukta ya da aynı evin içinde yaşadıkça daha iyi tanırsınız belki ama bence bu konuda düğününüz bir numaranın en büyük adayıdır. başına gelmeyen bilmez. düğün sona erdiğinde bir yanınız mutludur, yüzünüz ve kalbiniz güler ama bir yanınızsa çok incinmiştir. büyük bir hayalkırıklığı içinde hayatın akışına kapılıp gidersiniz...

şarkıda dediği gibi...

Saatler çalışır izinsiz hep bir sonraya,
Dostlar dağılır dört bir yana, kendi yollarına
evde kalmayan kızların başına gelir. büyük marketlerde satılmaz . prospektüsü yoktur. çocukların erişemeyeceği bir yere konmalı ve rutubetten uzak tutulmalıdır.